Abdullatif Şener'in TBMM'de çalışan oğlu için 'şizofren' savunması! Anneannesini öldürmüştü
Ankara'da AKP'nin eski bakanlarından ve CHP Konya Vekilliği yapan Abdullatif Şener'in TBMM Özel Kalem Müdür Yardımcısı oğlu Bedirhan Şener, anneannesini rehin alıp öldürdü.
Ankara'da işlenen cinayetin ardından Bedirhan Şener, akıl sağlığının yerinde olup olmadığı tespiti için sağlık biriminde yatırıldı. Akli melekeleri yerinde çıkan Şener tutuklandı.
"MUSİBETLER" GÖRÜYORUM DEDİ
Mahkemede Abdullatif Şener de başta olmak üzere tüm yakınları Bedirhan Şener'in psikolojik sorunları olduğunu, şizofren olduğu ve halüsinasyon söyledi. Bedirhan Şener de mahkemede 'duvardan geçen musibetler' gördüğünü söyledi.
OĞLUNUN RAHATSIZ OLDUĞUNU BİLE BİLE TBMM'DE İŞE SOKMUŞ BİR DE...
Abdullatif Şener, ifadesinde oğlunun psikolojik sorunlarını açıkça bildiğini dile getirdi. Şener, buna rağmen oğlunun TBMM'de yani vekillerin ve çok sayıda önemli bürokratların olduğu bir kurumda işe sokması dikkat çekti.
YİNE AKIL SAĞLIĞINA BAKILACAK
Şener, ayrıca ifadesinde oğlunun işe gitmediğini rica minnet oğluna torpil geçtirdiğini anlattı. Oğul Şener'in 3 haftayı geçmemek üzere İstanbul Adli Tıp Kurumu'nda gözlem altına alınmasına karar verildi.
Ağırlaştırılmış müebbet ile yargışanan oğul Şener'in Ankara 1. Ağır Ceza'daki duruşmaya, aile ve avukatlar da katıldI.
Oğul Şener'in Avukatı Can Kızılyar, müvekkilinin babasının siyasi bir kişilik olduğunu, bu nedenle duruşmanın kapalı görülmesi istedi. Talep mahkemenin oy birliği kararıyla reddedildi.
Bedirhan Şener, savunmasında o dönem takip edildiğini ve korku içinde olduğunu öne sürdü.
Şener şöyle konuştu:
"Yarım metre boyunda duvarların içerisinde geçen musibetler gördüm. Sesler duydum. Normalde dua okuyordum, gidiyorlardı. Ama bu sefer öyle olmadı. Ondan sonra ateş ettim. Kapının çalındığını hatırlamıyorum. Annemi ve anneannemi gördüğümü de hatırlamıyorum"
MADEM ŞİZOFREN TBMM'DE İŞİ NE?
Sanık avukatları da TBMM'de üst düzey mevkide çalışan Bedirhan Şener'in "paranoid şizofreni" hastası olduğunu, bu yüzden ceza ehliyetinin araştırılması gerektiğini belirtti.
Avukatlar, müvekkilleri hakkında akıl hastalığına ilişkin raporu hazırlayan ilk heyette, Şener'in hastalığına ilişkin uzman hekim bulunmadığını iddia etti.
Avukatlar, adli tıp kurumu veya akıl hastalıkları hastanelerinden birinden rapor tanzim edilmesini talep etti.
ANNE: GERÇEK DIŞI ŞEYLER GÖRÜYORDU
Anne Berrin Şener, Duruşmada müşteki olarak ifade verrdi.
Anne Şener, oğlunun psikolojik sorunları bulunduğunu, bu nedenle şikayetçi olmadığını belirtti.
Olay günü oğlunu defalarca arasa da ulaşamadığını dile getiren Berrin Şener, şunları kaydetti:
"Ben, teyzesi, babası hepimiz aradık ama ulaşamadık. Kendisine zarar vereceğinden endişelendim. Annemi çok sevdiği için annemi alıp evine gittik. Eşim, arabayı park ederken aşağıdan zile basmadık, birinci kata çıktık, kapıyı çaldık. Normalde bizi gülümseyerek karşılardı. Oğlumun iki el ateş ettiğini duydum, oradan kaçtım. Oğlum beni hedef almadı. Olayda yaralanmadım. Psikozu olduğunu biliyorduk, bazen gerçek dışı şeyler görüyordu, tedaviye gidiyordu. Şikayetçi değilim."
