İsmail Saymaz
AFAD aracında 12 kilo altın, 188 cep telefonu
AFAD aracında 12 kilo altın, 188 cep telefonu
Dün bu köşede haber vermiştim.
Cilvegözü Sınır Kapısı’nda durdurulan Afet ve Acil Durum Müdürlüğü’ne (AFAD) ait araçta kaçak altın ve cep telefonları yakalandı. Bir AFAD görevlisi ile bir Suriyeli tutuklandı.
Bu skandalın ayrıntılarına ulaştım.
Hatay AFAD’ta enformasyon görevlisi olarak çalışan A.K., 21 Kasım’da Suriye’nin İdlib şehrinden Türkiye’ye doğru yola çıkıyor.
AFAD aracı Cilvegözü Sınır Kapısı’ndan geçerken, Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi ekipleri A.K.’nin hareketlerinden şüpheleniyor.
Araç, arama için steril alana çekiliyor.
Minibüs içindeki ön üst kısmında gizlenmiş halde 12 kilogram altın ve 188 cep telefonu yakalanıyor.
A.K.’nin cep telefonundaki yazışmalar inceleniyor.
İdlib’ten getirdiği kaçak altın ve telefonları Reyhanlı’da Suriyeli bir kişiye götürdüğü tespit ediliyor.
A.K. ve Suriyeli suç ortağı Reyhanlı Sulh Ceza Mahkemesi’nce tutuklanarak, Kilis L Tipi Cezaevi’ne konuyor.
Hatay Valisi Mustafa Masatlı, A.K.’yi açığa aldı ve idari soruşturma başlattı.
Halen ceza soruşturması da sürüyor.
Başka bir kamu görevlisinin bu suça karışmadığı ifade ediliyor.
Dayakla suçlanan hakim yargılanmaktan kurtarıldı
İki sene önce.
Yaz.
Vergi Mahkemesi Hakimi Ömer S., yanında kardeşi Muammer, annesi, eşi, kardeşinin eşi ve komşuları ile 17 Temmuz 2022 günü Kocaeli’nin Kandıra ilçesindeki Kerpe plajına gitti.
Ömer S. ve Muammer S., anneleri ve eşlerini kadınlar plajına bırakıp erkekler kısmında denize girdi.
Kadınları almak için akşam 18.45’te döndüler.
Ömer S., aracını girişe park etti.
Güvenlik görevlisi Mehmet A., “Aracınızı buradan kaldırın” dedi.
Muammer S. ile Mehmet A. kavga etti.
Araya Ömer S. girdi.
Özel güvenlikçi: Bana vurdular
Özel güvenlikçi Mehmet A., iki kardeş tarafından dövüldüğünü ileri sürüyor.
Mehmet A.’nın anlatımına göre…
Aracını çekmesi için uyardığı Ömer S., “İşine bak, kim olduğumu biliyor musun? Ben hakimim, beklesinler” dediğini, tartıştıklarını söylüyor. Muammer S.’nin arkadan saldırdığını, Ö.S.’nin de saldırıda bulunduğunu, düştüklerini ve kafasını yere vurduğunu iddia ediyor. Muammer S.’nin tekme attığını, Ö.S. ve yanındakilerin de kadın güvenlikçilere “Kaşarlar, o…,” diye küfrettiklerini, kendisine de “Seni burada çalıştırmayacağım” dediklerini ileri sürüyor.
Mehmet A.’nın bir darp raporu ve aynı gün çekilen, kolunda ve yüzünde izler olduğunu gösteren fotoğrafları var.
Olayın tek tanığı olan Ö.Ü. ise ifadesinde, Muammer ve Ömer S.’nin Mehmet A.’ya vurduğunu ileri sürdü. Ömer S.’nin güvenlikçiyi “Sen artık hiçbir yerde çalışamazsın” diye tehdit ettiğini savundu.
Ancak Ömer Ü., sonradan ifadesini değiştirdi.
Muammer S.’nin arkadan Mehmet A.’ya yumruk attığını anlatan tanık, “Ömer S. de arbedeye karıştı. Vurup vurmadığını görmedim. ‘Sen artık hiçbir yerde çalışamazsın’ sözlerini hatırlamıyorum. Ömer S. ve Muammer S., kadın personele hakaret etti ama ne dediklerini hatırlamıyorum” dedi.
