Fikret Bila
YAŞAMA HAKKI!
Türkiye son günlerde sokak köpekleri sorununu tartışıyor.
İktidarın yaklaşımı bu hayvanların toplatılması, barınaklara konulması ve bir ay içinde sahiplenilmeyenlerin uyutulması.
Türkiye’de özellikle kentlerde başı boş köpek sorunu yaşandığı bir gerçek.
Bu köpekler tehdit oluşturuyor.
Aç olduklarında çocuklara, büyüklere saldırıyorlar.
Bu sorun hızla çözülmesi gereken bir sorun.
Ancak sorunun hayvanların öldürülerek çözülmesi kabul edilebilir bir yöntem değil.
İnsanlar gibi hayvanların da yaşam hakkı var.
İnsandan başlayalım.
İnsan haklarının başında “yaşama hakkı” gelir.
İnsan için yaşama hakkı dokunulamaz ve vazgeçilemez haktır.
İnsanın yaşama hakkı İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nde 3 madde hükmü olarak şöyle yer alır:
“Herkesin yaşama hakkı ile kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkı vardır.”
Beyannamenin 5 maddesinde de şu hüküm yer alır:
“Hiç kimseye işkence ya da zalimce, insanlık dışı ya da aşağılayıcı muamele ya da ceza uygulanamaz.”
Yaşam hakkı temeldir.
Bu nedenle insanın yaşama hakkı kutsal bilinir.
İnsanın yaşama hakkı var da diğer canlıların yok mu?
Elbette hayvanların da bitkilerin de yaşama hakkı vardır.
Örneğin İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nde insanın yaşama hakkı en temel hak sayılıyorsa, Hayvan Hakları Beyannamesi’nde de hayvanlar için aynı hak yer alır.
Bu beyannamede yer alan hükümleri de anımsayalım:
“Tüm hayvanlar eşit doğar ve eşit yaşama hakkına sahiptirler. Hiçbir hayvana kötü ve zalimce davranılamaz. Bir hayvanın öldürülmesi zorunlu ise bu, bir anda ve acı çektirilmeden yapılmalıdır. Zorunlu olmaksızın bir hayvanın öldürülmesi, yaşama karşı işlenmiş bir suçtur.”
İnsan Hakları Beyannamesi, İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra, 1948 yılında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nca kabul edildi.
Hayvan Hakları Beyannamesi ise 1978’de, Paris’te, Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) tarafından ilân edildi.
Modern toplumun yaşam hakkı konusundaki yaklaşımı bu beyannamelerle ortaya konulmuşken, sokak hayvanları sorununun onları öldürerek çözülmesini önermek bile abesle iştigaldir.
Nitekim Türkiye’de de Hayvan Haklarını Koruma Kanunu’nun amacı hayvanların yaşam hakkını korumaktır.
Bu amaç Kanun’un 1 Maddesi’nde şöyle yer alır:
“Bu Kanunun amacı; hayvanların rahat yaşamlarını ve hayvanlara iyi ve uygun muamele edilmesini temin etmek, hayvanların acı, ıstırap ve eziyet çekmelerine karşı en iyi şekilde korunmalarını, her türlü mağduriyetlerinin önlenmesini sağlamaktır.”
Yine bu kanuna göre çıkarılan yönetmelikte de, hayvanların kuduz hastalığı olanlar dışında öldürülemeyeceği hükmü de vardır.
Türk Veteriner Hekimler Birliği başta olmak üzere ilgili kurumlar ve uzmanlar başıboş köpek sorununun çözülmesi için yapılması gerekenleri duyurdular.
İlgili kurum ve uzmanların önerilerinden çıkan sonuç şu:
Bu sorunun çözümü için etkin bir kısırlaştırma programı uygulanması ve yeteri kadar barınak ve yaşam alanı oluşturarak hayvanların bu alanlarda yaşamlarını sürdürmelerinin sağlanması.
İktidarın, parti ayırımı gözetmeksizin belediyelere katkı vererek bu sorunun çözülmesini hayvanlar öldürülmeden sağlaması.