Tanık Berra Çağlayan da Bedirhan Şener'in teyzesi olduğunu ifade ederek şöyle konuştu:
"Bedirhan hepimizin çok sevdiği bir insan, bizim için çok değerli. Sağlık durumunun iyi olmadığını biliyorum, görüştüğümüzde, 'İyi hissetmiyorum teyze, çok kötüyüm.' dedi. Sanrılarından bahsetti. Sanıktan şikayetçi değilim." d
ABDULLATİF ŞENER'İN RUHSATLI SİLAHINI ALMIŞ
Tanık olarak dinlenen, Abdüllatif Şener de oğlunun son günlerde psikolojik rahatsızlıkları olduğunu dile getirdi.
Abdüllatif Şener olaydan önce iki gün boyunca oğlunun telefonlarını açmadığını ifade etti.
Şener, oğlunun kendine zarar vereceğini düşündükleri için eşi ve kayınvalidesiyle birlikte oğlunun evine gittiklerini anlattı.
Şener, oğlunun TBMM'de işe gitmediğini ve TBMM'de psikolojik rahatsızlıkları olan birinin çalışmasına göz yumduğunu ifadesinde anlattı. Abdüllatif Şener, olay anı hakkında şöyle konuştu:
"Ben arabayı park etmekle meşgulken, Bedirhan kapıyı açar açmaz apartman boşluğuna doğru ateş etmiş. Son dönemde, zaman zaman gerçeklikle bağı kopuyordu. Hastanede yatarken odasına birilerinin girdiğini, zarar verdiğini söylüyordu. Doktorlarına sanrılar gördüğünü söyledim ama raporda belirtilmemiş. Kamera kayıtlarını saniye saniye taratıp böyle bir durumun olmadığını söylediler bana ama rapora geçmemişler. Geçmişinde de sanrılar, halüsinasyonlar görüyordu. İş ve aile düzeniyle ilgili problemleri vardı. Bu problemler zaman zaman iş yerine gitmemesine sebep oldu. Son bir yıldır Meclis'te çalışıyordu. Bazen işe gitmeyi aksatırdı. Haberdar olurduk, amirlerinden ricacı olup izin kullandırıyorduk. Olay günü de işe gitmemiş. Daha önce de parti grubunda çalışıyordu, orada da mesaiyi aksatıyordu, iş yükü de yoktu. Son günlerde korkuları vardı. Kendisinin öldürüleceği yönünde düşünceleri vardı. Biz tatildeyken eve gitmiş. Benim ruhsatlı silahımı aldığını öğrendim. Olay günü hem kendisini kontrol etmek hem de silahı almak için gitmiştim."
Tanık Şamil Şener, sanığın abisi olduğunu, 9 yıldır Amerika'da yaşadığını, son 2 yıldır Türkiye'de ikamet ettiğini anlattı.
Amerika'dayken abisiyle sürekli telefon irtibatlarının bulunduğunu ifade eden Şamil Şener, şunları ifade etti:
"O dönem aralarından geçen konuşmalarda abisinin paranoyak olduğunu anladığını, ailesine bu durumu anlattığını ancak abisinin tedavi olmayı reddettiğini"
Beyanların ardından ara kararını açıklayan mahkeme, Bedirhan Şener'in tutukluluk halinin devamına hükmetti.
Mahkeme, sanık Şener'in, suçu işlediği tarihte akıl hastası olup olmadığına dair rapor alınması için 3 haftayı geçmemek üzere İstanbul Adli Tıp Kurumu'nda gözlem altına alınmasına, sanığın cezai ehliyetinin bulunup bulunmadığına dair Adli Tıp Kurumu 4. İhtisas Dairesi'nden rapor tanzim edilmesine karar verdi.
Davanın görülmesine, 5 Aralık'ta devam edilecek.
İddianamede, Ankara'da rehin aldığı anneannesini silahla öldüren Bedirhan Şener'in "üst soya karşı kasten öldürme", "üst soya karşı kasten öldürmeye teşebbüs" ve "6136 sayılı yasaya muhalefet" suçlarından ağırlaştırılmış müebbetin yanı sıra 14 yıldan 23 yıla kadar hapis isteniyor.