Mehmet Tezkan
Erdoğan 15 Temmuz’u AKP bayramı yaptı
Altıncı yıldönümünün üzerinden üç gün geçti. Bazı meseleleri rahat rahat konuşabiliriz. Daha doğrusu konuşmalıyız.
Bu yılın kutlama sloganı Demokrasi ve Milli Birlik Günüydü.
MHP Genel Başkanı’nın, AKP Genel Başkanı’nın Saraçhane’de yaptığı konuşmalara bakın milli birliğe mi atıf vardı, ayrıştırmaya mı?
Birliktelik mi vurgulanıyordu, kutuplaşmamı körükleniyordu?
Erdoğan’ın konuşmasına bir kez daha göz atın. Bay Kemal diye başlayıp tüm muhalefeti cepheleştiren, itibarsızlaştırmaya çalışan, şeytanlaştırma amacı kokan söylemini bir kez daha okuyun veya dinleyin…
İçinde milli birlik var mı Allah aşkına söyleyin…
Bu sebeple diyorum ki; Erdoğan 15 Temmuz’u AKP bayramı yaptı…
Bu sebeple diyorum ki; Erdoğan 15 Temmuz’u kendi bayramı yaptı (AKP= Erdoğan’sa! Ki öyle...)
Bu sebeple diyorum ki; ulusal coşku yoktu. Meydanda otobüslere doldurularak getirilmiş, kendini çeşitli sebeplerle gelmeye mecbur hisseden kişiler vardı.
İddia ediyorum, Gerçek AKP’liler de yoktu, gerçek MHP’liler de yoktu. Muhalefet partileri zaten hiç yoktu.
Neden?
Neden sorusunun yanıtı belli. AKP’nin , Fethullah cemaati ile iktidara geldiği günden beri yaptığı iş birliği/ortaklı sorgulanmasın diye..
Eski defterler açılmasın diye…
15Temmuz’u Kurtuluş Savaşı’ndan daha büyük direniş gibi… Cumhuriyet’ in kuruluşundan daha önemliymiş gibi göstermeye çalıştı..
Kendi zafiyetini, FETÖ’yle iş birliğini, ortaklığını, Fethullahçıları yıllardır nasıl kullandığını unutturmak istiyor…
Abartılı törenlerin esbab-ı mucibesi budur!
Erdoğan 15 Temmuz’u AKP bayramına çevirdi. Ve maalesef diyorum kendinden sonra unutulacak!
Ama unutulmaması gerekir. Ne 27 Mayıs’a benziyor, ne 12 Eylül’e. Ne Talat Aydemir ayaklanmasına benziyor ne 12 Mart’a…
Dini kendine siper eden bir tarikat/cemaat devleti ele geçirmeye çalıştı. Ahtapotun ayakları gibi devletin içine kök saldı. Devleti içinden çökertmeyi planladı.
Bu planını uygularken ortağı kimdi?
Bugünkü iktidar.
Bu günlerde medyada FETÖ’cülere en çok hakaret eden kim?
Fethullah’la yan yana resim çektirenler. Ekranlarda Hoca efendiye söz söyletmeyiz diyenler değil mi?
15 Temmuz unutulmamalı… Çünkü 15 Temmuz, sadece bir tarikatın, dini kalkan yapan örgütlenmenin devleti ele geçirme çabası, darbe girişimi değildi… Yıllardır yazıyorum iç savaş çıkarma girişimiydi. Askeri askere, polisi polise sonunda sivil halkı sivil halka kırdırma projesiydi.
Direkten döndü denir ya aynen böyle oldu…
Direkten döndük…
Değinmek istediğim bir mesele daha var. Erdoğan muhalefeti ‘ağız dolusu darbe girişimiydi’ dememekle suçluyor.
Ama kendisi de o gün mesela O. K kodlu binbaşının ihbar yaptığı saatten, yani 14.45’ten tankların sokağa döküldüğü 21.00 ‘e kadar geçen süreyi açıklamıyor.
Açıklatmıyor.
Türkiye’nin karanlık tarihi o altı saatte yatıyor…
Aradan altı yıl geçti 15 Temmuz’un bütün sırlarını bilen iki kişi hala konuşmuyor. Biri dönemin Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar şimdi Milli Savunuma Bakanı… Öteki MİT Müsteşarı Hakan Fidan…
Onlar konuşmadıkça 15 Temmuz’u anlayamayız…
Profesör ünvanlı kişilerin ekranlara kurulup ‘o gece insanlar binaların 11 inci katına çıktı, alçaktan uçan F-16’ya kafa atarak şehit oldu’ hamasetiyle idare ederiz…
Tabii nereye kadar!...