Türkiye, Oval Ofis’in Kilidini Somali Anahtarı ile Açabilir mi?

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in “kamuda tasarruf” listelerine sarıldığı şu günlerde, Türkiye’nin Somali’ye 5 dönüm arazi ve büyükelçilik binası bağışlaması üzerine sosyal medya ayaklandı.

Somali’ye var; ücretliye, emekliye yok” eleştirileri, jeopolitik ekseni pek de dikkate almıyor.

AKP’nin Afrika oyun planı, Oval Ofis’in kapısını Somali anahtarı ile açma stratejisi ile örtüşüyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, ABD Devlet Başkanı Joe Biden’ın başkanlık döneminde Beyaz Saray’a kabulü gerçekleşmemiş olsa da; ikilinin birbiriyle ilgili negatif gündem oluşturmaktan titizlikle kaçındığı gözden kaçmıyordur.

***

2011 yılı başlarında son 60 yılın en büyük kıtlık ve kuraklığın yaşandığı Somali’de iç savaş ve terör nedeniyle çökmüş devlet kapasitesi Somali'nin ayrılmasına yol açmıştı.

Somali’de 1991’de başlayan iç savaş 20 yıl sürmüş, 2012 yılında ilk kez uluslararası tanınan bir hükümet kurulmuştu.

Aynı yıl Etiyopya, Cibuti ve Somali’yi kapsayan Afrika turuna çıkan Erdoğan, yoksulluk ve iç savaşların yol açtığı kıtlıkla boğuşan bölgeye Kızılay, TİKA (Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı) gibi kurumlar üzerinden “bağışlar” yoluyla nüfuz etme gayreti içine girdi.

En.Ez İnşaat ve Albayrak Grubu Somali’de alt yapı projelerini üstlendi.

2012 yılında Türk Silahlı Kuvvetleri, Somali ordusunu eğitim programı başlatmakla kalmadı önümüzdeki 10 yılda deniz güvenliğini sağlama anlaşmaları yaptı.

***

2019 yılında Somali açıklarında duyurulan 30 milyar varil petrol kaynağının 2027 yılında üretime alınacağı duyuruldu. Türkiye’nin günlük petrol tüketiminin 1 milyon varil olduğunu dikkate alarak Somali’deki rezervin kıymetini anlamdırmak mümkün.

Asya-Avrupa hattında Kızıldeniz üzerinden yapılan denizyolu ticaretinde kilit ülke olan Somali’de, uluslararası enerji şirketleri Shell ve Exxon ortaklığının sondaj ruhsatları bulunuyor.

***

Türkiye’nin, IMF bünyesindeki “Ağır Borçlu Fakir Ülkeler İnisiyatifi” nin Somali’nin borcunun hafifletilmesi amacıyla başlattığı girişime 3 milyon 487 bin dolar ile destek verme kararı Resmi Gazete’nin 5 Kasım 2020 tarihli sayısında yayımlandı.

Somali ile Türkiye arasındaki yeni dönem; 2021 yılında “maden arama ve jeolojik çalışmalar” alanında imzalanan iş birliği anlaşması ile ivmelendi.

Peşinden Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ve resmi davetli olarak Ankara’ya gelen Somali Savunma Bakanı Abdülkadir Muhammed Nur’un 8 Şubat 2024 tarihinde iki ülke arasında imzalanan “Savunma ve Ekonomik İşbirliği Çerçeve Anlaşması” geldi.

Anlaşmaya göre, Somali’nin başkenti Mogadişu’da kapsamlı askeri üssü bulunan Türkiye, Somali karasularını 10 yıl boyunca koruyacak ve deniz kaynaklarının gelişimine katkıda bulunacak.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Somali Petrol ve Maden Kaynakları Bakanı Abdirizak Omar Mohamed ile kara ve açık deniz bloklarında petrol ve doğal gaz alanlarında imzaladıkları hükümetlerarası anlaşma ve mutabakat zaptını sosyal medya hesabından açıkladı.

Enerji anlaşması; petrol arama, geliştirme, taşıma, dağıtım, rafineri, petrol ve ürünlerinin satışı ve üretilecek hizmetleri kapsıyor.

***

Somali’nin Hint Okyanusu ve Kızıldeniz’e 3 bin 300 kilometre ile Afrika’da en uzun kıyı şeridine sahip olması jeo-stratejik önemini artırıyor.

Bir yılda gerçekleşen 350 milyar dolar değerindeki dünya petrol ihracatının yüzde 26'sı bu bölgeden geçiyor.

Kızıldeniz’de sınır komşuları Somali, Eritre ve Cibuti üçgenini Yemen’e bağlayan Babülmendep Boğazı’ndan yılda ortalama 35 bin ticari geminin geçiş yaptığı düşünüldüğünde ticari hacmi yıllık 2 trilyon doları buluyor.

