Beşiktaş'ın en büyük kazancını açıkladı

Fenerbahçe hezimeti Beşiktaş’ı derinden yaralamıştı. Eksikler de can sıkıcıydı.
Sergen Yalçın tribünde, Orkun ve Emirhan cezalıydı. Rafa Silva, Necip ve Jonas Svensson sakat.
Üstelik rakip, son haftalardaki çıkışıyla dikkat çeken Antalyaspor’du.

Ama Beşiktaş maça öyle bir başladı ki, tüm bu eksikler bir anda unutuldu.
Tıpkı Fenerbahçe maçında olduğu gibi, düdükle birlikte oyunun kontrolünü eline aldı.
Daha ilk dakika henüz bitmişti; Toure’nin inatçılığıyla kazanılan topta Abraham’ın şutu savunmadan sekip kaleci Abdullah’ı avladı.

Evet, bu bir şans golüydü ama Beşiktaş’ın bu maçı şansa bırakmadığı hemen anlaşılıyordu.
Orta sahada Salih ve Ndidi'nin etkili presi, hücum hattında Cerny, Cengiz, Toure ve Abraham dörtlüsünün sürekli hareketliliği, başka gollerin de geleceğini hissettiriyordu.
Nitekim, Abraham ve Cerny’nin kaçırdığı pozisyonların ardından Djalo’nun 27. dakikada attığı gol, bu üstünlüğün tescili oldu.

2024/11/08/hbbjk.jpg

Beşiktaş sahaya ağırlığını öyle koymuştu ki, maç adeta tek taraflı oynanıyordu.
Siyah-beyazlılar belki de sezonun en özgüvenli futbolunu sergiliyordu.
Top onlardaydı, tempo onlardaydı, gollük pozisyon onlardaydı.

Ancak futbol, insanın kaderle kurduğu en kısa oyunlardan biridir.
Bir anlık dalgınlık, bütün planları çöpe atabilir.
İkinci yarının hemen başında orta sahada Rıdvan'ın kaptırdığı bir top, o meşhur yasayı hatırlattı.

“Atağa çıkarken kaptırılan top sana atak olarak geri döner.”

Belki de hayat da böyledir. En güçlü anında bile, bir zayıflık anı seni sınar.

Öyle de oldu.
Yohan Boli ceza alanına girip düzgün bir vuruşla ağları havalandırdı.
Antalyaspor, maçtaki ilk isabetli şutunda golü bulmuştu.
O andan itibaren oyunda denge kuruldu, ev sahibi Beşiktaş kalesine inmeye başladı.

Ama dedik ya, Beşiktaş bu maçı kazanmaya kararlıydı.
Sanki kendi içindeki yenilgi korkusunu aşmaya yemin etmiş gibiydi.
Önce Jota Silva, sonra Rashica oyuna girdi.
İki taze kuvvet, ipleri yeniden Beşiktaş’ın eline geçirdi.
Ve Cerny’in zarif pasında Jota Silva golcülüğünü konuşturdu.

Beşiktaş Antalyaspor deplasmanından 3 gol ve 3 puanla dönüyor.
Ama belki de en büyük kazancı skor değil, yenilgiden öğrenme erdemini hatırlamak oldu.
Fenerbahçe maçında yapılan amatörce hataların neye mal olduğunu şimdi anlamıştır sanıyorum.
O maçta 2–0 öndeyken o kırmızı kartlar görülmeseydi, şimdi 23 puanla zirveye çok daha yakındı.

Umarım Orkun ve Sergen aynaya bir bakmıştır.
Çünkü bazen en iyi teknik direktör, insanın kendi iç sesidir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Sedat Kaya Arşivi

İmamoğlu davası Türkiye için bir fırsat

03 Aralık 2025 Çarşamba 15:49

Faşizmin başkenti: Google

02 Aralık 2025 Salı 09:38

Okan Buruk: Hakemi bırak felsefeye bak

26 Kasım 2025 Çarşamba 10:39