Bahçeli: Amasra'yı konuşurken Soma'yı hatırlatmak hastalıklı bir yaklaşım

Partisinin grup toplantısında konuşan Bahçeli, Bartın'daki maden faciası sonrası hükümete gelen tepkilere "Amasra'yı konuşurken 8 yıl önceki Soma felaketini hatırlatmak maksatlıdır, hastalıklı bir yaklaşımdır" diyerek yanıt verdi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında konuştu. Bahçeli'nin ilk gündemi Bartın'daki maden faciasıydı. 41 işçinin hayatını kaybetmesi sonrası Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'kader' vurgusuyla başlayan tartışmalar ve Sayıştay raporları üzerinden devam eden tepkilere ilişkin Bahçeli, "Acı üzerinden istismar yapmanın mert bir tavırla hiçbir ilgisi olamaz. Amasra'yı konuşurken 8 yıl önceki Soma felaketini hatırlatmak maksatlıdır, hastalıklı bir yaklaşımdır. Sosyal medyadan provokasyona heves edenler hem alçak hem de ahlaksızdır" dedi.

'Kılıçdaroğlu bu 8 saatin esrarını milletimize açıklamak zorunda'

Bahçeli'nin bir diğer gündemi ise CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun ABD ziyareti oldu. Kılıçdaroğlu'nun beraberindeki gazetecilerin haberi olmadan New York'a gitmesi ve burada Erdoğan'ın çocuklarına ait bir gökdelenin önünde video çekmesini eleştiren Bahçeli, "Kendine eşlik eden gazetecileri atlatarak 8 saat ortadan kaybolması normal değildir. O 8 saatte kimlerle fiskos yaptın? Kılıçdaroğlu bu 8 saatin esrarını milletimize açıklamak zorundadır. Kılıçdaroğlu Pensilvanya'da mola verip vermediğini açıklamak zorundadır. Türkiye'de bulamadığını ABD'de aramak müflis siyasetçinin son çırpınışıdır" ifadelerini kullandı.

'Yalan haber yayamayacaklar, dertleri bundandır'

Dün gece Resmi Gazete'de yayınlanarak yürülüğe giren Sansür Yasası'na ilişkin tepkileri de gündemine alan Bahçeli, yasayı savundu. Bahçeli, "Yalan haber yayamayacaklar, dertleri bundandır. Zillet ittifakının haberi olsun ne yapsalar boşuna. Yalan habere bel bağlamayanlar bu yasadan rahatsız olmaz. Dezenformasyan yasası rezaletin sosyal medya ayağına kilit vurmuştur. Çok da güzel olmuş" diye konuştu.

'Hastalıklı bir yaklaşım'

Bahçeli'nin konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

"Öyle ateşler vardır ki yalnızca düştüğü yeri yakmaz. Öyle acılar vardır ki yalnızca ortaya çıktığı yerde duramaz. TTK Amasra Müessesi'ne bağlı bir maden ocağında meydana gelen grizu patlamasında canlar gitmiş, hayaller sönmüştür. 41 maden işçimiz son nefesini vermiştir. Yaralı kurtarılan 11 işçimizin tedavisi devam ederken, 5'nin durumu ağırdır.

Devlet tüm imkanlarıyla seferber olmuş, 24 saatte felaket tablosu kontrol altına alınmıştır. Patlamayla ortaya çıkan yangını söndürme çalışmaları da aralıksız sürdürülmüştür. İhmal ve eksik olarak değerlendirilecek ne varsa mutlaka gün yüzüne çıkarılacaktır. Biz de takipçisi olacağız ancak felakete siyasi bir içerik katmak için el oluşturan kimler varsa samimi değildir, dürüst olarak da görülemeyecektir. Acı üzerinden istismar yapmanın mert bir tavırla hiçbir ilgisi olamaz. Amasra'yı konuşurken 8 yıl önceki Soma felaketini hatırlatmak maksatlıdır, hastalıklı bir yaklaşımdır. Sosyal medyadan provokasyona heves edenler hem alçak hem de ahlaksızdır.

'Gerçekler bambaşka'

Acılarımız çok tazeyken Sayıştay'ın 2017 ile 2019 raporlarındaki bölümleri birden bire servis edip suçlu arayışına girenlerin önü arkası iyice araştırılmalıdır. Biz Sayıştay raporlarının değerini elbette inkar etmiyoruz, es geçmiyoruz. Denetim fonksiyonun devlet hayatındaki önemini gayet iyi biliyoruz. Gaz birikme ihtimali olan yerlerde elektrikle çalışan ekipmanlar yerine basınçla çalışan ekipmanların kullanılması ile artan degaj ihtimaline karşı alınacak önlemleri denetim raporlarına geçirmek gayet kolaydır. Yerin üstünde ahkam kesenler ile yerin altında kömürün karasına göğüs geren kardeşlerimiziz muhatap olduğu gerçekler bambaşkadır.

