Sarımsak ve vanilya kokusuna dikkat! Sivrisinekleri çekiyor

Sarımsak ve vanilya kokusuna dikkat! Sivrisinekleri çekiyor
Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği Üyesi Dr. Ceyda Tunakan Dalgıç, İstanbul’da panik yaratan Aedes sivrisineklerine karşı uyardı. Dalgıç, “Sarımsak ve vanilya kokusu sivrisineği çekiyor. Koyu renkli kıyafetler giyilmesi de koyu rengin ısıyı emmesi ve koruması sebebi ile sivrisinekler tarafından ısırılma olasılığını artırıyor” dedi.

Aedes türü sivrisinekler, halk sağlığı alanında en iyi tanımlanmış sivrisinek türlerinden biri. İnsanı ısırdıklarında, özellikle tropikal bölgelerde sarıhumma hastalığına sebep oluyorlar. Birçok mahalle sakininin belediyelere ilaçlama için başvurması ve her geçen gün sinek ısırıklarına dair şikayetlerin artması uzmanlar tarafından ‘dikkatli olun’ çağrısının yapılmasına neden oldu.

Kaşımayın, buz sürün

‘Sivrisinek ısırıkları için kimler risk altında, alerjik reaksiyonların bulguları ve tedavisi nedir ve bunlara karşı nasıl önlem alınabilir?’ sorularının yanıtlarını Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği Üyesi ve Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Alerji ve Klinik İmmünoloji Bilim Dalı Öğr. Gör. Dr. Ceyda Tunakan Dalgıç’tan aldık.

Sivrisineklerden sadece dişi olanlar üremek için kana ihtiyaç duyduğundan insanları ısırıyor. Erkekler, hamile kadınlar, fazla kilolu/obez insanlar, özellikle 0 kan grubuna sahip bireyler ve yüksek miktarda ürik asit, laktik asit ve amonyak yayan insanlar, sivrisineklerin en çok tercih ettiği gruplar içerisinde yer alıyor. “Koyu renkli kıyafetler giyilmesi de koyu rengin ısıyı emmesi ve koruması sebebi ile sivrisinekler tarafından ısırılma olasılığını artırıyor” diyen Dalgıç, “Sarımsak, B vitamini takviyeli gıdalar ve vanilya kokuları sivrisinekleri çekiyor. Isırık bölgesi mümkün olduğunca kaşınmamalı. Lokal buz tatbiki, ağızdan alınan alerji ilaçları, daha inatçı durumlarda ağızdan alınan ya da lokal tatbik edilen kortizonlu krem/tabletler kullanılabilir. Isırık sonrasında ateş, ciddi baş ağrısı, bulantı, kusma, halsizlik, bilinç bulanıklığı gibi ciddi bulgular gelişirse mutlaka en yakın sağlık kuruluşuna başvurulması gerekiyor” diyerek uyardı.

20 dakikada zirveye ulaşıyor

Sivrisinek ısırıklarına karşı reaksiyonlar, sivrisinek tükürüğündeki proteinlere karşı immünolojik bir yanıttan kaynaklanıyor” diyen Dr. Ceyda Tunakan Dalgıç, “Sivrisinekler tarafından ısırılan birçok insan bu proteinlere karşı bir bağışıklık tepkisi geliştiriyor. Bir sivrisinek ısırığına karşı lokal bir deri reaksiyonu tipik olarak, yaklaşık 20 dakikada zirveye ulaşıyor. Ani gelişen bir şişme, kabarma ve bunu çevreleyen kızarıklıkla birlikte görülüyor. Ardından en yüksek noktaya ulaşarak geç dönemde, kaşıntılı, sertleşmiş bir papülden oluşuyor. 24-36 saat ve sonraki 7-10 gün içinde bu tablo düzeliyor” diyor.

