İsmail Saymaz
Rozet yahut kelepçe
“Join or die!”
Türkçesi “Katıl ya da öl” demek.
ABD’nin kurucusu Benjamin Franklin’e atfedilen bir karikatür bu aslında.
Sekiz parçaya ayrılmış bir yılan çizimiyle, ABD’yi oluşturan 13 ayrı koloninin İngiltere’ye karşı birleşmesi gerektiği ifade ediliyor.
Aynı gün içerisinde CHP’li Bayrampaşa Belediye Başkanı Hasan Mutlu gözaltına alınırken, Beykoz Belediye Başkanvekili Özlem Vural Gürzel’e Erdoğan tarafından AK Parti rozeti takılması aklıma “Join or die” sözünü getirdi.
Şantaj iddiası
Cumartesi sabahına Bayrampaşa Belediyesi’ne yapılan operasyonla uyandık. Başkan Mutlu, beş yardımcısı ve sekiz meclis üyesinin de aralarında olduğu 48 kişi gözaltına alındı.
CHP, Mutlu’ya “AK Parti’ye geç, yoksa operasyon yapılacak” diye şantaj yapıldığını iddia ediyor.
Meclis Üyesi Deniz Uykan ise iki ay önce WhatsApp’tan tehdit edildiğini açıklamıştı.
Şimdi o da gözaltında…
Bu operasyonun arkasında CHP’den istifa eden iki meclis üyesinin iddiaları yatıyor. İki üye Mutlu’yu yolsuzlukla suçlamıştı. Belediyeden yapılan açıklamada ise iki üyeden birinin kaçak kafesini yıktıkları, diğerinin de menfaat temin edemediği için ayrıldıkları ileri sürülüyor.
Hangisi haklı, zamanla göreceğiz.
Halen belediye meclisinde CHP’nin 20, Cumhur İttifakı’nın 15 üyesi var.
CHP’den ayrılan iki ‘bağımsız’ Cumhur ile birlikte hareket ediyor. Gözaltındaki sekiz CHP’li üye tutuklanır, yerlerine atama yapılamazsa veya bazıları korkup istifa ederse belediye AK Parti’ye geçebilir.
Olmadık iş değil.
Bakın, Beykoz’da yaşandı.
Hem de Bayrampaşa ile aynı gün.
Beylikdüzü’nden Beykoz’a transfer
Beykoz Belediye Başkanı Alaattin Köseler tutuklanınca yerine Özlem Vural Gürzel vekil olarak atandı.
Bu ne Köseler’in ne de CHP İlçe Başkanı Mahir Taştan’ın tercihi.
Hatta onlar Gürzel'e şiddetle karşı çıkmışlardı.
Ancak Ekrem İmamoğlu’nu aşamadılar.
İmamoğlu, Beylikdüzü Belediyesi’nde birlikte çalıştığı Gürzel’i önce Beykoz’a meclis üyesi yaptı. Köseler tutuklanınca “Kızım gibi” dediği Gürzel’in başkanvekili olarak atanmasını sağladı. Oysa Gürzel’in Beylikdüzü’ne bir komşu şehir kadar uzak olan Beykoz’un belediye başkan vekilliğine getirilmesi başlı başına hataydı.
Gürzel, sosyal medya paylaşımlarına baktığınızda, sıkı bir CHP’li izlenimi veriyor.
Örneğin, kayyum kararının çıktığı 2 Eylül’de CHP il binasındaydı.
5 Eylül’de bu binada gazeteci Şaban Sevinç’le karşılaştı.
Sevinç’e, o gün tahliye edilen Alaattin Köseler’in AK Parti’ye geçeceğini söyledi.
Ne olduysa Köseler, bir gün sonra tekrar tutuklandı.
Gürzel, 9 Eylül’de CHP’den istifa ettiğini açıkladı.
Mutlu’ya kelepçe takıldığı gün AK Parti’ye katıldı. Rozetini Cumhurbaşkanı Erdoğan taktı.
İstifa için de para mı aldı?
Beykoz’da Gürzel ile birlikte dört meclis üyesi CHP’den istifa etti.
Nevzat Cebeci, doğrudan AK Parti’ye geçti.
