Serpil Yılmaz
Kadın sporculara destek değil köstek olmaya karar verdiler
Gelişmiş dünya toplumsal cinsiyet eşitliğini yaşam hakkı ile bir tutuyor: Kadın ve erkeğe eşit haklar verilmesi mücadelesi veriyor.
Türkiye’nin tek imza ile çıktığı İstanbul Sözleşmesi de bu sürecin bir parçası.
Eşit işe eşi ücret, kadın cinayetlerinin sonlandırılması başta olmak üzere mücadele sürüyor.
Mor alana sağlanan her bir destek toplumları, insanlığa-refaha bir adım daha yaklaştırıyor.
Aksi durumda kadınların başına neler geldiğini sıralamaya gerek yok.
Aile içinde, tarikatlarda, sokaklarda şiddet, taciz, cinayet!
Türkiye; Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Sınavı’nda (ÖSYM) kadınların kotasını yüzde 50’den 40’a düşürerek ayrımcılığın bayrağını yükseltti.
Spor, toplumsal eşitliği mümkün kılan en kıymetli araçlardan biriyken burada da bir geri gidiş adımı atıldı.
Hemen aklınıza onurumuz Filenin Sultanları gelmiştir.
2023 yılı millî takım sezonunda; Milletler Ligi Şampiyonluğu kupası, Avrupa Şampiyonluğu kupası ve Dünya Kupası adıyla oynanan Olimpiyat Elemelerinde kazandığı kupa dahil olmak üzere 3 Kupa birden kazandı.
Filenin Sultanları Türk spor tarihinde, takım sporlarında, Avrupa Şampiyonu olan ilk takım olarak tarihe geçti.
Mükafat bekleriz kadınlar olarak değil mi?
Mükafat ne olabilir?
Kadın sporculara verilen desteklerin artırılması, ayrımcılıkların giderilmesi mesela…
Futbol takımları özel uçakla yolculuk yaparken. Ellerinde kupa ile tarifeli uçağa tıkıştırılan, gururumuz olan kadın voleybolculardan özel uçağın esirgenmesine pek üzülmüştük.
Meğer kafalardaki büyük planın parçasıymış bu tutum. Kadın sporcuları eşit haklardan mahrum bırakmak gibi.
Artık bundan daha beteri olmaz dediğimiz durumlarda bile iktidar bize yeni kısıtlar sunmakta sonsuz kararlılık sergiliyor. Kadın sivil toplum kuruluşlarının çatı platformu EŞİK’ten önceki gün şu açıklama geldi:
*Üniversitelerin spor eğitimi veren bölümlerinin kontenjanları bu yıl ÖSYM tarafından belirlendi. Özel yetenek sınavları ve yerleştirmeler de merkezileştirilerek ÖSYM’ye bağlandı.
*ÖSYM’nin 2024 yılı Spor Bilimleri İçin Özel Yetenek Sınavı Kılavuzu’nda kadınlara ayrılan kontenjan yüzde 40’a düşürüldü.
EŞİK ayrımcılığı örnekliyor Şöyle ki:
*Eskişehir Teknik Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi’nin antrenörlük bölümüne 14 kadın 21 erkek, İzmir Demokrasi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Egzersiz ve Spor Bilimleri bölümüne 21 kadın 30 erkek, Akdeniz Üniversitesi ise 16 kadın 24 erkek öğrenci kabul edecek.
Tüm üniversitelerde artık kadın sporculara negatif kota uygulanacak!
Bu düzenlemeyle en çok öğrenci alan, spor alanında en büyük dokuz devlet üniversitesinde, kadın mücadelesiyle hayata geçen ve yıllardır uygulanan yüzde 50 kadın kontenjanı ortadan kaldırılmış oldu.
Ayrıca kadın başvurusu düşük kaldığında erkeklere kaydırılan kontenjanlarda merkezileşme nedeniyle artık kaydırma yapılamayacak, bu da üniversitelerin kontenjan boş kalır gerekçesiyle kadın sayısını daha da düşürmesine yol açacak.
Kadınların spor eğitimine ve aktivitelerine katılmasından rahatsızlık duyanlar zaten eşit düzeyde olmayan spora katılımı daha da aşağı çekmek için uğraşıyor. Medyası, siyasetçisi ve trol ordusu ile Kadın Voleybol Milli Takımını itibarsızlaştırmaya çalışan zihniyetle Afganistan’da kadınlara sporu yasaklayan zihniyetin çok farkı yok.
Suudi Arabistan’da kadınların maça gitmesi serbest bırakılalı henüz bir iki yıl olmuşken, herkesin Türkiye nereye sorusunu sorması, kadın erkek eşitliğinin ve laiklik ilkesinin tahrip edilmesini ülkenin en önemli sorunlarından biri olarak görmesi gerekir.
Ve taleplerini dile getiriyorlar:
Sporda eşit temsil için kadınlara en az yüzde 50 kontenjan ayrılmalı ve merkezi sistemden vazgeçilmelidir.
Tüm atamalarda ve seçimlerde EŞİT TEMSİL!
Sporda Ayrımcılığa HAYIR!