Küresel ticaretin yaklaşık yüzde 12'si, Akdeniz'i Kızıldeniz'e bağlayarak Avrupa ile Asya arasındaki en kısa rotayı sunan Süveyş Kanalı üzerinden yapılıyor.

Babülmendep Boğaz’ı dünyanın en önemli ticaret yollarından birisi olmasına karşılık, İsrail’in Filistin’e açtığı savaş karşısında Hamas’ın yanında yer alan Yemen’de örgütlü İran destekli Şii silahlı örgüt Husiler; rotalarına giren Batılı firmaların gemilerini işgal ediyor, yakıyor, yıkıyor.

Husiler, Kızıldeniz’de ticaret gemilerinin korkulu rüyası.

***

Bu durumda birçok gemi firması Babülmendep Boğazı’nı geçmek yerine yolunu uzatarak Ümit Burnu’nu dolaşmak zorunda kalıyor.

Asya’dan Avrupa’ya uzanan Ümit Burnu rotası, deniz yolunu 6 bin kilometre, neredeyse 10 gün kadar uzatıyor; bu da ticaretin maliyetini artırıyor ve dünya enflasyonunu etkiliyor.

Küresel ekonomiyi tehdit eden bu süreçte Somali ile anlaşmalar yapan Türkiye’nin, Amerika’dan da destek görüyor olması sürpriz değil.

***

Mart ayına gelindiğinde Washington havucun ucunu gösterdi; ABD Devlet Başkanı Joe Biden’dan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a resmi bir davet yapılması, ABD ve Türk dışişlerinin ortak gündemi haline geldi.

Biden-Erdoğan buluşması gerçekleşmemiş olsa da iki ülke pozitif gündemde kalmayı tercih etti.

ABD, küresel deniz ticareti güvenliğinin tehlikeye girdiği gerekçesiyle 18 Aralık 2023'te bir grup ülkenin katılımıyla Husi güçlerine karşı çok uluslu deniz görev gücü "Refah Muhafızı Operasyonu" oluşturdu.

Türkiye, Somali anahtarı kullanarak Oval Ofisi’n kilidini açar mı çok şüpheli.

***

ABD Başkanı Joe Biden’ın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı 9 Mayıs’ta Oval Ofis’te kabul edeceği anlatılarını parlatanlar, tek bir konunun altını çiziyordu: Türkiye ile ABD’nin Afrika işbirliği...

Türkiye özellikle 2011 yılı itibariyle, “Türk İş Birliği ve Koordinasyon Ajansı” (TİKA), Türk Kızılay gibi kamu kurumları üzerinden verdiği hibe desteklere Afrika’da varlığını güçlendirmeye çalıştı, çalışıyor. Türkiye için Afrika pazarı çok kolay değil.

Afrika pazarında önemli alt yapı projeleri üstlenen uluslararası müteahhitlik şirketleri Summa, Limak, Enka, Tav, Yapı Merkezi ve Makyol ve Albayrak’ın arkasında, Çin ile rekabet edecek finansal büyüklükte bir Türkiye yok!...

***

Çin son 10 yıl desek yanlış olmaz, enerjisini Afrika üzerine yoğunlaştırdı.

Amerika, küresel pazarda Asya’da karşısına dikilen Çin engelini Afrika ile aşmayı önemsiyor.

Türk müteahhitlik sektörünün Kıta Afrikası’nda edindiği deneyimi yanına çekmeyi hedefleyen Amerika’nın; Türkiye ile kurduğu “Stratejik Mekanizmanın” görev tanımının başına “üçüncü ülkelerde işbirliğini” koyması geçmiş yıllarda olduğu gibi yinelense de, “yeni” değil. O nedenle de ivmelenen bir girişimden sözedemeyiz.

Avrupa’yı geride bırakan Çin’in Afrika üzerinde yükselen ekonomik gücüne karşı, “üçüncü yol” açma politikasının getireceği maliyet henüz kestirilemiyor.

***

Öte yandan kıtada büyük yatırımlarla bulunan Çin’in yanı sıra özellikle son 2 yıldır Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) de Afrika’daki yatırım taahhütleri dikkat çekiyor. Son 2 yıllık dönemde BAE’nin kıtadaki yatırım vaatleri Çin’i geçti.

Çin’in 2022 ve 2023 yılları yatırım taahhütleri sırasıyla 2.8 ve 25.9 milyar dolar olurken, BAE’nin yatırımları 44.5 ve 52.8 milyar dolara ulaşıyor.

Türkiye’nin Afrika adımları bu denklemde devede kulak kalır!

Önceki ve Sonraki Yazılar
Serpil Yılmaz Arşivi