Ticani şeyhi: Kadınlar bana komplo kurdu

Ticani Şeyhi Ahmet Şahin Uçar’ın “Hakikat ilmini öğreteceğim, sır vereceğim” diyerek taciz ve istismar ettiği kadınların hikayesini yazmasaydık, muhtemelen bu mağdurlara onlarcası ekleniyordu.

Nereden mi biliyorum?

Bursa Cumhuriyet Başsavcılığındaki soruşturma dosyasından…

Uçar hakkındaki ilk şikayet, G. tarafından 20 Şubat 2024’te yapıldı.

Soruşturma 5 Mart’ta açıldı.

Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı, o gün “Arifane İlim Derneği adı altında faaliyet gösteren iş yeri hakkında gizlilik esası ile titiz bir araştırma yapılması ve müştekiye ulaşılması halinde beyanının alınması” talimatı verdi.

Polisin ramazan ayı nedeniyle dernekte bir faaliyet olmadığını bildirdi.

Savcı ramazan ayından sonra, faaliyet gösterip göstermediğine, derneğe girip çıkanlar olup olmadığına dair çalışma yapılmasını istedi.

Polis 7 Mayıs’ta savcılığı bilgilendirdi.

Savcılık bir devriye daha yapılmasını, Uçar’ın kimlik bilgilerinin gönderilmesini istedi.

Polis derneğe girip çıkan kimsenin olmadığını kaydetti.

Dosya adeta ölmeye yatırıldı.

Ne zaman ki G., Ç. ve diğer mağdurlar ilk önce bana, ardından Timur Soykan’a konuştu; işte o gün, 24 Temmuz’da, savcılık dernekte arama ve Uçar için yakalama kararı verdi.

Aylardır kapalı olduğu iddia edilen üç katlı binada Uçar’ın en yakın adamı Y.V.G. ve A.C.B. kapıyı açtı.

Hani, gelen giden yoktu?

32 kadının çoğu tacize uğradı

Tanık olarak ifadesi alınan A. tarikata ait ‘Arifane Baciyun’ adlı WhatsApp grubunda 32 kadının bulunduğunu belirterek, “Kadınların birçoğu misafirhanede tacize uğradıklarını söyledi. Hepsi korkuyordu. Ben eşlerinden korktukları için olayı anlatmadıklarını düşünüyorum” dedi. Uçar’ın müritlerden bağış adı altında para topladığını belirten A., “Bu paralar Uçar’ın yanında çalışan Y.V.G.’nin banka hesaplarına geliyordu. Birden fazla banka hesabı vardır” dedi.

‘Şeyh değil, mürşidim’

55 yaşındaki Uçar, aynı gün evinde gözaltına alındı.

Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’nda 25 Temmuz’da alınan ifadesinde, evli ve iki çocuk babası olduğunu söyledi. 15 yıllık hizmetten sonra 2006’da polislikten emekli olduğunu ifade etti. 2017’de Arifane İlim Derneği’ni kurduğunu, Muhdiyyin-i İbni Arabi’nin eserlerini okuyarak dini sohbet yaptığını, sohbetin Arifane İlim Derneği’nin YouTube kanalında yayınlandığını anlattı. Her Salı saat 20’de sohbetin başladığını ve isteyen vatandaşların katılabildiğini ifade etti.

Uçar, “Ben şeyhlik ilan etmedim. Sadece irşat etme bağlamında mürşit olduğumu beyan ettim” dedi.

G.’nin dini sorular sorduğunu, kendisinin cevap verdiğini iddia ederek, şunları söyledi:

“Kimseyi hipnoz etmedim. G. ile fiziki olarak biraraya gelmedim. G. ya da bir başkasından açık resim göndermesini istemedim. G. ile yazışmam yoktur. Kimseye sevişmek istediğimi söylemedim. Misafirhanemiz bulunmamaktadır. Sohbetlerimde cinsel içerikli konuşmam olmadı. G. ile cinsel içerikli konuşmam ya da mesajlaşmam olmadı. Beni çok arayan olur.”

Bu açıklama üzerine, G.’nin kaydettiği telefon görüşmelerinin dökümleri Uçar’ın önüne kondu. Bu görüşmelerde cinsel içerikler ve göndermeler mevcuttu. Uçar, “O konuşmaları yapmış olabilirim ancak böyle bir konuşma ses kaydına alındıysa hukuka aykırıdır” dedi.

Uçar, Ç.’nin iddialarına ilişkin de “Kendisinden cinsel fotoğraf istemedim. Cinsel saldırıda bulunmadım” dedi.

Kadınlar komplo kurmuş!

Uçar, tutuklanması istemiyle Bursa 3. Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edildi.

Uçar, mahkemede ses kayıtları için “Bilmiyorum” dedi. Ancak G. ile sohbet ettiklerini kabul etti. “Dini konularda görüşmüş olabiliriz ama ses kaydı göndermedim. Hiç yüz yüze gelmedim. Zaman zaman sohbetlerimiz oluyor. Sorular soranlar oluyor, o sebeple görüşmüş olabilirim” diye konuştu.

Ç. ile görüştüklerini ancak ona karşı cinsel eylemde bulunmadığını iddia etti. “Müştekilerin birlikte hareket ederek, komplo kurduklarını düşünüyorum” dedi.