Mesele bundan sonra aynı acılarla tekrar karşılaşmamaktadır. Türkiye güçlü bir devlettir.

'Eğri bacaklı masalara oturanlar göremez'

2023 yılı Türkiye Cumhuriyeti'nin birinci yüzyılının nihai eşiği, ikinci yüzyılının ilk adımıdır. Yönetim hayatımızda cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle gerçekleşen kalıcı reform Türkiye'nin önünü açmıştır. Kuru üzümden pekmez çıkarmak için eğri bacaklı masalara oturanlar Türkiye bahtiyarlığını göremezler. Bunlar katradan çıkıp zifte düşen aymazlardır. Bunlar kepçesi suya çarpmış çark gibi dönen ayarsızlardır. Bu ayarsızların zillet içinde olduğu ortadadır.

'10 yıldır 2023 yılının düşünü kuruyorduk'

Türkiye'nin yeni ve üst seviyedeki parlak durumuna zillet ittifakının ifade güçlükleri, idrak zaafları had safhadadır. Zamanın ruhu, dünyanın bugünkü siyasi ve ekonomi durumu, yelkenimizi şişiren rüzgar misali bizimledir. Sahip olduğumuz millet ve tarih şuuruyla nereye ulaşmak istediğimizin bilincindeyiz. Bu nedenle çok çalışıyoruz. Parti olarak 10 yıllardır 2023 yılının düşünü kuruyorduk. Son 1 yıl içinde bütün illerimizi heyecanla dolaştık. Şimdi de köy köy geziyor, inanmış ve davasının onurunu bilmiş dava arkadaşlarımızla siyasi çalışmalarımıza devam ediyoruz. 'Köyüm benim' sohbet toplantılarıyla köylülerimize misafir olup onları dinliyoruz. Hiçbir köyümüz bize uzak değildir. Hiçbir köylümüz bize yaban değildir. Görünen köylerimizde kılavuza ihtiyaç duymayacaktır. Bugüne kadar tam 256 köy ziyaretimizi gerçekleştirdik.

23 Ekim 2022 pazar günü de bu defa Manisa'da milletimizin huzuruna çıkacağız. İnanmak başarmanın yarısıdır. İnananlar için zafer kaderdir. Kendimize, davamıza, milletimize, başaracağımıza inanıyoruz. Bizim yolumuz engebeli ve dikenlidir.

Faruk Nafız Çamlıbel'in 'Zafer Türküsü' bizim irademizin süzülmüş halidir.

Türkiye Cumhuriyeti nice kahramanlıklar, bedeller sonucunda tarihteki yerini almıştır.

'Türkiye'yi yabancı ülkelerde şikayet etmek şerefli bir tavır değil'

Türkiye'yi yabancı ülkelerde şikayet etmek, yabancıların karşısında el pençe divan durmak şerefli bir tavır değildir. New York'ta ergenler gibi video çekmek adamlık değildir. Yazıklar olsun. Biz zillet deyince rahatsız oluyorlar. Ya ne diyelim peki? CHP Genel Başkanı'nın neresi doğrudur? Ne doğramışlarsa aşlarına o geliyor kaşıklarına. Olan budur. Zilletten sefa umacak kadar şuur dağılmasının pençesine düşmüşler.

'O 8 saatte kimlerle fiskos yaptın?'

Kılıçdaroğlu'nun ilham kaynağı yerli, milli değildir. Bizden değildir, biz değildir. Milletimizin şanına uygun değildir. Kılıçdaroğlu'nun ABD'de ne yaptığı, kimin dümen suyuna girdiği, kimlerin eline avucuna baktığı bellidir. Kendine eşlik eden gazetecileri atlatarak 8 saat ortadan kaybolması normal değildir. O 8 saatte kimlerle fiskos yaptın? Kılıçdaroğlu bu 8 saatin esrarını milletimize açıklamak zorundadır. Kılıçdaroğlu Pensilvanya'da mola verip vermediğini açıklamak zorundadır. Türkiye'de bulamadığını ABD'de aramak müflis siyasetçinin son çırpınışıdır.

