Burcu Mutlugil yeni kitabı 'Çözün İpleri Sabahın Sahibine Gidiyoruz' çıktı
Kulis, sahne, turne, sokak, seçim, şehir, oyunbozanlık ve biraz da dönme dolap hikâyeleri
Evlerimizden çıkamadığımız koskoca bir yılı geride bıraktık. Tüm dünyayı etkisi altına alan bu virüs bizden tek bir şeyi alamadıysa o da hayallerimiz! Belki günlerimizi, gecelerimizi aynı yerde geçirmek zorunda kaldık, belki farklı insan yüzlerine hasret çektik ama yine de hayal etmekten, umut etmekten vazgeçmedik. Bu hayallerimizi hiç yaşamadığımız şeyler de süsledi, yaşayıp tadına doyamadığımız mutlu günler de…
Burcu Mutlugil yeni kitabı Çözün İpleri Sabahın Sahibine Gidiyoruz’da işte tam da bu mutlu günleri anlatıyor. Bazen kulisten, bazen sahneden, bazen şehirden ama hep hayatın tam da içinden… Hani artık çok geride kalmış gibi gelen, kalabalık toplulukların bir araya gelebildiği konserlerden, festivallerden, sokaklardan söz ediyor. Okurlarını elinden tutup bir şenlik alanına götürüyor kimi zaman, kimi zaman ise hüzün gelip yerleşiyor anlatılanlara, hayatın içindeki her şey gibi… Anlatılan bütün hikâyelerde sevdiğimiz pek çok isme rastlama ihtimali de kitabı elimizden bırakamadan okumayı garanti ediyor.
'Bu Lunapark'ta her şey gerçek'
Kitabın arka kapak yazısında yer alan yorumlar şöyle:
Nebil Özgentürk: Elinizde tuttuğunuz bu kitapta, size oyunbozan Corona sebebiyle yarım bırakılan ya da bıraktırılan her şeyi cesaretle anlattım.
Tahmin ettiğiniz gibi... Sizin de yaşadığınız gibi... Bir gün bir oyunbozanla tanıştım ve bütün hayatım değişti. Avukat ve sanatçı menajeri Burcu Mutlugil’den içinizi ısıtacak, zaman zaman şaşırtacak kulis, sahne, turne, sokak, seçim, şehir ve biraz da dönme dolap hikâyeleri...
Burcu Mutlugil’in yazdığı Çözün İpleri Sabahın Sahibine Gidiyoruz Destek Yayınları’ndan çıktı. Elinizde tuttuğunuz bu kitapta, size oyunbozan Corona sebebiyle yarım bırakılan ya da bıraktırılan her şeyi cesaretle anlattım.
Tahmin ettiğiniz gibi... Sizin de yaşadığınız gibi... Bir gün bir oyunbozanla tanıştım ve bütün hayatım değişti.
Avukat ve sanatçı menajeri Burcu Mutlugil’den içinizi ısıtacak, zaman zaman şaşırtacak kulis, sahne, turne, sokak, seçim, şehir ve biraz da dönme dolap hikâyeleri...
“En ferah, en anlaşılır ve sıcak şekilde aktarıyor yazılarını, gözlemlerini. Hem hukuk-adalet sosu var denemelerinde hem de edebiyat bahçesinde dolaşıyor satır aralarında... Eline yüreğine sağlık Burcu Mutlugil.”
Soner Sarıkabadayı: Biriktirdikleri arasından özenle seçtiklerini bizimle paylaşıyor Burcu. Güzel görüyor diye de güzel anlatıyor. Bize anlatırken bizi anlatıyor.
Ferhat Livaneli: Burcu Mutlugil samimi anlatımıyla sizi yakınına alıyor, hikâyenin içine giriyorsunuz. Öykülerde Livaneli anıları da yer buluyor...
Aşkın Tuna: Kalemiyle çizdiği doyumsuz portre, okuyucusunu hem gezdiği coğrafyalarda hem de fikir ve duygu dünyasında kıyı bucak dolaştırıyor. Anekdotlarının finalleri ise kâh bilindik konuların perde arkasından bilinmeyen notları kâh yürek sızlatan duygusal bağlantıları ile ters köşe sürprizler sunuyor okuyucusuna...”
Burcu Mutlugil kimdir?
Burcu Mutlugil 17 Ağustos 1978’de İstanbul’da doğdu. Kalabalık bir ailede, Kadıköy’de büyüdü. Çocukluğunu Bahariye İlkokulu’nun öğrencisi olarak, mahallede seksek oynayarak, ip atlayarak, kitap okuyarak ve tüm çaresizlikleri yenmeyi düşleyerek yaşadı. Adanalı babasının tayin yeri Mersin olunca, ortaöğrenimine Özel Çağ Lisesi’nde devam etti. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni kazanınca, doğduğu şehre geri döndü. Üniversite yıllarında toplumsal hizmetler için sivil toplum örgütleri kurdu. Mezuniyetinin ardından avukat olarak mesleki kariyerine adım attı. Halk Eğitim evleri ve Kültür Merkezleri’nde anayasal rejimler, demokrasi, insan hakları, eşitlik, kadın hakları, çalışan annelerin sorunları temalı konuşmalar yaptı, TV programlarına konuk oldu. Farklı medya gruplarında dergi yazarlığı yaptı. Sorumluluklarına 2003 yılında dünyaya gelen oğlu Batuhan ve 2013 yılında dünyaya gelen kızı Mira ile anneliği, sanatçı menajerliğini, proje koordinatörlüğünü ve yazarlığı ekledi.