Mansur Yavaş sadece bir şehri değil, bu ülkenin geleceğini de inşa ediyor.

Toplumların gelişmesinin en önemli anahtarı eğitimdir. Bir ülkenin geleceğini belirleyen faktörlerin başında, nitelikli bireyler yetiştirebilmesi gelir. Bu noktada yerel yönetimlerin eğitime katkısı da büyük önem taşımaktadır. Türkiye’de bu anlayışı en iyi şekilde benimseyen isimlerden biri, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’tır.

Mansur Yavaş, göreve geldiği günden itibaren yalnızca altyapı ve şehircilik alanlarında değil, eğitimde fırsat eşitliği sağlamak için de önemli projelere imza atmıştır. Öğrencilere ücretsiz internet hizmeti sunulması, kırsal bölgelerde eğitim imkânlarının artırılması ve üniversite öğrencilerine yönelik burs destekleri, onun eğitim vizyonunun yalnızca bir parçasıdır. Özellikle ekonomik zorluk yaşayan ailelerin çocuklarına sağladığı desteklerle, pek çok gencin hayallerine ulaşmasına katkı sağlamıştır.

Hatırlarsanız Sayın Yavaş bu ülkenin çocuk ve gençleri için Ankara’da yaptığı pek çok başarılı projede olduğu gibi okulların temizliği konusunda da duyarsız kalamamış ve önce eğitim demişti.

Ankara’nın her köşesinde eğitimin bir yaşam biçimi haline gelmesini amaçlıyorlar.

Yavaş’ın eğitim anlayışında, yalnızca akademik başarı değil, aynı zamanda bireylerin özgüvenli, yaratıcı ve toplum bilinci yüksek bireyler olarak yetişmesi hedeflenmektedir. Bu doğrultuda açılan kütüphaneler, gençlik merkezleri ve bilim atölyeleri, Ankara’nın her köşesinde eğitimin bir yaşam biçimi haline gelmesini amaçlamaktadır.

Mansur Yavaş, yönetim anlayışında şeffaflık ve adaleti esas aldığı gibi, eğitim alanındaki çalışmalarında da fırsat eşitliğini ön planda tutmuştur. Çünkü eğitimde adalet, sosyal adaletin temel taşlarından biridir. Onun bu yaklaşımı, yalnızca bugünün değil, geleceğin de daha güçlü ve bilinçli bir toplumunu inşa etme yolunda önemli bir adımdır.

Mansur Yavaş sadece bir şehri değil, bu ülkenin geleceğini de inşa ediyor.

Mansur Yavaş sadece bir şehri değil, bu ülkenin geleceğini de inşa ediyor. Çünkü bir şehirde yollar, köprüler, parklar yapılabilir. Ama asıl mesele, o şehirde hayallerin yeşerip yeşermediğidir. Ve hayaller, en çok eğitimin ışığında filizlenir.

Mansur Yavaş, Ankara’nın yalnızca sokaklarına değil, çocuklarının, gençlerinin yüreğine de dokunan bir lider oldu. O, şunu çok iyi biliyordu: Eğer bir çocuğun içinde umut varsa, o şehir gerçekten yaşıyordur. Eğer bir genç, yarınından korkmuyorsa, o şehir gerçekten nefes alıyordur.

Üniversiteye gitmek için harçlık biriktiren gençlere el uzatan, interneti olmadığı için ders çalışamayan çocuklara kapı açan bir anlayışla ilerledi. Çünkü eğitim, sadece bir bireyin değil, bir milletin kaderini değiştirir. Ve bu değişimin kıvılcımı, bazen küçük bir bursla, bazen sıcak bir kütüphane köşesinde yanar.

Mansur Yavaş “önce insan” dedi. “Önce çocuklarımız, önce gençlerimiz” dedi.

Belediyeler istedikten sonra bölge halkının da desteğini alarak eğitim için pek çok şey yapabilirler. Yeter ki eğitime, eğitimciye önem veren kişiler belediye yöneticisi olsunlar ve bu belediye yöneticileri kendi çıkarlarını değil halka hizmeti öncelesinler. Eğitim gibi önemli bir alanda siyaset söz konusu olamaz. Bunu bize en iyi Mansur Yavaş göstermiştir.

Mansur Yavaş’ın eğitime olan inancı, makam odalarından taşan bir samimiyetle büyüdü. O, herkes için adil bir gelecek istedi. Çünkü bilirdi ki, bilgiyi paylaşmak, sevgiyi büyütmektir. O yüzden “önce insan” dedi. “Önce çocuklarımız, önce gençlerimiz” dedi.

Sonuç olarak, Mansur Yavaş’ın eğitim alanında yaptığı çalışmalar, yerel yönetimlerin eğitim üzerindeki etkisinin ne kadar önemli olduğunu göstermektedir. Adeta Mansur Eğitim Bakanlığı (MEB) gibi çalışıyorlar.

Yavaş’ın ortaya koyduğu bu model, diğer şehirler için de ilham verici bir örnek teşkil etmektedir. Eğitim bir ülkenin umududur; bu umudu büyüten liderlere her zaman ihtiyaç vardır.

Bugün Ankara’da bir çocuk, bilgisayarı olmasa da bir kütüphanede teknolojiyle buluşabiliyorsa; bir genç, imkânsızlığa rağmen üniversite hayalinden vazgeçmiyorsa; bu, bir adamın samimiyetle attığı adımların sonucudur.

Ve bizler, bu adımları büyütmeye, bu umutları çoğaltmaya hep birlikte devam etmeliyiz.

Çünkü eğitim, sadece bir hedef değil, bir inançtır. Ve biz bu inanca, Mansur Yavaş’la birlikte, yürekten sarılmalıyız. Ve 25 yıldır eğitimci bir köşe yazarı olarak programımda ve köşemde dediğim ve dedirttiğim üzere hep birlikte eğitimin birleştirici gücünden hareketle Türkiye Hepimizin, Eğitim Hepimizin…