CHP, Tek Başına da Kazanabilir

İYİ Parti’nin, işbirliği önerisini geri çevirmesiyle CHP’nin yerel seçimlere tek başına gireceği anlaşıldı. Seçime kadar işbirliği yönünde başka bir gelişme olmazsa CHP kendi gücüyle belediye başkanlıklarını kazanmaya çalışacak.

CHP bunu başarabilir.

Bunun için ilk koşul adayların isabetli belirlenmesidir. Aday belirleme sürecinde CHP’nin yeni lideri Özgür Özel’in mevcut belediye başkanları için ortaya koyduğu ölçütler doğru ölçütlerdir. Mevcut belediye başkanları bir önceki seçime göre CHP’nin oylarını artırmışlarsa, vatandaş memnuniyetini ölçen kamuoyu yoklamalarında başarılı görünüyorlarsa yeniden aday gösterilmelidir.

Aday belirleme sürecine kurultay yarışının gölgesi düşmemelidir.

CHP yerel seçimlere birlik, bütünlük içinde gitmelidir.

CHP’nin yerel seçimlerdeki en önemli avantajı İstanbul, Ankara, İzmir başta olmak üzere 11 büyük ilde, diğer illerde ve büyük ilçelerdeki belediye başkanlarının başarılı olmalarıdır. CHP beş yıllık sürede belediyelerinin verdiği hizmetleri iyi anlatabilirse sandıkta işbirliğini sağlayabilir.

CHP’li belediyeler özellikle pandemi döneminde ve deprem bölgesinde çok başarılı bir sınav verdiler. İlgili bakanlıklardan daha organize, daha hızlı ve daha etkili hizmetler sundular. Bu hizmetler nedeniyle vatandaş memnuniyeti arttı.

CHP, belediye hizmetlerini anlatmanın yanı sıra tavan yapmış olan ekonomik krizin yol açtığı işsizlik ve hayat pahalılığına karşı özellikle 11 büyük kent belediyesiyle çözümler üretebilir. İstanbul’da, Ankara’da, İzmir’de yaptığı gibi tarımsal üretimi destekleyerek temel gıda maddelerinin belediye marketlerinde daha ucuza satılmasını sağlayabilir. Bu uygulamanın özellikle kooperatifleşme yoluyla yaygınlaştırılması işsizler için iş olanakları da yaratacaktır.

İktidar genel seçimde yaptığı gibi önümüzdeki yerel seçim kampanyasında da yine gerçeği yansıtmayan söylemler kullanacaktır. CHP’yi “hainlikle, Kandil’le işbirliği yapmakla, teröristleri korumakla” suçlayacak, “vatan, millet, bayrak, ezan” söylemiyle propaganda yapacaktır.

CHP bu suçlamaların gerçekle ilgisi olmadığını ortaya koyacak yeterli yanıtları vermenin yanı sıra girilmedik ev, çalmadık kapı bırakmadan vatandaşaın sorunlarını nasıl çözeceğini anlatmalıdır. Bu süreçte toplumsal muhalefete de öncülük etmeli, başta sendikalar olmak üzere, köy dernekleriyle, meslek kuruluşlarıyla, gençlik örgütleriyle çok yakın çalışmaya özen göstermelidir.

Gençleri ve kadınları önceleyen bir kampanya yürütmelidir. Gençlerin ve kadınların ev ev gezmelerini sağlayacak bir örgütlenmeyi başarmalıdır.

CHP, işverenle toplu sözleşme pazarlığı için masaya oturma sendikacılığını aşan bir yaklaşımla toplumsal muhalefetin desteğini kazanan, onunla bütünleşen ve birlikte ortak mücadele veren sendikacılık anlayışıyla çalışmalıdır.

CHP, başta yönettiği 11 büyük kent olmak üzere hem sendikalaşmanın yaygınlaşmasını sağlayabilir, hem de neoliberal yaklaşımın acımasız sömürü düzenini bozabilir. Sendikalaşmanın yaygınlaştırılması, toplumsal muhalefetle bütünleştirilmesi, kooperatifleşmenin özendirilmesi belediyeler tarafından desteklenebilir.

İstanbul, Ankara ve İzmir’de yaptığı gibi üniversite öğrencileri için daha fazla yurt projeleri geliştirebilir. Üniversite öğrencilerinin kıyafet ve yiyecek ihtiyaçlarının karşılanması için verdiği katkıları yaygınlaştırabilir, çeşitlendirebilir.

Vatandaşın en çok şikâyet ettiği elektrik üretim ve dağıtım işinin yeniden belediyelere verilmesi ve kamu hizmetine dönüştürülmesi için kamuoyu oluşturabilir.

CHP’nin daha fazla zaman yitirmeden belediye başkan adaylarını belirlemesi, seçim kampanyalarını bir an önce başlatması gereklidir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Fikret Bila Arşivi