AKP'li Özlem Zengin: Batman terörün göbeğinde bir il
İBB soruşturmasında, AKP medyası “para dolu bavullar” diyerek bazı görüntüler servis etti. CHP ise o bavulları tek tek açarak içinde jammer, yani sinyal kesici cihazlar bulunduğunu açıkladı. İktidar medyası söylem değiştirerek “para dolu” iddiasını unuttu ve bu kez İBB’nin jammer kullanamayacağını öne sürdü.
Oysa İBB'nin AKP’li Kadir Topbaş döneminde de jammer kullandığı ve AKP’li Kahramanmaraş Belediyesi’nin de jammer satın aldığı ortaya çıktı.
Jammer tartışması Meclis’e de taşındı. CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır’a yanıt veren AKP Grup Başkanvekili Özlem Zengin, “Batman örneğini” verdi.
AKP'li Özlem Zengin: İmamoğlu iddianamesi bir an önce yazılmalı
Batman İl Özel İdaresi’nin de jammer satın almasıyla ilgili Zengin şu açıklamayı yaptı:
- "Şimdi gelelim şu şey meselesine, ihale meselesine. Bir defa bu konu, bakıyorsunuz örnek vermişsiniz, Batman İl Özel İdaresi. Ya Batman terörün göbeğinde bir il. Batman'da İl Özel İdaresi bunu terörle alakalı olarak yapabilir. Bir de şunu ifade ettiniz"
DEM Parti Grup Başkanvekili Gülüstan Kılıç Koçyiğit ise Zengin’in Batman’ı “terörün göbeğindeki il” olarak tanımlamasına tepki gösterdi.
Koçyiğit, il özel idarelerinin jammer alma yetkisi bulunmadığını belirterek, hiçbir kurumun mevzuatta yer almayan bir işlemi yapamayacağını vurguladı. Koçyiğit şu ifadeleri kullandı:
- Başkan şimdi, Özlem Hanım bu Kamu İhale Yasası ve jammer kullanmak meselesi üzerinden Batman'a örnek göstererek ki, Batman söylememişti. "Batman'da kullanılabilir, orası terörün yuvasında bir yer." dedi. Ben bu nitelemeyi kabul etmiyorum.
- Birincisi bu. İkincisi, ikincisi herhangi bir gerekçeyle, herhangi bir gerekçeyle ülkenin herhangi bir yerinde, herhangi bir ilinde, herhangi bir ilçesinde, bölgesinde ve köyünde hukukta olmayan, mevzuatta olmayan hiçbir iş ve işlem yapılamaz. Yapılırsa bunun adı ayrımcılıktır.
- Bugün zaten Türkiye'yi bu hale getirenin de bu istisna hukuku, hem yazılı olan istisna hukuku hem de yazısız istisna hukukunun olduğunu çok iyi biliyoruz. Bunun burada bir grup başkan vekili tarafından söylenmiş olmasını bir talihsizlik olarak görüyoruz. Bu ülkede herkesin eşit muamele gördüğü, her yerde eşit uygulamanın olduğu zaman, bu ülkeyi barışa ulaştıracağız ve gerçek anlamda adil, demokratik, özgür bir ülke inşa etme şansına sahip olacağız. Yoksa kötü uygulamalara gerekçeler bulursak, antidemokratik, hukuksuz uygulamalara gerekçe bulursak, "Ama orada terör var. Ama orada şu var. Ama orada bu var. Orada yapılan da meşrudur, doğrudur." Hele bir sorun, niye yapılıyor gibi alt parantezlere sığın, uygulamaları, hukuksuzlukları meşrulaştıran bir dil kullanırsak ne yol alabiliriz, ne barışı inşa edebiliriz ne de bu ülkedeki ayrımcılığın önüne geçebiliriz. Bu anlamıyla ben bunun doğru olmadığını bir kez daha ifade ediyorum, takdiri de halkımıza bırakıyorum