Çocuklarınız pandemiden ne kadar etkilendi? 'Kaygı bulaşıcıdır'

Çocuklarınız pandemiden ne kadar etkilendi? 'Kaygı bulaşıcıdır'
Okul çağındaki çocuklar koronavirüs pandemisinden en çok etkilenen gruplar arasında yer alıyor. Okul hayatına yeni başlayan çocukların anne babaları bu süreçte nelere dikkat etmeli? Öğretmenler ve okul yönetimlerine düşen görevler nelerdir? Bu soruları ve merak edilen diğer detayları Çocuk-Genç ve Erişkin Psikiyatristi Prof.Dr.Bengi Semerci halktv.com.tr'ye yanıtladı.

Pandemi süreci özellikle okul öncesi eğitime ve ilkokula başlayacak çocukların ailelerine büyük tedirginlik yaşattı.

Anne-babalar çocuklarını bu sürece adapte etmekte güçlenirken kendi psikolojilerini de ayakta tutmaya çalıştı.

Çocuk-Genç ve Erişkin Psikiyatristi Prof.Dr.Bengi Semerci, okula yeni başlayan çocukların pandemi sürecinde yaşadığı zorluklar ve aileler ile öğretmenlere düşen görevler hakkında bilgiler verdi.

ekran-resmi-2021-11-03-15-03-03.png

Pandemi döneminde çocukların okula uyum süreci zorlaştı mı? Okula başlayan çocuklar ne gibi zorluklarla karşı karşıya kaldı?

Okula yeniden uyum her çocuk için zorlaşmadı. Aslında birçok çocuk evden çıkmayı, arkadaşları ile olmayı, okula gitmeyi özlemişti ve uyumda zorluk çekmediler.

Uyumda zorluk çekenler daha öncesinde sorunu olanlar ya da pandemi sürecinde sorunları artan, yeni sorunları çıkan çocuklar oldu. Pandemi sürecinde aile ile çok fazla bir arada olan bazı kaygılı çocuklarda ayrılık anksiyetesi gözlendi ve bu durum okula gitmek istememe ya da eve dönme isteği şeklinde görüldü. Yine pandemi sürecinde anksiyetre bozukluğu bulguları ortaya çıkan ya da daha önceki bulguları artan çocukların da hasta olacağı, ailesine virüs taşıyacağı gibi kaygıları arttı ve bu da uyumu güçleştirdi.

Anne ve babalarda oluşan kaygı çocukları nasıl etkiliyor?

Kaygı bulaşıdır. Özellikle çocuğun güvendiği ebeveynlerinin kaygılı olması çocuğun da o kaygıyı aynen yaşamasına neden olur. Ebeveynlerin kaygılarının haklı nedenleri var. Ama diğer yandan sağlıklı gelişimleri için çocukların okula gitmeleri gerekiyor. Kendi kaygıları ile başedebilen ebeveynler hem çocukların kaygılarının artmasını engelleyecek hem de kaygısı olan çocukları anlayarak onlara daha iyi yardımcı olabilecektir. Kaygıları ile başedebilen ebeveynler çocuklara nasıl korunmaları gerektiğini korkutmadan ama gerekli şekilde aktarabilirler.

Online eğitim sürecinden örgün eğitime geçişte öğrenciler zorluk yaşadı mı?

Öncelikle online sisteme tam katılan çocuklar zaten sabah erken kalkıyor, yemek ve uyku saatleri aynı düzende sürüyordu. Pandeminin başından beri uzmanlar aileleri günlük akışı, rutinleri korumanın önemi konusunda uyardılar. Bu uyarıları dinleyen ve online eğitime düzenli katılan ailelerde bu sorun görülmüyor. Diğerleri ise okullar açılalı yaklaşık 2 ay oldu ve kuralları iyi koyup, uygulayan ailelerde düzene girdi.

Pandemi döneminde okullara ve öğretmenlere düşen sorumluklar nelerdir?

Okullar açılması ile okulların ve öğretmenlerin de bazı değişimlere ihtiyacı var.

Okulların sosyal mesafe, sınıf mevcutlarının düzenlenmesi, havalandırma ve personelin aşılanması konusunda hazırlıklarını tamamalaması gerekiyor. Çocukların korunması için onlarla muhatap olacak personelin aşılı olması, maske takması ve hastalık bulguları gösterdikleri zaman çalışmamalarının sağlanması gerekiyor.

Öğretmenler, pandemi sonrasında öğretim yöntemlerinde ne gibi değişiklikler yapmalı?