Uçar, Ç.’ye yönelik eylemden ötürü cinsel saldırı suçlamasıyla tutuklandı. G.’ye yönelik cinsel taciz suçundan adli kontrol kararı verildi.

Kardeşi de şeyhlik yapıyor

Ahmet Şahin Uçar’ın kardeşi Osman’ın da Bursa Karacabey’de Hilm ve Kültürü Yaşatma Derneği kurup şeyhlik faaliyeti yürüttüğü ortaya çıktı. Osman Uçar’ın ifadesini değiştirmesi için Ç.’ye baskıda bulunmaya çalıştığı ileri sürüldü. Uçar, ağabeyinin tutuklanması üzerinde dini sohbetlerini yayınladığı YouTube hesabını kapattı.

Bir yapışırım senin dudaklarına…

Ahmet Şahin Uçar’ın “O konuşmaları yapmış olabilirim” dediği ses kayıtları G. adlı kadın tarafından kaydedildi. Uçar’ın kendisini ve diğer kadınları taciz ve istismar ettiğini anlayan G., kaydettiği görüşmeleri savcılığa sundu.

Uçar: Zahire takılı kalmayacaksın, batılına bakacaksın dediğim yerde sen zahirde de benimle bu şekilde yaşamak ister miydin, istemez miydin. Bu sorunun cevabını duymak istiyorum.

G: Bu mesafe olmasaydı…

Uçar: Yapma imkanım varsa bir yapışırım senin dudaklarına, doya doya sen beni öpersin, ben seni tamam mı.

G: Hocam sen diyorsun sen ya!

Uçar: Ya işte bak, hala akıl üzeresin.

G: Hayır ya…

Uçar: Benimle bunu bir yaşarsan var ya dibine kadar yaşarsın.

Bana o kadar aşık olacaksın ki, benle sevgili, karı koca gibi olacaksın, duyguda, manada, biliyorsun değil mi? Bunları yaşamaya cesaretin var mı?

G: Hocam…

Uçar: Bunlar çocuk oyuncağı değil, ciddi meseleler. Bunlara göğüs gereceksen, bu yükü taşıyabileceksen, bu lezzeti yaşamak istiyorsan, o zaman bu alanda yürürsün. Ama bu yola girdiğin zaman arkana bakmaman gerekir. Geri döndüğün zaman allak bullak olursun.

G: Hocam, acı veriyor bu bana, çok büyük acı veriyor.

Uçar: Acı ve zevk verir. Evvela sen müthiş bir şehvete sahip bir kadınsın.

G: Hayret bir şey ya…

Uçar: Seninle sevişmiş olsak müthiş sevişirsin sen var ya…

G: Hocam, lütfen ya!

Her yerini ellerim senin

G: Hocam, biz bayanlara ayrı bir sohbet yapsanız…

Uçar: Umumun olduğu yerde sohbet olmaz. Neden? Bu alanı anlayacak olan var, anlamayacak olan var. Bak, sen daha düne kadar bu alanı bilmiyordum. Şu anki konuşmalarımızı bir ay önce işitsen dudağın uçuklardı, değil mi? Bütün bayanlara bu sohbet yapılmaz. İstidadı olan, kendini gösterir, birebirde soru sorar, ben de cevap veririm. İlim artışı devam eder. Sen de bu alana girersen bu bilgileri benden alarak, yoluna devam edersin. Herkese bilgilerin tamamı verilemez, olmaz. Herkesin mertebesi farklı. Anladın mı?

G: Galiba…

Uçar: İyi düşün, taşın. Ben sana zaman tanıyorum. Bu konuları iç aleminde özümse. Dersen ki “Bu alana gireceğim,” tekrar konuşacağız. Girdikten sonra alanın gereğinin dışında bir anlayışa girersen, söz söylersen uyarırım seni sert bir şekilde. “Hayır, öyle bakmayacaksın, böyle bakacaksın.” Hamur gibi bana bırakacaksan kendini, istediğim gibi sana şekil vermem gerekiyor. İstediğim gibi şekil verirken, “Hocam oramı elleme, buramı elleme” demeyeceksin bana. Her yerini ellerim senin.

G: Allahım yarabbim…

Uçar: (Gülüyor) İtiraz etmeyeceksin ondan sonra. “Orama dokundurmam, buraya dokundurmam” demeyeceksin. Nereye istersem oraya dokunurum.

Eşim istemese de kabullenmek zorunda

G: Eşiniz herkesle ilgilenmenizi nasıl karşılıyor?

Uçar: Burası sır alanı, kimle ne konuştuğumu ne ettiğimi bilmez ki.

G: Hissetmez mi?

Uçar: Hisseder. Nihayetinde eşim. Tabi ki, insan kocasını kıskanmaz mı? Kıskançlığı tabi ki var. Ama böyle bir alanım olduğundan, mecbur yani, istemese de kabullenmek zorunda. Kimle ne konuştuğumu bilmez. Böyle bir şeye şahit etmem zaten. Nihayetinde kadındır. Kadınları bilirsiniz işte. Hepsi kıskançlık gözüyle bakar.

Önceki ve Sonraki Yazılar
İsmail Saymaz Arşivi