Altı kadın güvenlik görevlisi de hakim Ö.S.’nin “Sizi nüfustan sildireceğim, güvenlik kartlarınızı iptal ettireceğim, burada çalışamayacaksınız” dediğini iddia ediyor.
Hakimin annesi Fatma S.’nin dört kadın güvenlikçiye hakaret ettiği, kardeşi Muammer’in ise tehdit savurduğu ileri sürülüyor.
Buna karşılık, hakim Ömer S.’nin darp gördüğüne ilişkin rapor yok. Yalnızca annesi, eşi ve kız kardeşinin “Ömer S. darp edildi” şeklinde ifadeleri var.
Hakime dava yok
Kandıra Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede güvenlik görevlisi M.A., hakimin annesi Fatma ve kardeşi Muammer hem şikayetçi hem de sanık olarak yer aldı.
Hakim Ömer S. ise yalnızca şikayetçiler arasında…
Ömer S. hakkında kovuşturmaya yer olmadığına hükmedildi.
Savcılık, tanığın ikinci ifadesini esas alındı. Hakim Ömer S.’nin Mehmet A.’yı yaralayıp kadın güvenlik görevlilerine hakaret ettiğine dair delil bulunmadığı savunuldu.
Mehmet A.’nın avukatı Eray Akbal, “Şanlıurfa Vergi Mahkemesi hakimi asıl sanıkken dosya dışında bırakıldı ve bir disiplin soruşturması da başlatılmadı” diyor.
AK Partili başkana FETÖ’cü dedi diye şehit babasına dava açıldı
Ordulu Piyade Uzman Çavuş Onur Tiken, 17 Haziran 2017’de Hakkari’de şehit düştü ve Çatalpınar’da devlet töreniyle toprağa verildi.
Şehidin babası Alaattin Tiken, geçen aylarda Ordu Büyükşehir Belediyesi’ne başvurdu. Çatalpınar Belediyesi’nin şehit mezarlığında bakım yapmadığını, heyelan tehlikesi olduğunu, istinat duvarı yapılması gerektiğini söyledi.
Ordu Büyükşehir Belediyesi, Çatalpınar Belediyesi’nin görüşünü sordu. AK Partili Başkan Ahmet Özay, duvara gerek olmadığını bildirdi.
Özay’a kızan Tiken, Facebook’ta şunları yazdı:
“Çatalpınar önceki dönem belediye başkanı 15 Temmuz’da şehitlikleri ve şehit ailelerini ziyaret ederdi. Şimdiki belediye başkanı ve ekibi de şehit ailelerini vatan haini ilan etti. Devlet FETÖ’cü arıyorsa Çatalpınar Belediyesi’ne baksın.”
“Önceki dönem belediye başkanı Ahmet Türe bahçe yollarını silerdi bu aylarda, şimdiki FETÖ’cü başkan neredesin.”
Özay, kendisine FETÖ’cü denildiği iddiasıyla suç duyurusunda bulundu.
Tiken, ifadesinde, yeğeninin 31 Mart’ta İyi Parti’den belediye başkan adayı olduğunu, kendisinin de muhalefete destek verdiğini, bu yüzden ayrımcılığa uğradığını iddia etti.
Tiken, şunları söyledi:
“Önceki dönemlerde temizliği ve bakımı yapılan şehit mezarlıklarında bir kez bile temizlik ve bakım yapılmamıştır. Seçim döneminden önce oğlumun mezarının çevresine beton perde ve düzenleme yapılacağı sözü verilmişti. Özay, seçildikten sonra heyelan mıntıkası olmadığını gerekçe göstererek, onay vermedi. Kendisiyle şahsi meselem yoktur. Yeğenim muhalefet partiden başkan adayı çıktığından bana ve şehit ailelerine saygısızlık yapmış, belediye imkanlarını art niyetli kullanarak, kendisine muhalif kesime hizmet ve destek vermemiş, belediye hizmetlerini iptal etmiştir.”
Tiken, paylaşımlarında isim belirtmediğini belirterek, “Başkan neden üzerine alındı, bilmiyorum” dedi.
Tiken’e, hakaretten dava açıldı.
Duruşma 5 Aralık’ta.