Fenerbahçe, sezona istediği gibi bir başlangıç yapamadı belki. Ama şampiyonluk yarışında son virajlara girerken, dev bir gölge gibi rakiplerinin üzerine çöküyor. Hipodromda rüzgarı arkasına almış bir safkan gibi; her adımda daha da hızlanıyor, son düzlükteyse rakiplerini silip süpürüyor.
Sarı Lacivertliler şu an tartışmasız ligin en formda takımı. Ve bu yükselişin baş mimarı, satranç ustası Mourinho!
O, skor odaklı bir taktikle taşları sabırla oynuyor, rakibini adeta bir avcı gibi köşeye sıkıştırıyor. Her hamlesi sahada yankı buluyor, her dokunuşu skora dönüşüyor.
Özellikle üçlü savunmaya geçiş, Fenerbahçe’yi yeniden Fenerbahçe yaptı. Üçlü savunmayla son 12 maçta 10 galibiyet, 2 beraberlik. Müthiş bir istatistik.
Şu net ki, artık bu takım, ismine, tarihine ve taraftarına yakışır bir özgüvenle oynuyor. Ne sakatlar ne cezalılar. Eksikler fark edilmiyor bile! Mesela, Dzeko, Kostic bugün ilk on birde yoktu. Syzmanski de cezalıydı ama Fenerbahçe yine kazanmasını bildi. Kanatların eksiğini pas trafiğiyle kapattı. Mourinho’nun planı işlemeye devam ediyor!
Maçın başında Kasımpaşa iyi direnç gösterdi, hatta ilk 20 dakikada Fenerbahçe’yi bir hayli zorladı. İki kez de golün eşiğinden döndü. Ama Fenerbahçe’nin öyle bir golcüsü var ki, onu tutmak imkansız; Youssef En-Nesyri.
20'nci dakikada Opoku’nun hatasını gördü, geriden ok gibi fırladı, fırsatçılığını kullandı ve usta işi bir vuruşla fileleri havalandırdı.
Dört dörtlük bir skorer işi.
İlk maçlarında onu çok ağır şekilde eleştirenlerin, "bu nasıl golcü" diye alaya saranların şimdi yüzü kızarıyordur sanıyorum.
Anlı şanlı birçok spor yorumcusunun Faslı futbolcuya bir özür borçları yok mu?
Çünkü En-Nesyri, kılcal damarlarına kadar golcü! Yerden, havadan, fark etmiyor. Kafayla, ayakla, nereden olursa olsun golü kokluyor ve atıyor.
En Neysri'nin bu golü sadece skoru değil, oyunun dengesini de değiştirdi. Öne geçen Fenerbahçe, ön alan baskısını artırarak, Kasımpaşa’nın hızlı çıkışlarının önünü kapattı.
Ikinci yarıya etkili başlayan Fenerbahçe oldu ve Oğuz ile 2'nci golü bulmayı başardı.
Ama Kasımpaşa hemen havlu atacak takım değildi. Lacivert Beyazlılar 62'de Fall'ın golüyle umutlansa da yine En Neysri'nin golüne engel olamadılar. Faslı golcü bu kez Dzeko'nun asistinde savunmanın arkasına sarkıp kendisinin 2'nci, Fenerbahçe'nin 3.golünü attı.
Tekrar ediyorum.
Türkiye'de birçok spor yazarının, futbol yorumcusunun En Nesyri'ye özür borcu var. Kuyruğa girseler bazılarına günler sonra sıra gelir.
Şu bir gerçek ki, Fenerbahçe zorlu Kasımpaşa'yı Mourinho'nun skor odaklı stratejisi ve En Neysri'nin usta işi golleriyle geçmeyi başardı.
Özellikle Anderlecht maçından 3 gün sonra alınan 3-1'lik bu galibiyet önemliydi.
Sonuçta Mourinho’nun planı işlemeye devam ediyor!
Bu plan sezon sonuna kadar geçerli olur mu, onu hep birlikte göreceğiz.
