İsmail Saymaz
Erdoğan, ikinci turda beş adayın da gerisinde kalıyor
Prof. Özer Sencar’ın sahibi olduğu MetroPoll Araştırma, temmuz ayı araştırmasını tamamladı. 11-16 Temmuz arasında 26 şehirde 2091 yurttaşla yapılan araştırmada Cumhurbaşkanlığı seçimine ilişkin yanıt ve sonuçlar Erdoğan açısından felaket senaryosunu andırıyor.
Erdoğan, üç muhalif adayla yarıştığı ilk turu birinci olarak tamamlasa da aldığı oy yüzde 40’ın altında kalıyor. İkinci turda ise beş muhalif adayın da gerisinde kalıyor. Bu turda Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Erdoğan’ı 16 puanlık farkla geçiyor. Erdoğan, diğer dört aday karşısında yüzde 42.7’yi aşamıyor.
Erdoğan, birinci turda yüzde 40’ın altında
Araştırmada, birinci ve ikinci turda olasılıklı senaryolar geliştirildi ve katılımcılara sorular soruldu.
Birinci turda Erdoğan’ın karşısında CHP lideri Kılıçdaroğlu, İyi Parti lideri Meral Akşener ve HDP’nin adayı aynı anda yarışa sokuldu.
Tablo şöyle şekillendi:
Erdoğan yüzde 38.8, Kılıçdaroğlu yüzde 22.3, Akşener yüzde 18, HDP adayı yüzde 10 alıyor. Kararsızlar, protestocular ve “Cevabım yok” diyenlerin toplamı 10.8’de kalıyor.
Babacan ortak bir isimde uzlaşılmazsa altılı masada birden çok adayın yarışa katılabileceğini söylediği için ikinci senaryoda seçenekler arasına alındı. Babacan aday olduğu takdirde yüzde 10.5 oy elde ediyor. Bu durumda Erdoğan’ın oyu yüzde 38.3’e inerken, Kılıçdaroğlu’nun oyu yüzde 30.3’e çıkıyor.
Beş adaylı senaryo
İkinci turda ise Erdoğan karşısında beş ihtimalli senaryonun üzerinde duruldu.
Erdoğan ve Mansur Yavaş yarışırsa…
Erdoğan yüzde 37.7, Yavaş yüzde 53.9 alıyor.
Arada 16 puan fark var.
Yüzde 8.4 ise kararsızlar, protestocular ve “Cevabım yok” diyenlerden oluşuyor.
Erdoğan ve İmamoğlu yarışırsa…
Erdoğan yüzde 42.3, İmamoğlu yüzde 48.6 alıyor.
Kararsızların ve diğerlerinin toplamı yüzde 9.1 oluyor.
Erdoğan ve Akşener yarışırsa…
Erdoğan yüzde 42.3, Akşener yüzde 46.4 alıyor.
Kararsızların ve diğerlerinin toplamı yüzde 11.3 oluyor.
Erdoğan ve Kılıçdaroğlu yarışırsa…
Erdoğan yüzde 42.7, Kılıçdaroğlu yüzde 45.4 alıyor.
Kararsızların ve diğerlerinin toplamı yüzde 11.9 oluyor.
Kaybederse gider mi?
Katılımcılara “Muhalefetin cumhurbaşkanı adayını beğenmezseniz ne yaparsınız?” diye soruldu.
Yüzde 40’ı “Kim olursa olsun oy veririm” derken, yüzde 12.9’u sandığa gitmeyeceğini söyledi. Yüzde 42’si ise Erdoğan’a oy vereceğini belirtti.
“Cumhurbaşkanlığı seçiminde oy vereceğiniz adayı seçerken hangisi sizin için önemidir” sorusu yöneltildi.
Yüzde 36.7’si geçmiş başarılarının, yüzde 28.6’sı liderlik özelliğinin, yüzde 16.7’si siyasi kimliğinin, yüzde 7’si ise dini inanç ve mezhebinin önemli olduğunu vurguladı.
Katılımcılara “Erdoğan seçimi kaybetse de gitmez” görüşüne katılıp katılmadıkları soruldu. Yüzde 58.8’i katılmadığını, yüzde 37.2’si katıldığını ifade etti.
50 yıl önce dağılmış örgütle iltisaklı diye ihraç edildi
Binlerce vatandaş bir yargı kararı olmadan, geçelim kararı, soruşturma dahi açılmadan Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kamu görevinden ihraç edildi, ediliyor.
O isimlerden birisi de Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Tunceli İl Müdürlüğü’nde işçi olarak çalışırken 6 Ocak 2017’de ihraç edilen Selman Toyam.
Toyam, Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu’na başvurarak, itiraz etti. Komisyon yaklaşık 5,5 yıl sonra, 8 Haziran’da yanıt verdi.
Tahmin edileceği üzere itiraz reddedildi.
Kararda, şu gerekçe gösterildi:
“Başvurucunun kurum dosyasında THKP-C terör örgütü ile irtibatlı ve iltisaklı olduğu yönünde yapılan değerlendirme ile inceleme bölümünde belirtilen diğer tespitler başvurucunun THKP-C terör örgütüyle irtibat ve iltisakını ortaya koymaktadır.”
Mahir Çayan’ın lideri olduğu yasadışı Türkiye Halk Kurtuluş Partisi / Cephesi, 1970 yılında kuruldu. Liderlerinin öldürülmesi ve tutuklanması üzerine örgüt 1972’de dağıldı. 1974’ten itibaren THKP / C’nin mirasçısı olduğunu iddia eden örgütler kuruldu. Fakat 12 Eylül’de tamamı çökertildi.
Toyam, “Örgüt kurulduğunda 11 yaşındaydım. O yaşta insanın örgütle ilişkisi olamaz. THKP / C, 1972’de yok edildi. Öyle bir örgüt günümüzde yoktur. 50 yıldır böyle bir örgütten söz edemeyiz” diyor.
Toyam, ne geçmişte ne de bugün THKP / C ile ilişkili bir yargılamada sanık olduğunu söylüyor. Hiçbir soruşturma geçirmemiş. Yalnızca 1996’da Özgürlük ve Dayanışma Partisi kurulurken üye olmuş.
36 yıldır kamuda görev yapan, 1992’den beri aynı bakanlıkta çalışan Toyam, tazminatsız şekilde işten çıkarıldığını vurguluyor. Kıdem tazminatı için dava açtığını kaydeden Toyam, şunları söylüyor:
“Muhalif olan ve eleştiren herkes terör örgütleriyle ilişkilendiriliyor. Suçum muhalif olmak. Başka suçum yoktur.”
Avukatı Hüseyin Aygün, dava açmaya hazırlanıyor.
Aygün, “45 yıl önce sona ermiş bir örgütle iltisak mı olur? Amaç, hükümete yakın olmayanların tasfiyesidir” diye konuşuyor.