Deri enfeksiyon kapabilir

Isırığın yerine bağlı olarak, büyük lokal reaksiyonlar, özellikle bir bebek veya çocukta, tüm göz çevresini, yüzün çoğunu veya tüm kol ve/veya bacağı kapsayabiliyor. Görme, yeme, içme veya uzuvların normal kullanımına engel olabiliyor. Bu tablonun şiddetli hallerinde, düşük dereceli ateş ve halsizlik eşlik edebiliyor. Sivrisinek ısırığının olduğu yerde kırmızı, sıcak ve şişmiş bölgenin varlığı halinde, ısırık birkaç gün içinde geçmemiş veya geçtikten sonra daha da kötüleşme olmuş ise akla derinin bakteriyel enfeksiyonları gelmeli.

Bağışıklık sistemi baskılananlar için tehlikeli

Alerjik reaksiyon açısından kimler risk altında?

Açık havada çalışan ve sineklere yüksek düzeyde maruz kalanlar

Bebekler ve küçük çocuklar

Daha önce karşılaşmadıkları yerli sivrisineklerin bulunduğu bir coğrafi bölgeye yeni gelenler veya ziyaretçiler

Sivrisinek tükürük bezi antijenine karşı yüksek antikor titrelerine sahip olabilen birincil veya ikincil immün yetmezlik hastalıkları olan hastalar

Mastositoz hastaları

Limon okaliptus yağı 2 saate kadar koruyabilir

Isırılmayı nasıl önleriz?

Sivrisinek ısırıklarını önlemek için aktiviteler değiştirilmelidir. Şafakta ve alacakaranlıkta iç mekanlarda kalmayı ve sulak alanlardan kaçınmaya dikkat edilmelidir.

Sivrisineklerin üreme alanlarını azaltmak için ev veya diğer yakın çevredeki su birikintileri ortadan kaldırılmalıdır.

Pencere ve kapılarda sineklikler olmalıdır.

Sivrisineklerden kaçınmak için kapalı giysi, cibinlik gibi mekanik koruyucular kullanılmalı.

Böcek ilacı permetrin kumaşlara (örneğin kamp çadırları, uyku tulumları ve giysiler) uygulanmaya uygundur, ancak insan cildine doğrudan uygulanmaz. Permetrin emdirilmiş giysiler (örneğin gömlekler) ticari olarak temin edilebilir.

En etkili kovucular böcek kovucular; DEET (N,N- dietil-3-metilbenzamid) ve pikaridindir. İnsanlar vücut kokuları, cilt sıcaklıkları ve solunan karbondioksit ile sivrisinekleri çeker. DEET konsantrasyonu ne kadar yüksek olursa, koruma o kadar uzun sürer.

Pikaridin, deri üzerinde bir bariyer oluşturarak böceklerin insan derisini bulma yeteneğini engeller. Kokusuzdur, kalıntı bırakmaz ve uzun süreli etkinliğe sahiptir (8-10 saat arası). Genel olarak, DEET ile karşılaştırıldığında, sivrisineklere karşı daha etkilidir ve insanlar için daha az zehirlidir. Pikaridin, iki aylıktan büyük çocukların cildine güvenle uygulanabilir.

Sitronella (limon otu yağı) ve limon okaliptüs yağı gibi diğer ajanlar daha az ve nispeten kısa etkilidir. Örneğin sitronella sadece 20 dakika etkili olabilir ve okaliptüs yağı sadece iki saat etkili olabilir.

Antihistaminikler (alerji hapları); hastaların sivrisineklere maruz kalmalarının kaçınılmaz olduğu durumlarda, günlük bir antihistaminik alınmasını ve bu tür antihistaminiklerin sivrisinek ısırık bölgelerinde meydana gelen kaşıntı, kızarıklık ve şişmeyi tedavi etmek için de kullanılması öneriliyor.

Isırıldıktan sonra neler yapılmalı?

Sivrisinek ısırığı sonrası ağır yakınmaları olan kişilere antihistaminik denilen alerji ilaçları uygulanabilir. Büyük lokal reaksiyonların önlenmesi için de antialerjik ilaçlar kullanılabilir.

Sonuç olarak bireysel korunma ve ilaçlar ile kontrol altına alınamayan reaksiyonlar için mutlaka bir alerji-immünoloji uzmanına muayene olunmalıdır. Gereken hallerde, erken dönemde deri reaksiyonlarından örnekleme (patoloji ve kültür) ve kan tahlilleri yapılarak tedavinin başlanması sağlanmalıdır.