Altay'dan Cumhurbaşkanı Yardımcısı'na Esenyurt telefonu: Öleyim daha iyi
Esenyurt'a AKP iktidarı terör iddiası ile kayyum atadı. CHP, iddianın asılsız olduğunu söyledi. CHP'li Meclis Üyeleri de kayyum atanan belediyeye giremedi. Polis, izin vermedi. İlçeye gelen CHP Milletvekilleri de içeri alınmadı. Anayasa'ya göre dokunulmazlığı olan vekillere polis, açıkça izin vermeyip barikat kurdu.
Esenyurt kayyumunun atadığı ilk başkan yardımcısı AKP’li oldu
CEVDET YILMAZ'LA KONUŞTU
CHP Milletvekilİ Engin Altay, uzun süre polislere konuşsa da işe yaramadı. Altay polislerin karşısında TBMM Başkanvekili Bekir Bozdağ, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’yı ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz'ı telefonla arayarak yaşadığı sorunu dile getirdi.
Engin Altay, Yılmaz'a şunları söyledi:
“Vali Bey’e ulaşamadım. Eğer CHP ile polisi karşı karşıya getirmek isteniyorsa bunu yapmayacağız. Anayasa çok açık. Ben bu hakkımı kullanamazsam öleyim daha iyi. Burada bekliyorum. Belediye meclis üyeleriyle belediyeye girelim istiyoruz. Belediyeye 100 metre caddeyi de kapattılar. Siz görüşür müsünüz bir yetkiliyle.”
"YUKARISI KAVGA EDİN DİYOR"
CHP ve İstanbul Valisi arasında Esenyurt zirvesi
Telefon görüşmesinin ardından bir gelişme olup olmayacağını beklerken de Altay şunları dile getirdi:
"Polis arkadaşlarımıza, kardeşlerimize kanunsuz emir verilmiş; CHP'lileri almayın diye.. Polislere kızmayalım. Onlar bizim kardeşlerimiz. Aldıkları emri içleri kan ağlasa da uyguluyorlar"
"KORKUYORLAR, UYGULAMASA SÜRÜLECEK"
Bir CHP’linin "Kanunsuz emir uygulanır mı” sorusu üzerine Altay, şu yanıtı verdi:
"Korkuyorlar, korkuyorlar. Uygulamasa sürülecek adam Hakkari'ye, Gümüşhane'ye... Sizin kadar bunlar da üzülüyor"
O sırada CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, "Onların bir kabahati yok. Yukarıdan gelen talimatı uyguluyorlar" dedi
Altay da "Yukarısı istiyor ki siz devletin polisiyle, milletin gözbebeği ile kavga edin, arbede çıkarın. Sonra bunlar bunu alsın yandaş televizyonlarda kullansın" diye konuştu.
Esenyurt'ta ortalık karıştı! "Ben vekilim bana dokunamazsınız"
CHP'liler de "Onların kılına zarar geldiğinde ciğerimiz yanıyor" dedi.
Diyaloglar, "Şimdi AKP İlçe Başkanı gelse, bu barikattan geçer mi" şeklindeki soruya "Geçer, geçer" sözleriyle devam etti. Ancak Altay’ın Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, TBMM Başkanvekili Bekir Bozdağ ve İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’yla yaptığı telefon görüşmelerinden bir sonuç alınamadı.
CHP heyeti, belediye önündeki bir alanda açıklama yaptı.
"DEVLET ELİYLE GASBI VE DARBI DA GÖRDÜK"
Engin Altay da Esenyurt’un iradesinin gasp edildiğini vurgulayarak şöyle konuştu:
“Devlet eliyle gasbı ve darbı da gördük. Bu utançla AK Parti’yi baş başa bırakıyoruz. Yazıklar olsun. Belediye meclis üyesini darp etmek nedir? Milli iradeyi, Esenyurt’un iradesini gasp etmek nedir? Uyduruk, düzmece bir raporla bundan önceki İstanbul savcısının ‘İçi boş’ dediği bir dosyaya özel bir giyotin görevlendirilmiş ve bu işlemler başlatılmıştır. CHP, burada görevlendirilen, kanunsuz bir emri uygulayan kahraman polisimizi de anlayışla karşılamak istemektedir. Polisimizin bizimle karşı karşıya gelmesi, arbede yaşanması bizim için kabulü mümkün değildir. AK Parti’nin ve onların ucuz, külüstür aklının istediği bu tuzağa düşeceğimizi kimse bizden beklemesin. Polis kardeşlerime de seslenmek istiyorum. Anayasaya karşı şu anda kanunsuz bir emri uygulamak suretiyle de aslında maalesef sizi de kendi kirli suçlarına bulaştırıp alet ediyorlar. Bundan sonra bir tek Esenyurtlunun, bir tek CHP’linin burnu kanarsa vebali sizindir. Günahtır, yazıktır. Polis halkın, milletin polisidir.
"MECLİS'İN NAMUSUNA SANA EMANET DEDİM"
Burada ben milletvekili olarak 20 yıldır bir ilkle karşılaşıyorum. İlk defa Türkiye Cumhuriyeti’nin sınırları içinde polis benim önümü kesiyor. Bu gördüğünüz koca meydana, vatandaşların şu anda girip çıktığı meydana İstanbul milletvekilini sokmamaya cüret edebiliyor. Bu doğru değil. Bu yanlış. Ben milletvekilliği hukukunu da korumak için şu anda Meclis Başkanlığı’na vekalet eden Bekir Bozdağ’ı aradım. ‘Meclis’in namusunu sana emanet’ dedim. Gerisi onun bileceği iş. Aynı şekilde 28 belediye meclisi üyemizin belediyeye girememesi garabetini sonlandırmak için de İçişleri Bakanımızla görüştüm. Ona da taleplerimi ilettim. Bu utançla Esenyurt’u yaşamaya ve yaşatmaya devam mı edecekler yoksa akılları başlarına gelecek, diğer ilçeler gibi Esenyurt’u da normale çevirecekler mi; hep birlikte göreceğiz. Herkes bilsin ki CHP, bu yapılana seyirci kalmayacak, haklarını demokratik sınırlar içinde sonuna kadar arayacaktır.”