Galatasaray’ın Bodrum’u nasıl yendiğini açıkladı: Sakın aldanmayın

Lider Galatasaray, 35 gün aradan sonra yuvasındaydı. Avrupa'dan erken dönen bir gemi gibi limana yanaşmış, kısa süre rotasını şaşırmıştı belki ama Fenerbahçe ve Samsunspor karşısında sergilediği performansla, pusulasını yeniden şampiyonluk yönüne sabitlediğini göstermişti. Özellikle üçlü orta sahanın kudretli kaptanları yeniden güvertede yerini almış gibiydi. Dirençli, üretken ve dengeyi sağlayan bir yürek gibi atıyordu takımın içinde.

Karşısında ise Bodrumspor vardı. Lig sıralamasında düşme hattının kıyısındaydı ama artık sıradan bir yolcunun değil, Morais adlı bir dümencinin ellerinde, puslu denizlerde bile yönünü bulabilen bir takımdı. İyi kapanıyorlar ama bazen bir fırtına gibi birden bire çıkıp gol kıyılarına vurabiliyorlardı. Bu veriler ışığında futbolun meteorolojisi, Galatasaray'ın sert rüzgarlı ve dalgası bol bir mücadele sergileyeceğini tahmin ediyordu.

Bu tahminler doğru çıktı.

Hakemin düdüğüyle, seyircisinin rüzgârını yelkenine dolduran Galatasaray, “tam yol ileri” komutuyla rotasını Bodrumspor kalesine çevirdi. Hücum hattı, ardı ardına bindirmelerle bir saldırı filosuna dönüştü. Dalga dalga gelen ataklar, rakip savunmayı iskele sancak sarsmaya başladı.
Orta saha bir amiral köprüsü gibiydi. Torreira, Sara ve Lemina, dümeni sağlam tutan kaptanlar gibi oyunu yönlendiriyor, fırtınayı organize ediyorlardı. Özellikle Barış Alper’in kanattaki manevraları, düşman sularına sızan çevik bir hücum botu gibiydi. Bodrumspor’u kendi limanına demirletmek zorunda bıraktılar.

Torreira ve Lemina’nın şutları, Sara’nın direkten dönen topu, yaklaşan hücum tayfununun öncü dalgalarıydı. Nitekim 29. dakikada, Torreira'nın şutu topu ağlara sürükledi; sanki siperleri aşan bir borda saldırısıydı bu.

Ardından Barış Alper’in bir topu daha direkte patladı. 43. dakikada ise bir puslu sis çanı çaldı. Sara, rakibin temas etmediği bir pozisyonda kendini cezaalanıma bırakınca, hakem Mehmet Türkmen rotasını şaşırıp penaltı düdüğünü çaldı. Ancak VAR feneri yandı da karar isabetli limana yönlendirildi. Ama şu da sorulmalıydı. Sara’ya “aldatıcı manevrası” nedeniyle sarı kart verilmesi gerekmiyor muydu?

İlk yarının yalnızca bir golle tamamlanması, sadece Bodrumspor’un şansı değil, futbolun skora dayalı adaletsizliğiydi. Çünkü Galatasaray, 43 dakikada tam 8 korner ve 23 şutla tarihî bir seyrüsefere imza atmış, Bodrumspor'a nefes alma şansı bile tanımamıştı.

Yelkeni şişmiş bir gemi, ne dalga tanır ne fırtına… Pupa yelken rotasında ilerler. Galatasaray da ikinci yarıda hız kesmedi. Sanchez’le bir gol buldu belki ama öyle çok pozisyon harcadı ki. Rams Park’ın tribünleri her atakta nefesini tuttu
Bodrumspor son haftalarda hiç bu kadar sulara gömülmemişti. Maç boyunca yalnızca tek şutları var, tek gol pozisyonları yok..

Skor tabelası 2-0 yazıyor diye aldanmayın; son vuruşlar biraz isabetli, direkler biraz esnek olsa, bu maç açık denizlerdeki bir fırtına gibi anıldığı gün olabilirdi.

Galatasaray, yelkenlerini rüzgârla doldurdu, pusulasını şampiyonluğa sabitledi. Bugünkü seyriyle bu rotadan çevrilmesi hiç de kolay değil.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Sedat Kaya Arşivi