Öğretmenlerin uzun süredir okula gidememiş, çevrimiçi ders alan, sınıf düzeninden ve kurallarından uzaklaşmış, evlerinde farklı tutumlar uygulanmış öğrenciler ile eğitime başladıklarının farkında olup, ona göre tutum belirlemeleri gerek. Bu öğrencilerin bir kısmı okula pandemi ve evde uzun süre kalma nedeniyle artmış bazı davranış sorunları ve ruhsal problemlerle geldiler. İlkokul birinci sınıfa başlamış ve ikinci dönem okulları kapanmış olan çocuklar şimdi 3. sınıfa başladı. İlkokula başlayıp hiç okula gidemeyen, okuma yazmayı çevrimiçi derslerle öğrenmeye çalışan çocuklar var. O nedenle öğretmenlerin hiçbir şey olmamış gibi öğretime aynı şekilde devam etmeleri mümkün olmayacaktır.

'Yoğun müfredattan uzaklaşılmalı, sosyal gelişime öncelik verilmeli?'

Yeniden okula dönen çocuklara okulu benimsetmek, kapalı kalınan süreçte neler yaşadıklarını anlamaya çalışmak, okula uyumlarını sağlıklı bir şekilde sağlamaya çalışmak gerekecek. Yoğun müfredatın azaltılıp, önceliğin çocuklara her ne pahasına olursa olsun belli bilgileri yüklemek değil, onların okulla barışmalarını, sosyal gelişimlerini ve ruhsal uyumlarını sağlamaya verilmesi gerekir. Bakanlığın bu konuda öğretmenleri desteklemesi, ailelerinde çocukları için önceliklerin doğru belirlenmesinde öğretmenlere desteğini vermesi şart.

Okullarda çocuklar yeterince psikolojik destek alabiliyor mu?

Okulların psikolojik danışmanlık ve rehberlik Bölümleri her zaman önemliydi. Daha önce de sık sık vurguladığım gibi özel okullar dahil PDR hizmetleri maalesef yeterli olmamaktadır. Çünkü yeterli sayıda psikolojik danışman olan okul sayısı çok çok az. Oysa özellikle şimdi hem çocukların hem de diğer personelin kaygıların sağlıklı bir şekilde ele alınması, çıkacak krizlerin yönetilmesi (maske takma, aşılanma, uyum sorunları vb.) için PDR servislerinin hem sayıca desteklenmesi, hem de uygulamalar için eğitim ve süper vizyon olanakları sağlanması önemli.

Sizin bu dönemde çocuklarda ve ergenlerde gözlemlediğiniz belirgin şikayetler neler oldu?

Pandemi sürecinde çocuk ve gençlerde en çok görülen sorun anksiyete bozukluğu oldu. Belirsizlikler, hasta olma endişesi, ailesini kaybetme korkusu, korunma için yapılan doğru olmayan ya da korkutucu şekilde yapılan uyarılar, okul ve okulun sağladığ sosyalleşme, baş etme becerilerinin gelişmesi, arkadaş desteği gibi öğelerden mahrum olma bunu arttırdı. Süreç uzadıkça ve yaşam şeklinde olan değişiklikler arttıkça depresyon riski de arttı. Uzun süren mutsuzluk, daha önce ilgi gösterdiği şeylere ilgisizlik, kendisine ilişkin 'ben zaten yapamam, beni kimse sevmiyor' gibi olumsuz söylemler, umutsuzluk, halsizlik, uykusuzluk ve iştah değişikliği gibi belirtileri olan depresyon özellikle ergenlerde arttı. Ağır depresyonlar ve anksiyete sonrası intihar girişimlerinde de artma oldu.

Bunun dışında zaten pandemi öncesi anksiyete, obsesif kompulsif bozukluk, DEHB, öğrenme güçlüğü, Otizm gibi sorunu olan çocuklar ve gençlerin ise pandemiden olumsuz etkilendiğini ve sorunlarının arttığını gördük.

Ayrıca ev içi koşulları uygun olmayan, yoksullukla mücadele eden, aile içi çatışmalar olan evlerde yaşayan çocuklarda sorunlar daha çok görüldü. Pandemi ev içinde ihmal, istismar ve şiddete uğrayan çocukların evde daha fazla kalması nedeniyle tüm bu süreçlerden daha çok zarar görmelerine, okula gidemedikleri ve sosyal İletişim olmadığı için de destekten daha çok yoksun kalmalarına neden oldu.

Çocuklara pandemi döneminde kurallara uymaları konusunda nasıl yol gösterilebilir?

Bu sorunun aslında tek bir temel yanıtı var. çocuklar en iyi büyükleri örnek alarak öğrenir. Onlar kurallara uyuyorsa çocuklar da uyar. Onun dışında yaşına ve gelişim dönemine uygun sorunu açıklamak, yapması gerekenleri anlatmak, gerektiğinde tekraralamak uygun olur. Ve bu anlatımları, uyarıları yapaken çocuğu korkutmamakta önemli.