25. Ankara Uluslararası Tiyatro Festivali başladı
Toplumsal Araştırmalar Kültür ve Sanat İçin Vakıf (TAKSAV) tarafından düzenlenen 25.Ankara Uluslararası Tiyatro Festivali, Yılmaz Güney Sahnesi’ndeki açılış töreniyle başladı. TAKSAV Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Candansayar, törende açılış konuşmasını yaptı.
“İki yıl aradan sonra tekrar bir aradayız. Bu yıl yapmak için özellikle bir çaba sarf ettik. Çünkü vakfımızın da 30.yılı" diyen Candansayar, şunları söyledi:
"Pandemi, iki yıl birçok çalışmamızı durdurdu festival şeklinde. Ama aynı dönemde vakıf da büyüdü. İzmir, Bodrum, Bursa, Edirne temsilcilikleri şeklinde. Niye büyüdü vakıf, amaçları şimdi çok daha güncel olduğu için büyüdü. Büyük bir toplumsal kriz var, büyük bir ekonomik kriz, iklim krizi, yoksulluk krizi, şiddet krizi var. Bugün bu salonun dolu olacağını düşündüm. Çünkü kitleye yönelik bütün bu katliam saldırılarında, o saldırıların etkisinden kurtulmanın en iyi yolu bir araya gelmektir. Bir araya gelmek, kapalı salonlarda, açık alanlarda omuzlarımızı birbirimize değdirmek ve kitleselleşebilmek."
'Bize büyük destekler verdi'
BirGün'ün aktardığına göre, Selçuk Candansayar, şunları ifade etti:
"Birkaç teşekkürüm var. Birincisi Mansur Yavaş’a, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı’na. Festivalin 25.yılında ilk defa Büyükşehir Belediye Başkanı ile birlikte bir şeyler yapıyoruz. Bize çok büyük destekler verdi. Büyükşehir artık Ankara’nın sanat hayatına katkı sağlamaya başladı. Bunu bizimle birlikte yapmaya başlamaları bizi çok gururlandırdı ve umutlandırdı.
Çankaya Belediyesi de Doğan Bey zamanından beri vakfın ilk festivalinden bu yana, festivalin bize yaptığı katkılarla, insan gücüyle fikirleriyle her zaman beraber oldu. Bu festivalin bir özelliği de bir şekilde Ankara ile bütünleşmiş sanatçılar hep sahneye çıkıyor. Bu sahnelerde amatör, okul, belediye, köy tiyatroları kendilerine yer buluyorlar. Ankara Tiyatro Festivali’nin en önemli özelliği de kurulduğu günden bu yana hayatında hiç tiyatroya gitmemiş insanları tiyatroyla buluşturuyor."
Emek ödülü ve onur ödülü verildi
Candansayar’ın konuşmasının ardından Emek Ödülü ve Onur Ödülü sahiplerine takdim edildi. Festivalin Emek Ödülü bu yıl yazar ve tiyatro eleştirmeni Prof. Dr. Filiz Elmas’a verildi. Elmas’a ödülünü Gülşen Karakadıoğlu verdi. Konuşmasına, TAKSAV’a bu ödülle kendisini gururlandırdığı için teşekkür ederek başlayan Elmas, “Emeğin değersizleştiği bir toplumda emeğin önemini inadına hatırlatan bu ödüle sahip olduğum için çok mutluyum ve çok heyecanlıyım” ifadelerini kullandı.
Elmas, “En büyük teşekkürüm sizlere. Her şeye rağmen burada olduğunuz için ve herkese rağmen inandığımız değerler için birlikte savaştığımız için sağ olun, var olun” diye konuştu.
Coşkun: Tiyatrodan uzak bir insan kısıtlı bir insandır
Tiyatro sanatçılarını desteklemek ve onurlandırmak üzere verilen Onur Ödülü ise oyuncu Metin Coşkun’a Ankara Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanı Hacı Ali Bozkurt takdim etti.
Coşkun şöyle konuştu:
“TAKSAV’a ve bu ödülün bana verilmesine uygun gören herkese çok teşekkür ederim. Beni onurlandırdılar. Tiyatro, toplumsal yaşamımızın en önemli unsurlarından biri. Tiyatrodan uzak bir insan kısıtlı bir insandır bana göre. Pandemide tiyatro epeyce bir darbe aldı. Hatta müzik ve sinema da bunların yanında sayılabilir. Şimdi toparlanma aşamasında. Tiyatronun toplumsal yaşamımızda daha az yer almasına izin vermeyin.”
Koramaz: Sanat insanları büyük bir saldırı altında
Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen’e 25. Yıl Özel Ödülü verildi. Taşdelen yerine ödülü Taşdelen’in yardımcısı Gülsün Bor Güner aldı.
Güner’e ödülünü Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Başkanı Emin Koramaz takdim etti. Koramaz konuşmasında, “Sanat ve özellikle tiyatro sanatı egemen güçler zaman zaman saldırı altına alınıyor. Bugün Türkiye’de tüm toplumsal muhalefet kesimlerinin yaşadığı gibi, sanat eserlerinin, festivallerin yasaklandığını, sanatçıların tutuklandığını, sanatçıların gözaltına alındığını veya haklarında dava açıldığına şahitlik ediyoruz. … Sanat insanları, tıpkı biz meslek örgütü yöneticileri gibi toplumun düşünen, kafa yoran tüm kesimleri gibi, gazeteciler gibi büyük bir saldırı altında. Bu saldırıya hep beraber direnmek zorundayız. Saldıranlara karşı mücadele etmek zorundayız. Umarım bu baskıcı günler, bu zor günler biter. Barışın, dostluğun, kardeşliğin, güzelliğin, egemen olduğu bir dünyayı hepimiz kucaklarız” ifadelerini kullandı.