Kılıçdaroğlu'na 28 Şubat tazminatı

Ahlatlıbel'de bir araya gelen altı muhalefet lideri bir sonraki buluşma için 28 Şubat'a söz kesince komplo teorileri havada uçuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Niye 28 Şubat. Bu da bir garip" dedi.

MHP lideri Bahçeli ise seçilen tarihin tesadüfi olmadığına kanaat getirdiği için "Zillet tarafını deşifre etmiştir" diye konuştu.

Halbuki bu tercihin makul bir gerekçesi var.

O da şu:

Saadet Partisi, 27 Şubat'ta İstanbul'da Necmettin Erbakan'ı anma töreni düzenleyecek. Etkinlikte yan yana fotoğraf verecek olan altı lider ertesi gün ‘Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’in mutabakat metnini açıklayacak.

Öte yandan, Erdoğan ve Bahçeli'nin bilmediği ve bu yazıyla öğrenecekleri bir gelişme yaşandı: CHP lideri 28 Şubat'ta fişlendiğine ilişkin açtığı davada 50 bin TL tazminat kazandı.

Hayatın cilvesine bakın ki, tazminatı Cumhurbaşkanlığı ödeyecek.

Kimin hazırladığı bilinmiyormuş!

Kılıçdaroğlu’nun fişlendiğini ilk duyuran, FETÖ nedeniyle kapatılan Bugün gazetesi oldu. Bugün gazetesinde 15 Nisan 2008’de yayınlanan "Batı Çalışma Grubu CHP'li Kılıçdaroğlu'nu da fişlemiş" başlıklı haberde, o tarihte SSK Genel Müdürü koltuğunda oturan Kılıçdaroğlu'nun Kürtçü-bölücü olduğu ve örgüt üyelerini kritik noktalara yerleştirdiği yönünde iftiralara yer verildi.

Kılıçdaroğlu, haberden ötürü gazeteye Ankara 20. Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açtı. Başbakanlık Güvenlik İşleri Genel Müdürlüğü, üzerinde 'Gizli' kaşesi bulunan fişleme raporunu 2009'da mahkemeye gönderdi. Rapor 28 Şubat kararlarının hayata geçirilmesini sağlamak için oluşturulan Başbakanlık Uygulamayı Takip ve Değerlendirme Merkezi'nin arşivinden çıkmıştı.

Hal böyle olunca...

Kılıçdaroğlu, Başbakanlık aleyhine Ankara 1. İdare Mahkemesi'nde tazminat davası açtı. Başbakanlık, "raporun kim tarafından hazırlandığının, hazırlattırıldığının, asıllarının nerede olduğunun, Başbakanlık Uygulamayı Takip ve Değerlendirme Merkezi'ne ne şekilde intikal ettirildiğinin bilinmediğini, rapora dayalı hiçbir işlem tesis edilmediğini ve eylemde bulunulmadığını" bildirdi.

Sızdırılması ağır hizmet kusuru

Ankara 1. İdare Mahkemesi, 2012’de tazminat isteğini reddetti.

Ancak Danıştay 10. Dairesi 2014'te Kılıçdaroğlu'nun itirazını haklı bulup kararı bozdu. 'Gizli' kaşesinin vurulmasını ve evrakın arşivde olmasını kanıt sayan daire, şu görüşleri savundu:

"Gizli kalması gereken raporun basına sızdırılması ve/veya sızdırılmasının engellenememesi suretiyle aktif siyaset yürüten davacı hakkında birtakım şüphe ve tereddütler uyandırılarak, onurlu ve saygın yaşama hakkının ağır şekilde zedelendiği..."

Dava 2018’de Ankara 1. İdare Mahkemesi'ne yeniden geldi.

Mahkeme ilk kararında ısrar etti ve dosya Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'na gitti. Kurul 2019’da Kılıçdaroğlu'nun mağdur edildiği sonucuna vardı.

Kararda şöyle denildi:

"Yürütmekle görevli olduğu hizmeti, kişi haklarının zedelenmesini önleyecek şekilde gerekli önlemleri alarak düzenleyemeyen ve gizliliği sağlayamayan idarenin ağır hizmet kusuru bulunmaktadır."

Cumhurbaşkanlığının yaptığı karar düzeltme başvurusu 20 Mayıs 2021'de reddedildi.

