Can Kakışım
Yeniden Refah Partisi: Tamam mı, Devam mı?
Yerel seçimler yaklaştıkça partiler arası ittifak ve iş birlikleri de yavaş yavaş belli olmaya başladı. Muhalefet cephesinde Altılı Masanın eski ortakları seçime bu kez ayrı girecek. Fakat, İstanbul ve Ankara özelinde DEM Parti ve Memleket Partisi’nin CHP adaylarını desteklemek adına aday çıkarmamaları olası gibi.
Buna karşılık iktidar kanadındaki bütünlük daha güçlü gözüküyor. Cumhur İttifakının iki büyük partisi AKP ve MHP 30 büyükşehir haricinde 29 ilde ittifak yapacak. MHP 24 ilde AKP adaylarını, AKP de beş ilde MHP adaylarını destekleyecek. BBP ve Hüdapar’ın da kritik yerlerde onlarla hareket etmesi bekleniyor.
Bu denklemde kararı en merak edilen partilerden biri Yeniden Refah Partisi. Genel seçimde beklenenden fazla oy alarak dikkatleri üzerine çeken YRP doğal olarak yerel seçimlerde oy havuzunu genişletmeye ve Millî Görüş geleneğinin aslî temsilcisi haline gelmeye çalışacak. Tam da bu noktada, YRP’nin AKP ile gireceği ittifak görüşmeleri kritik önemde.
YRP’nin genel seçimde yakaladığı yüzde 2,8’lik oy oranı, YRP ile benzer gelenekten gelen Saadet ve Gelecek Partilerinin başarısızlığı olarak da okunabilir. Zira seçime CHP logosu altında giren bu partilerin aldıkları oyu tam olarak ölçmek mümkün olmasa da oy oranlarının beklentinin hayli altında kaldığı kesin.
Anlaşılan o ki, Saadet ve Gelecek Partilerinin -hatta bir ölçüde Deva Partisi’nin- potansiyel seçmenleri, adaylarını CHP logosu altında görünce onlara oy vermemeyi tercih etmiş ve alternatif olarak gördükleri YRP’yi desteklemişler. Yani Saadet ve Gelecek Partilerinin seçime CHP listelerinden girmeleri oy oranlarını düşük tutarken bundan faydalanan YRP olmuş.
Şimdi benzer bir senaryo tekrardan ama bu kez YRP’nin aleyhine olarak yaşanabilir. YRP İstanbul ve Ankara için AKP ile pazarlık masasına oturacak ve bu iki şehirde aday çıkarmayıp AKP adaylarını desteklemeyi değerlendirecek. Gelecek ve Saadet Partileri ise seçimde AKP ve CHP’den bağımsız davranarak kendi adaylarını çıkaracak.
Böylesi bir durumda, YRP’nin Saadet ve Gelecek Partilerinin genel seçimde yaşadığını tecrübe etmesi gayet olası. YRP oldukça güçlü olduğu İstanbul ve Ankara’da aday çıkarmaz ve AKP adaylarını desteklerse oy oranı matematiksel olarak yarı yarıya azalır. Üstelik onun aday çıkarmaması halinde, CHP ile ittifakı sonlandırmış Saadet ve Gelecek Partileri o oyları bu sefer kendi hanelerine yazdırabilir. Bu durumda, YRP’nin Millî Görüş geleneğinin doğal varisi olma iddiası fazlasıyla zarar görecektir.
YRP kurmayları da bu riskin farkında olsalar gerek ki AKP ile pazarlıkta ellerini yüksekten açıyorlar. Basına yansıyan kulis bilgileri, YRP’nin AKP ile iş birliği yapmak için hem AKP’nin İstanbul adayını belirlemeyi hem İstanbul’da kazanılması garanti bazı ilçe belediyelerinin YRP’ye bırakılmasını hem de İBB’de bazı önemli pozisyonları talep ettiğini söylüyor.
İmamoğlu ve Yavaş’ın popülaritesi karşısında sıkışan AKP’nin YRP’ye ağır bazı ödünler vermesi şaşırtıcı olmaz. Fakat şu aşamada YRP için önemli olan İstanbul’da bir ilçe belediyesini yönetmek ya da İBB’de kadrolaşmak değil oylarını istikrarlı biçimde yükseltmektir. Yerel seçimlerde genel seçimdeki yüzde 2,8’lik oy oranını artıran bir YRP, bundan sonraki genel seçim için iddialı bir parti haline gelebilecektir.
Bu senaryoda YRP, ekonomik kriz koşullarından dolayı önümüzdeki dört senede daha da zayıflaması çok muhtemel olan AKP’ye alternatif olacaktır. Ancak kısa vadeli çıkarı uzun vadeli kazanımlara tercih ederse hem partinin şimdiye dek ortaya koymaya çalıştığı müstakil, AKP’yle mesafeli imajı zarar görecek hem de kendi tabanlarından Saadet ve Gelecek Partilerine ciddi bir oy geçişi olacak.
YRP işte böyle kritik bir tercih yapacak. Ya tamam diyecek, yani başarı potansiyeli hayli yüksek olan siyasi yolculuğunu AKP’nin sunduğu kısa vadeli kârlar için feda edecek ya da devam diyecek, yani “Varsın, bir dönem daha İstanbul’da belediyemiz olmasın ama genel seçimler için yolculuğumuz istikrarlı biçimde sürsün” diye düşünecek.
YRP’li yetkililere tavsiyem; genel seçimde aldıkları oyu sabit oyları gibi düşünmemeleridir. Çünkü bu oy oranı YRP’nin adaylarının ya da yürüttüğü kampanyanın başarısının değil, siyasetin o günkü şartlarının getirdiği bir sonuçtu. Ve çok iyi biliyoruz ki Türkiye siyasetinde şartlar çok çabuk değişebilir ve bizim dediğiniz oylar yarın kolayca alternatif partilere kayabilir. Siyasi tarihimiz bunun örnekleriyle doludur.