Serpil Yılmaz
Balıkesir nasıl Kuva-yi Milliye şehri oldu? İş başa düştü: Üretip kazanacağız!
Asgari ücret, emeklilerin maaşı derken bir kez daha gördük ki AKP iktidarı çalışanlardan yana olmadı, olmayacak.
Rakamları konuşmak bile gereksiz, dar gelirliler milyonlar cüzdanındaki parayla geçinemediklerini, hangi ihtiyaçlarından kıstıklarını, borçlarını ödeyemediklerini, daha da ötesi çocuklarını besleyemediklerini çok iyi biliyorlar.
O zaman…
Bugünden, hattan dünden tezi yok iş başa düşüyor; yerel yönetimler-kuruluşlar, kooperatifler doğal ve beşeri kaynaklarına sahip çıkmak zorunda…
Yükselen girdi maliyetleri nedeniyle tarım küçük ailenin işi olmaktan çıkıyor. Devletin çekildiği bu alanda tarımsal üretim büyük şirketler, kooperatifler ve yerel yönetimler üzerinden devam edebiliyor.
BALIKESİR ÖNCE PLANLAMA AJANSI KURDU
Zeytinyağından, peynire; kuzusundan, halısına; incirinden, bamyasına kırsal yaşantıdan beslenen 40’ın üstünde ürüne coğrafi işaretleme alan Balıkesir’in, çiftçiyi toprağa bağlayan bir uygulamasını diğer illere örnek olması için aktarmak isterim.
25-26 ve 27. Dönem CHP Balıkesir Milletvekili Ahmet Akın, 2014 Mart seçimlerinde Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı seçilince kentin kalkınmasında önceliği tarımsal üretime verdi.
Akın göreve geldiği ilk 4 ayda Kalkınma ve Planlama Ajansı, 2017 Eylül’ünde sermayesinin yüzde 100’ü Balıkesir BB’ye ait olan Balıkesir Tarım Ürünleri Anonim Şirketi BATAŞ’ı kurdu.
“Çiftçi üretecek, zarar etmeyecek, toprağını terk etmeyecek” dedi ve Balıkesir Merkez Yaş Sebze Meyve Hali ve Bandırma Yaş Sebze ve Meyve Hali işletmeciliğini üstlenen BATAŞ, “Çiftçi Destek Programı” başlattı.
90 TL’YE ALDI 41 DOLARA SATTI
Geçtiğimiz yıl BATAŞ meyvelerini verdi.
Piyasada kilosu 70 liraya satılan Gömeç bamyasını, 90 TL’ye çiftçiden alan BATAŞ; aynı ürünü kurutarak ve cips haline getirerek 41 dolardan ABD ve İngiltere başta olmak üzere yurt dışına ihraç etmek üzere yurt dışı ofisler açtı.
Bamya üretiminde Türkiye’de birinci olan Balıkesir’de 7 bin 338 dekar alanda bamya ekimi yapılıyor. Bunun yüzde 52’si Gömeç’te gerçekleşiyor.
YÜZÖLÇÜMÜ İSTANBUL’UN ÜÇ KATI
Balıkesir’de atılan her adım Türkiye ekonomisini etkileme gücüne sahip. Bir kere yüzölçümü olarak 15 bin kilometrekare alanı kaplayan, İstanbul ilinin 3 katı büyüklüğünde…
Balıkesir’de makamında ziyaret ettiğim Akın, “Tarıma elverişli doğası olan Türkiye temel gıda ürünleri ithal eden bir ülke durumuna geldi. Çiftçi üretecek mi, Ar-Ge’ye mi bakacak, pazarlayacak mı? Biz devreye giriyoruz. Plansız ekilen alanda ürün tarlada kalıyor. Ürünü satmakta zorlanan çiftçinin ürününü piyasa fiyatının yüzde 25 üzerinde satın alıyoruz. Çiftçinin maliyet sorunu soframıza pahalılık olarak yansıyor. Bamyadan başladık; susam, nohut, fasulye ile sözleşmeli tarım devam edecek.” diyor.
TOPRAK İŞLEYENİN SU KULLANANIN
CHP’nin merhum efsane Genel Başkanı Bülent Ecevit’in “Toprak işleyenin, su kullananın” sloganını benimsediklerini belirten Akın başlattıkları tarımsal projelerden söz ediyor:
“20 dekara kadar tarımsal sulamadan para almıyoruz. 20-40 dekar arasında sulamadan yüzde 50 ücret alıyoruz. Ata tohum üretim merkezlerinden birisiyiz. Ana arıcılık üretimi ve eğitimi veriyoruz. 20 ilçede 4 milyon dönüm tarım arazisinde tarla yolu yapıyoruz. Çiftçilerimize kesintisiz temiz su ulaştırmaya başladık. Alım garantili ürünlerde ekimden hasada kadar zirai destek veriyoruz. Kadın çiftçilerimizi hibe destekli proje başvurularını ve kooperatifleşmelerini destekliyoruz.”
ENERJİ YATIRIMI OLUNCA GÖRDÜ
Ankara Gönen’i jeotermal yatırımcıları sayesinde fark etti ve Orta Vadeli Program (2024-2026) kapsamında Balıkesir’in Gönen ilçesinde dünyanın en büyük Jeotermal Kaynaklı Sera Organize Tarım Bölgesi (Balıkesir Gönen Organize Tarım Bölgesi) 9 Mayıs 2024’te tüzel kişilik kazanarak kuruldu.
Jeotermal santralların hesapsızca bir salgın gibi sardığı Aydın’da çiftçilerin başına gelenler malum…
Kuzusu ile ünlü Balıkesir’de hayvancılığın gelişmesi için mera alanlarının imara ve maden işletmelerine açılmasını önleme mücadelesi veriyor.
