İsmail Saymaz
Ölçer Apartmanı'nın riskli olduğu selden önce biliniyordu
"Ölçer Apartmanı'nın taşkın riski altında olduğu, 11 Ağustos 2021 tarihindeki afetten önce bilinmektedir."
Bu tespit 11 Ağustos 2021'de Bozkurt'ta aşırı yağıştan ötürü çöken Ölçer Apartmanı'na ilişkin bilirkişi raporundan...
Kastamonu, Sinop ve Bartın'ı etkileyen felakette 82 kişi can verdi, 228'si yaralandı, 16'sı kayboldu.
En ağır hasarı, içinden Ezine Çayı geçen Bozkurt yaşadı.
Ezine Çayı, dere yatağında istiflenen tomruk, ağaç ve kayaları sürükledi. Sel köprüleri yıkarak ilerledi. Çay kenarındaki Ölçer Apartmanı çöktü.
Bozkurt'ta toplam 65 vatandaş hayatını kaybetti.
Yedi kişi ise bulunamadı.
Ölenlerin 20'si Ölçer Apartmanı'ndandı.
Dere 30 metreye daraltıldı
İnebolu Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü Ölçer Apartmanı'na dair soruşturmada bilirkişi raporu dosyaya ulaştı. İTÜ'den beş akademisyenin hazırladığı 7 Mart tarihli rapora göre Bozkurt'un merkezi sel ve taşkın riski taşıyan dağ önü taşkın ovası sayılıyor.
80 yıl önce ovanın doğusundan akan Ezine Çayı, zamanla batıya kaydırıldı. Yaklaşık 400 metre genişliğindeki bantta yer değiştiren yatak 30 metrelik kanalla daraltılıp yerleşim alanından geçirildi.
Akarsu kagir (taş ya da tuğla) duvardan oluşan bir kanalla düzenlendi. Ancak rapora göre "kanalın projelendirilmesinin hangi esaslara dayalı olduğu belirsiz."
Taşkın öncesi uydu görüntülerinde, "Kanal güzergahı, kesiti ve derinliğinde düzensizlikler ile bakım ve onarımında yetersizlikler" vardı.
61 yılın rekoru
61 yıllık sürede kaydedilen günlük yağış miktarı 72.7 milimetre iken, 10 Ağustos'taki miktar 394,3 milimetreyi buldu.
Çok sayıda orman köyünün bulunduğu Bozkurt'ta yağış ağaç kesim mevsimine denk gelince kütükler suya karıştı. Köprü açıklıkları yetersiz olduğu için malzemeler birikerek, daralma ve tıkanıklıklara yol açtı. Taş, toprak, ağaç parçaları ve tomruklar ile bina, kıyı ve köprülerden kopan parçalar da bir diğer neden oldu.
Kanal duvarları kagir ve hasarlı olduğundan kırılıp işlev yitirdi.
Oysaki ıslah kanalı dereye komşu olan Ölçer Apartmanı'nın yerleştiği arsanın aşınma ve oyulmaya karşı güvencesiydi.
O da yıkılıverdi.
Hem dere yatağı hem imtiyazlı imar
Ölçer Apartmanı'nın bulunduğu dere yatağı 1982 yılında imara açıldı. Ayrık nizam iki katlı ve 0.70 emsal belirlendi. Bilirkişi raporunda "Dere kıyısını açması planlama ilkeleri bakımından uygun bulunmamıştır" deniliyor.
Bu kadarla kalmadı.
Bozkurt Revizyon İmar Planı ile yoğunluk ve kat artışı getirildi. Kat beşe, emsal 2'ye çıktı.
Müteahhit Mehmet Özkan, Rüya Apartmanı'nı 10 kat, Ölçer'i sekiz kat inşa etti.
1009 metrekarelik alanda fazladan inşaat yaptı.
Bilirkişilere göre imtiyazlı yoğunluk yaratıldı.
