Kızılay skandalı ve AHBAP'ın yanlış tutumu

Kızılay, depremzedelere dağıtmak zorunda olduğu, deposundaki çadırları
satarak büyük bir skandala imza attı. Skandalı ortaya çıkaran değerli meslektaşımız Murat Ağırel’i kutlarım. Yaptığı araştırmacı gazetecilik sayesinde Kızılay’ın nasıl bir kuruma dönüştüğünü gözler önüne serdi.

Kızılay, Türkiye’nin Osmanlı’dan devraldığı en gözde ulusal ve uluslararası
yardım kuruluşuydu. Halk nezdinde her zaman güvenilir ve saygın bir yere
sahipti. Kızılay o kadar özel bir yere sahipti ki daha ilkokul birinci sınıftan
başlayarak Kızılay kolu kurulur, öğrenciler kumbaralarındaki paraları bağışlar,
ayrıca bağış toplarlardı. Sınıfta Kızılay kolu başkanı olmak, Kızılay kolluğu
takmak bir ayrıcalıktı.

Bizden önceki kuşaklar, bizim kuşak, bizden sonraki kuşaklar böyle büyüdü.
Kızılay’a gönül rahatlığıyla bağış yapan, ona güvenen, onunla gurur duyan
kuşaklar yetişti. Ancak bu saygın kurum AK Parti iktidarının eline geçtikten sonra tanınmaz hale geldi. Ne güvenirliliği kaldı ne saygınlığı. O kadar ki vatandaş Kızılay’a bağış yapmak yerine sivil toplum kuruluşlarına bağış yapmayı tercih etmeye başladı.

Halkın bu tavır değişikliğinin ne kadar isabetli olduğunu Kızılay ve Başkanı
Kerim Kınık’ın faaliyetleri ve söylemleri kanıtladı. Kızılay bir yardım kuruluşudur, temel görevi afet hallerinde felaketzedelere yardım etmek, çadır dağıtmak, sıcak yemek çıkarmak, sağlık kontrolleri yapmaktır. Bu faaliyetlerini de ücretsiz yapmak zorundadır.

Türkiye’nin karşılaştığı en büyük deprem felaketinin yaşandığı, insanların enkaz
altında inlediği, yakınlarının enkaz başında, eksi 15-20 derecede çaresizce
beklediği günlerde Kızılay deposundaki çadırları hızla dağıtacağı yerde onları
AHBAP Derneği’ne satıyor. Para kazanıyor.

Kızılay çadır satamaz.

Çadır ve kuru gıda satarak para kazanamaz.

Kızılay bir ticarethane değildir. Kâr amacı güdemez. Halktan topladığı paralarla
ticaret yapamaz, borsada oynayamaz. Ama Kızılay bunların hepsini yapıyor ve savunuyor. Kızılay Başkanı Kerem Kınık, AHBAP’a çadır satmalarının ahlaki, yasal ve akılcı olduğunu söyledi. Televizyonlarda çadır satmayı savunabildi. Kamuoyu, Kızılay Başkanı’nın bu skandaldan sonra istifa etmesini beklerken,
O, “Bu kadar başarı varken niye istifa edeyim” diyebildi.

Kızılay’ın çadır satmasının savunulacak bir yönü yok.

Utanılacak çok yönü var.

Kızılay’ın yaptığı fırsatçılıktır.

Felaketi fırsat bilip para kazanmak gibi ahlaki olmayan bir faaliyettir. Halkın zor durumundan yararlanmadır. Kızılay’ın çadır satması ahlaki değildir, hukuki değildir, tüzüğüne aykırıdır, insani değildir, vicdani değildir, akılcı hiç değildir.
Yapılan bir rezalettir.

İstifayı veya görevden almayı gerektiren bir olaydır. Kızılay, Kızılay gibi olmaktan bu yönetim zamanında çıktı. Devletten büyük ihaleler alan şirketlerden biri, diyet ödemek üzere Kızılay’a 8 milyon dolar bağış yapıyor. Ama bir de şart koşuyor. Bu parayı siz de Ensar Vakfı’na bağışlayacaksınız. Kızılay aldığı parayı Ensar Vakfı’na aktarıyor. Bu işlem nedeniyle bağış yapan şirket bu tutarı vergi matrahından indiriyor ve Kızılay sayesinde vergi ödemiyor. Ensar Vakfı da aldığı parayı iktidarın kontrol ettiği ABD’deki bir vakfa gönderiyor. Kızılay şirketlerin vergi kaçırmalarına aracılık eden bir kurum mudur? Böyle bir görevi var mıdır?
Kızılay’ın görevi devletten dev ihaleler alan şirketlerin vergi paravanı olmak
değildir. Tarikat vakıflarına para aktarmak hiç değildir.

Gelelim AHBAP Derneği’nin yaptığına...

Haluk Levent’in yönettiği bu dernek kamuoyu tarafından desteklenen, güvenilen, yardıma ihtiyacı olanlara yardım eden bir sivil toplum kuruluşudur. Vatandaşın Kızılay veya AFAD yerine AHBAP’a bağış yapmasının nedeni güvendir. Kızılay’a ve AFAD’a güvenmediği için, paralarının ne için kullanılacağından emin olamadığı için AHBAP’a bağış yapmaktadır.

AHBAP’ın halkın bu bağışlarını Kızılay’a aktarması, ondan çadır, yiyecek alması, Kızılay’ı aklamaya çalışması doğru bir tutum değildir. Halk, AHBAP’a bağış yaparken paraları Kızılay’a, AFAD’a, TOKİ’ye devredilsin diye yapmıyor. Paralar Kızılay’a, TOKİ’ye gidecekse vatandaş zaten onlara bağış yapar, araya AHBAP’ın girmesine gerek kalmazdı.

Halk bu felaket istismarcılarından sandıkta mutlaka hesap soracaktır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Fikret Bila Arşivi