'CHP yönetimi virajı alamış, arabayı devirmiş'

Şimdi de teşekkül etmiş bir İP ekibi ABD'ye gidecekmiş. Onların da yolu yol değildir. Okyanus ötesinde rol dağılımı ve iş bölümü yapılmıştır. Zillet ittifakı sırayla ABD'yi tavaf etmeye başladı. Emperyalizmin gözetiminde siyaset yapmanın hiçbir onur yanından bahsedilemez. Zillet ittifakı Cumhurbaşkanı adayının kim olacağı sorusunun cevabını yanlış yerde aramaktadır. CHP yönetimi virajı alamış, arabayı devirmiştir.

'Cumhur İttifakı ezberleri bozandır'

Hiçbir sinsi hesap gözümüzden kaçmamıştır. Türkiye sahipsiz değildir. Türk milleti yarınsız ve çaresiz değildir. MHP dimdik ayaktadır, Cumhur İttifakı ezberleri bozandır. BM teşkilatının araştırmasına göre gıda yardımına ihtiyaç duyan ülke sayısı 45'e yükselmiştir. İç karartan manzaranın ardında Rusya-Ukrayna arasındaki kanlı kriz bulunmaktadır. Daha adil bir dünyaya ulaşmak için gelir ve servet dağılımındaki adaletsizliklerle mücadele etmek insanı ve vicdani bir görevdir.

Eğer yeni dünyanın kapıları aralanacaksa bu yeni hal kesinlikle insan merkezli tecelli etmelidir. Kan kokusu almış köpek balığından daha tehlikelisi petrol kokusu almış zalim güçler değil midir? Tahıl koridoru anlaşmasının son 3 aylık mazisine baktığımızda toplam 7 milyon 700 ton tahılı ihtiyaç sahibi ülkelere taşımıştır. Açlık çeken milyonların çığlığını hem duymuş hem de duyurmuştur.

'Türkiye kararlı bir barışın tarafıdır'

Putin'in açıklamaları, sayın cumhurbaşkanımızın girişimleri Türkiye'nin bir gaz deposu olmasını gündeme getirmiştir. Kılıçdaroğlu'nun 'Ukrayna'dan yana olalım' sözü gerçeklere aykırı bir görüş, siyaset ve diploması cehaletidir. Türkiye taraftır, kararlı bir barışın tarafıdır.

Enerji jeopolitiğinde stratejik bir güç noktasına hızla tırmandığımızın apaçık resmidir.

Siyasal sistemimize asılsız iddiaları reddediyoruz. Rum ve Yunan tezlerini sahiplenen marazi bakış açısını reddediyoruz. Rusya-Ukrayna savaşı kapsamında AB yaptırımlarına Türkiye'nin katılmamasını eleştiren ucuz yaklaşımı reddediyoruz.

Her fırsatta Türkiye'yi kötü gösterme girişimleri ayıptır.

'Mühim bir ihtiyaç karşılandı'

Sosyal medya tehlikeli bir mecradır. Her türlü haşerat meydanı boş bulduğundan at oynatmaktadır. Sosyal medyada yalan haberlerin önüne geçilmesi zaruretti. Allaha şükür mühim bir ihtiyaç karşılanmıştır. Zillet ittifakı 29'uncu maddeyi terörize ederek görüşmeleri sabote etmeye kalkmıştır. Zillet ittifakının çıkarcı yandaşların, buçuk aydınların saldırdığı meşhur maddeyle halk arasında panik yaratanlara ceza vermenin neresi hatadır?

'Sen o çekici kafana vurursan belki kendine gelirsin'

CHP'li bir milletvekili eline çekici alıp genel kurulda telefon kıracak kadar alçalabilmiştir. Sen o çekici kafana vurursan belki kendine gelirsin. Bu çekiç genel kurula nasıl getirildi? Çekiç de bir suç unsuru değil midir? Çekicin kalaşnikoftan ne farkı vardır?

'Yasa rezaletin sosyal medya ayağına kilit vurdu'

Dediler ki yasayla birlikte korku iklimi artacakmış. Ucube bir başyapıtmış. Sansür yasasıymış. Bunların tamamı palavradır. Sosyal medyadan milletimizi maniple etmeye çalışanların kurnaz ve kurmaca şikayetidir. Yalan haber yayamayacaklar, dertleri bundandır. Zillet ittifakının haberi olsun ne yapsalar boşuna. Yalan habere bel bağlamayanlar bu yasadan rahatsız olmaz. Dezenformasyon yasası rezaletin sosyal medya ayağına kilit vurmuştur. Çok da güzel olmuş."

Kaynak:halktv.com.tr