Özkan'a ait olan dere yatağındaki üç bina, rapora göre, "aşınma ve oyulmaya yatkın alüvyon üzerine sığ temellendirilmişti." Dolayısıyla selin etkisiyle binanın radye temeli (binanın inşa edileceği yüzeyin betonla kaplanması) altında oyulmalar oldu. Yavaş yavaş oyulan bina göçtü.
Özkan'ın kendisinin oturduğu Rüya Apartmanı ise daha derin bir radye temele sahip olması, bodrum katlarının beton perdelerle çevrilmesi ve sel kendisine Ölçer'den sonra ulaşması sayesinde ayakta kaldı.
Taşkın riski ve binanın dere yatağında olması, tasarımda dikkate alınmadı.
Ortak sorumluluk
Rapora göre Batı Karadeniz Havzası Yönetim Planı'nda ilçe için risk ve tehlikelere karşı öneriler uygulamaya konamadı.
Ezine'de sel ve taşkın riskini denetlemek için yapılan ıslah kanalının kesiti, geometrisi ve duvarlarının sel ve taşkın suyu hidrodinamiği açısından yetersiz kaldı. Kanala bitişik yapı ile köprülerin projelendirilmesinde bölgede geçerli jeolojik, jeomorfolojik, hidrolik, jeomekanik riskler bütünleşik bir yaklaşımla değerlendirilmedi.
Raporda, kanalın yapımından sorumlu olanların, imar planını onaylayanların, imara aykırı bina yapan müteahhit ve buna göz yuman idarenin, mühendislik ve yapı denetim firmasının sorumluluğundan söz edildi.
Kumdan çalan, hayattan çalmaz mı?
Ölçer Apartmanı, Türkiye'de plansız kentleşmenin ve imar rantının tipik bir örneğini oluşturuyor. Taşkın ihtimali bildiği halde dere kıyısı imara açılıyor. Ezine Çayı'nın yatağı daraltırken, kanal, duvarlar ve köprüler olası en kötü senaryolar dikkate alınmadan inşa ediliyor. Müteaahhit, kendi oturduğu binanın temelini iki kat yer altında ve önü beton perdeli yaparken, Ölçer Apartmanı'nı savunmasız bırakıyor.
Sanmayın ki, çöken Ölçer Apartmanı'dır.
Asıl çöken...
Daha çok kar için doğayı yağmalayan, şehircilik kurallarını çiğneyen, bütün servetini insan hayatı üzerine bina eden "İnşaat ya Resulallah" düzenidir. Yaşanacakları öngördüğü halde inşaatın kumu ve demirinden çalanlar ile çalanlara yol verenler, insan hayatından çalmaz mı sandınız?
Altılı ittifakta dört senaryo
Cumhur İttifakı'nın Seçim Kanunu'nda değişiklik içeren teklifi altılı masa bileşenleri ile siyasi kulisleri hareketlendirdi.
İttifak üyesi partilerin milletvekili çıkarabilmesi için seçim çevresinde oluşacak doğal barajları aşma şartı getirilmesi ve artık oyların ittifak içinde devrine son verilmesi Saadet, Gelecek ve DEVA'nın önünü kesmek olarak yorumlandı.
Teklif yasalaşırsa bu partilerin milletvekili çıkaramayacağı ileri sürülüyor. Altılı masa ve Millet İttifakı'nın seçimde farklı yöntemler deneyebileceği iddia ediliyor.
İhtimaller şöyle:
1- DP ve DEVA partileri CHP'den, SP ve Gelecek ise İyi Parti listelerinden girebilir.
2- SP, Gelecek ve DEVA pusulada yer alır. Ancak genel başkanları hariç, kritik isimleri iki partiden aday gösterilir.
3- SP, Gelecek ve DEVA kurumsal olarak birleşip seçime girer.
4- Altılı ittifak üyeleri, bir ilde hangi parti güçlüyse onun amblemi altında ve listesinden aday olur.
Üstün: Altılı masayı dağıtmak istiyorlar
Gelecek Partisi Seçim ve Hukuk İşleri Başkanı Ayhan Sefer Üstün, teklifin iki amacı olduğunu düşünüyor.