Ankara 1. İdare Mahkemesi, üçüncü kez önüne gelen dosyada 29 Aralık 2021'de Kılıçdaroğlu'nu haklı buldu. Daire'nin görüşü doğrultusunda Kılıçdaroğlu'na 50 bin TL'lik manevi tazminatın 20 Nisan 2009'dan itibaren faiziyle birlikte ödenmesine hükmetti.

Askerler fişlemedi

Kılıçdaroğlu'nun 28 Şubat’ın mağduru olduğu kesinlik kazanırken, bu fişlemenin kimler tarafından hazırlandığı belirsizliğini koruyor.

İktidar çevreleri ve FETÖ, 28 Şubat sürecinde TSK bünyesinde kurulan Batı Çalışma Grubu’nu suçluyor.

Gerçekten öyle mi?

Bu soruyu, 28 Şubat Davası'nda tutuklanan emekli Orgeneral Çetin Doğan'ın avukatı Hüseyin Ersöz'e sordum.

Ersöz'e göre bu fişlemeler Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın iş müfettişleri tarafından 1995'ten 2000’e kadar hazırlanan beş rapora dayanıyor. Bakanlık raporları Başbakanlık Takip ve Değerlendirme Merkezi'ne gönderiyor.

Ersöz, "Fişlemenin askerlerle ilgisi yok" diyor.

28 Şubat'ın 25. yıldönümüne...

Altı muhalif liderin buluşmasına yedi gün kaldı.

Kılıçdaroğlu, masaya 'postmodern darbe' mağduru sıfatıyla oturacak.

28 Şubat buluşmasının programı belli oldu

Altı muhalefet partisi 28 Şubat’ta yapacakları 'Güçlendirilmiş Parlementer Sistem' ile ilgili ortak açıklama için ciddi bir hazırlık yürütüyor. Altı partinin genel başkan yardımcılarından oluşan alt komite uyum içerisinde çalışıyor. Kararlar komitenin oybirliğiyle alınıyor.

Etkinliğin organizasyonu için profesyonel şirketle anlaşıldı.

Davetiyeler basıldı.

Protokol meselesi davetiyede partilerin alfabetik sıraya göre dizilmesiyle aşıldı. Bu sayede hem CHP ilk sırada yer aldı, hem de herkesin benimseyebileceği yöntem bulundu. Davetiyede liderlerin imzası da yer alıyor.

Ankara Bilkent Oteli'nde saat 13.30'da yapılacak olan etkinliği Tuluhan Tekelioğlu sunacak.

İlk önce genel başkan yardımcısı mutabakat metnini parça parça okuyacak.

Ardından genel başkanlar metni imzalayacak.

Toplantıda soru-cevap olmayacak.

Törene 300 meslek örgütü, vakıf, dernek ve gazeteci çağrıldı.

Davetliler arasında Türk-İş, DİSK, Türk Tabipleri Birliği, Türkiye Barolar Birliği ve kadın örgütleri de var.

Her partiye 50 kişilik davetli çağırma hakkı verildi.

photo-2022-02-20-20-54-16.jpg

Sapık şeyh baldızının kızını istismardan da yargılanıyor

Sakarya'da müridinin 12 yaşındaki kızına cinsel istismarda bulunduğu için 10 yıl 5 ay hapis cezası alan Uşşaki Şeyhi Eyüp Fatih Şağban'a bir dava daha açıldı.

Tahmin edileceği üzere Şağban, bir başka kız çocuğunu istismardan yargılanıyor.

Bu kez mağdur çocuk, Şağban'ın baldızının kızı!

İstismarın adresi yine Akyazı'daki dergah...

Sakarya Cumhuriyet Başasavcılığı'nın iddianamesine Şağban, iki yıl önce dergaha gelen ve o tarihte 11 yaşında olan H.'ye üç farklı zamanda sarılmak ve çocuğu kucağına oturtmakla suçlanıyor.

Küçük H., ifadesinde, "Eniştesinin kendisini üç defa kucağına alarak sarıldığını, kucağının tam ortasına oturttuğu için rahatsız olup yana doğru çekildiğini" söyledi.

İfadeye katılan adli görüşmeci, beyanların tutarlı ve güvenilir olduğunu kaydetti.

Şağban hakkında 12 yaşından küçük çocuğun cinsel istismarı suçundan beş yıldan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle Sakarya 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı.

İlk duruşma, 17 Mart'ta görülecek.

Önceki ve Sonraki Yazılar
İsmail Saymaz Arşivi