“Babadan CHP’li” Uğur Gökdemir ise bağımsız kalacağını, Gürzel’e dışarıdan destek vereceğini söylüyor.
Gökdemir, CHP İstanbul il kongresinde oylamaya hile karıştırıldığı iddiasıyla açılan davanın 10 sanığından biri.
İddianamede, Özgür Çelik’e oy verme karşılığında Beşiktaş Belediye Meclis Üyesi Fahrettin Çırak’tan 100.000 TL almakla suçlanıyor. Ses kayıtları, tanık ifadesi, HTS ve banka hesap verileri Gökdemir aleyhine kuvvetli şüphe yaratıyor.
Bu süreç size normal geliyor mu?
Kongrede oy verme karşılığında 100.000 TL aldığı öne sürülen Gökdemir’e CHP'den ‘istifa’ etmesi için de para ödenmiş olabilir mi?
Ya da Gökdemir, kelepçe ile tehdit edilmiş olabilir mi?
Çünkü bu iddianameye dayanarak, Çelik’e kayyım atayan yargının Gökdemir’i cezalandırması gerekir.
(Gökdemir, kongrede Çelik'e oy verme karşılığında para almadığını savunuyor. Bu süreçte yalnız bırakıldığı için CHP'den istifa ettiğini, AK Parti'ye geçmeyeceğini söylüyor.)
Kapıyı Topuklayan Efe açtı
AK Parti’ye geçen CHP’li belediye başkanına rozet, geçmeyene kelepçe takıyorlar.
Bu kapıyı Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu açtı. Aziz İhsan Aktaş’la ilişkilendirilmekten ve altı buçuk metrekarelik yerde kalmaktan çekinen Çerçioğlu, AK Parti’nin himayesine girdi. Kelepçeyi gördü, rozeti taktı.
Gaziantep Şehitkamil Belediye Başkanı Umut Yılmaz’a ise ilk önce ihaleye fesat karıştırmaktan soruşturma açtılar.
Yılmaz, CHP’den ayrılınca dosyayı kapattılar.
Onun da kelepçe kabusu son buldu.
Bütün dikkatler İstanbul’a yoğunlaşmışken, Konya Seydişehir Belediye Başkanı Hasan Ustaoğlu, küt diye AK Parti’ye geçiverdi. İktidar yanlısı gazeteciler Konya’da, Samsun’da, Antalya’da, hatta İstanbul’da bazı CHP’li belediyelerin Beştepe’nin kapısını aşındırdığını iddia ediyor.
Olabilir mi?
Evet, mümkündür.
İl il ilçe ilçe müsadere
Çünkü sabah saat altıda kapının vurulması sendromu, CHP’li belediye başkanlarını ürkütüyor ve çalışamaz hale getiriyor.
İktidar CHP’yi halkın gözünde yolsuzluğa ve rüşvete batmış bir parti olarak göstererek, itibarsızlaştırmak, kriminalleştirmek, iktidar seçeneği olmaktan çıkarmak istiyor. Zafer Partisi lideri Ümit Özdağ’ın ifadesiyle CHP’ye bir ‘devlet operasyonu’ yapılıyor.
Bu operasyonla eşzamanlı şekilde iktidar 31 Mart’ta kaybettiği CHP’li belediyelere kelepçe tehdidiyle rozet takıyor. AK Parti’ye katılanlar ‘günahlarından’ arınırken, CHP’de kalmakta ısrar edenler altı buçuk metrekarede tutuluyor.
Nasıl 1951 ve 1953’te CHP’nin genel merkez binası ve partiye ait Ulus gazetesi Hazine’ye devredildiyse bugün de belediyelerine el konuyor. CHP’de temsil edilen milli irade il il ilçe ilçe müsadere ediliyor.
CHP’yi kapatmak için Tahkikat Komisyonu kurmuş Demokrat Parti’nin bile aklına gelmeyeni AK Parti icra ediyor.
CHP’nin örgüt yapısına, kongre ve kurultay sürecine müdahale ederek, liderini değiştirme ve kendi güdümündeki bir genel başkanı partinin başına geçirme harekatını uyguluyor.