İlki, altılı masayı dağıtmak.
Üstün:
"Erdoğan, biraraya gelemeyeceğimizi düşünüyordu. Bu ittifak, toplumsal uzlaşmayı sağlayacak noktaya geldi. Erdoğan rahatsız oldu. Amacı ayrıştırmak, bölmek ve gerginlik oluşturmak. Bu zamana böyle gelmişti."
İkinci amaç, AK Parti tabanına hitap eden alternatifleri yok etmek.
Üstün, şöyle devam ediyor:
"Bu mahalleden bir parti kurulabileceğini tahayyül edemiyordu. Gelecek Partisi çıktı. Engellemek için her şeyi yaptılar. Şiddete varacak kadar... İlerlemesine engel olamadılar. Şimdi milletvekili çıkarmasını engelleyerek, siyasi sahneden çekilmesini hedefliyorlar. Seçime girmenin binbir yolu varsa birini tıkamaya çalışıyorlar."
"İstediğini alabilir mi?" diye sordum.
"Alamaz. İktidarı kaybettiklerini görüyorum. Geri döndüremezler" diyor.
İyi Parti, 'Yüzde 3 olsun' diyecek
İyi Parti Başkanlık Divanı, dün teklifine ilişkin ne tutum alacağını görüştü. İyi Parti, teklif TBMM'de geldiğinde şu önerileri dile getirecek:
- Baraj yüzde 3'e indirilsin.
- Cumhurbaşkanı seçim propagandası sürecinde hizmete tahsisli vasıtaları kullanmasın.
- D'hondt sistemi temsilde adalet sağlayacak şekilde uygulansın
Yalçın: Davutoğlu 'İktidar olacağım' diyordu. Niye ürküyor?
Teklifin baraj sorunu olan MHP'nin TBMM'ye girmesini sağlamak için düşünüldüğü ileri sürülüyor. MHP'nin yeni sistemle grup bile kuramayabileceği iddia ediliyor.
İddiaları MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın'a sordum.
Amaç SP, Gelecek ve DEVA'yı etkisiz kılmak mı?
Gelecek Partisi'nin lideri "İktidar olacağım" diyor. Niye ürküyorlar? Niye birden bu iddialardan vazgeçip de meclise girip girmemekten, milletvekili çıkarıp çıkaramamaktan bahsediyoruz. Hodri meydan. Kanun herkes için geçerli. Böyle daha iyi olmadı mı? Artık oylardan başkası istifade ediyordu. Bu demokrasiye uygun mu? Değil. Şimdi herkes kendi oyunu alacak. Herkesin boyunun ölçüsünü göreceğiz.
Neden 2018'de bu şekilde düzenlenmedi?
"2018'de niye yapmadınız?" derseniz hiç kimse yeni bir şey yapamaz. Bazı eksiklikler olabilir. Biz demedik mi, 2023 yılına kadar sistemin eksiklikleri giderilecek diye. Eksiklik zuhur ettikçe giderilmesi gerekir. Cumhur İttifakı DEVA, Gelecek ve diğer küçük partiler için bu kararı çıkarmıyor. Daha uygulanabilir, daha meşru, daha demokratik bir sistem için yapıyor.
Altılı ittifak nasıl bir pozisyon alır?
Altılı ittifak zaten istikbali olmayan bir ittifaktı. İttifak edecekleri kanaatinde değilim.
Teklif TBMM'ye geldiğinde barajın yüzde 5'e düşürülebileceği söyleniyor.
Öyle bir şey duymadım. Bu cenahta öyle bir şey gündeme gelmedi.
Deniyor ki MHP zararlı çıkabilir.
Çıkmaz efendim. Biz 2018'in oylarına bakıp düşünmüyoruz. Öngörümüz oylarımızın artacağı yönünde.
MHP'nin seçime AK Parti listelerinden girmek gibi bir düşüncesi var mı?
Ağzıma bile almam. Bizim seçmen üç hilali görecek kardeşim.