BALIKESİR ÇİFTÇİSİNİ FLORA İLE TANIŞTIRIYOR
2024 Eylül’ünde Balıkesir BB Kırsal Hizmetler Daire Başkanı olarak akademiden Ziraat Mühendisi Gülnaz Çelikyurt Uzuner transfer edildi.
Bu başkanlığa bağlı olarak Burhaniye’de 110 dönüm arazide açılan Balıkesir Çiftçi Eğitim Merkezi (BAÇEM); “Tıbbi-Aromatik Bitkiler ve Endemik Bitkiler Bahçesi” ne ilaveten; eğitim, satış, üretim faaliyetleri sürüyor.
BAÇEM; bölge florasının doğal zenginliğini oluşturan tıbbi ve aromatik bitkiler tarımı yaparak çiftçileri katma değeri yüksek ürünler ile tanıştırıyor.
Vakıf Zeytinlikleri İşletme Müdürlüğü’nün Ayvalıkü, Burhaniye, Havran, Küçükkuyu, Altonuluk ve Edremit’te yer alan ve içinde 165 bin zeytin ağacının bulunduğu Ayvalık Vakıf Zeytinlikleri İşletme Müdürlüğü’nü kapatması ile eş zamana gelen BAÇEM, çiftçiye yeni bir kapı aralıyor.
BALIKESİR NEDEN “KUVA-Yİ MİLLİYE BAŞKENTİ” ?
Ahmet Akın’ın iki lafın başında Balıkesir’den söz edince “Kuva-yi Milliye’nin başkenti” ifadesini kullanması boşuna değil.
Balıkesir’e yaptığım geziden edindiğim bilgileri de anlatayım…
Pek dile getirilmeyen bir tarihçeden başlayayım:
Osmanlı sınırlarındaki bir Rum köyü olan Ayvalık’ın Küçükköy (Yeniçarahori) mahallesi 1913 yılına kadar bir Rum Köyü. 1897 yılında Osmanlı - Yunan harbi başladığında Boşnakların köye yerleştirilmeleriyle iki topluluk Kurtuluş Savaşı’nın başladığı 1919 yılına kadar birlikte yaşıyor. Boşnak bir göçmen olan İsmail Varol’un bir Yunan işgalci askerine kurşun sıkması ile tarihleniyor Ayvalık’ın kurtuluşu…
Günümüzde tatilcilerin sanat köyü olarak ziyaret ettiği Küçükköy Kent Müzesi’nde sergilenen Göç hikayeleri arasında Varol’un fotoğrafı da yer alıyor. Rumlardan kalan mülklerin üzerinde yükselen Sarımsaklı Plajı otellerinin yer aldığı mahallede, köyün ilk üniversite mezunu olan Varol’un kızı Ziynet Varol adına da bir sokak bulunuyor.
İsmail bey Türkiye’nin balerin ve sinema sanatçısı olarak tanıdığı Alev Baymur’un dedesi, Ziynet hanım da annesi.
Geçtiğimiz yıl iş insanı Ender Şarkaya ile ikinci evliliğini yapan Baymur Şarkaya dijital film dünyasında adından söz ettiriyor.
Açıkcası Midilli göçmeni Ayvalıklıların mesafeli yaklaştığı bu Küçükköy’hikayesini bizzat 90’lı yaşlarına gelen Ziynet hanımdan dinledim.
Balıkesir’in bilinen tarihinde Atatürk’ün kente yaptığı ziyaret çok büyük anlam taşıyor.
Kurulmakta olan Cumhuriyet’in ekonomik bağımsızlık hedefinin belirlendiği İzmir İktisat Kongresi’nden yalnızca 10 gün önce (7 Şubat 1923) Atatürk’ün Balıkesir şehrindeki Zağnos Paşa Camii'nde minbere çıkarak yaptığı tek konuşma tarihe “Balıkesir Hutbesi” olarak tarihe geçti.
Caminin minberinde halka “Ben yalnız kendi düşüncemi söylemek istemiyorum. Hepinizin düşüncelerini anlamak istiyorum. Millî emeller, millî irade yalnız bir şahsın düşünmesinden değil, millet fertlerinin tamamının arzularının, emellerinin birleşmesinden ibarettir. Bundan dolayı benden ne öğrenmek, ne sormak istiyorsanız serbestçe sormanızı rica ederim.” diye seslenen Atatürk, avluya çıkıp vatandaşların sorularını da yanıtlıyor.
Atatürk’ün Balıkesir gezisindeki ikinci durağı Balya ilçesine bağlı Akbaş köyü…
Atatürk’e Ege ziyaretlerinde henüz bir hafta önce evlendiği eşi Latife Hanım da eşlik ediyor. Çift Akbaş köyünde mola verdiğinde Latife Hanım’ın izlediği manzaraya hayran kalıp dile getirdiği “Buraya ilkokulu yapılsa” öneri kabul görüyor.
Köyde 1928 yılında Cumhuriyet’in ilk ilkokulu açılıyor.
Köyde genç ve çocuk kalmayınca atıl kalan ve dolayısıyla harap olan okul, Amerika’da bir ilaç şirketinden 1997 yılında emekli olup ülkesine dönen, bundan 3 yıl sonra da “ata toprağım” dediği memleketi Akbaş’a yerleşen noro-psikiyatr Gülay Dayıcan’ın gayretleriyle onarılıp, Etnografya Müzesi’ne dönüşmüş.
Ziyaretçileri Atatürk mumyasının karşıladığı okulu Dayıcan ile gezdik. Köyde kadın hareketinin kıvılcımı öyle etkili olmuş ki, bugün de köy kahvesini ve bakkalı kadınlar işletiyor.