Kızına cinsel istismardan 72 yıl ceza aldı, tahliye edildi
Osman O, kendi kızına 2 yıl boyunca, 12 yaşından 14 yaşına kadar, istismarda bulundu. Kız çocuğu annesine istismarı anlattıktan sonra, annenin şikayetçi olması üzerine Adana 8’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde 2017 yılında yargılama başladı. Osman O. savunmasında "boşanma davası için eşinin kendisine iftira attığını, kızına sadece tokat attığını" iddia etti.
Ancak mahkeme verdiği kararda, istismara tanık olan sanığın diğer küçük çocuklarının anlattıklarının mağdur çocuğun beyanları ile örtüştüğüne ve çocuğun annesinin tembihi ile babasına yönelik böylesine vahim bir suçlamada bulunmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğuna dikkat çekti. Osman O., 2019 yılında 72 yıl hapis cezası aldı. Dosyayı görüşen istinaf mahkemesi ise kararı onayladı.
Yargıtay bozdu, tahliye edildi
Ardından dosya Yargıtay’a gitti. İşte skandal bundan sonra başladı. 72 yıl hapis cezası alan Osman O, Yargıtay 14. Ceza Dairesi tarafından Temmuz atında tahliye edildi. Anne ve çocukları Osman O’nun tahliyesinden onlara ulaşmaya çalıştığı bilgisi ile öğrendi. Üstelik kararın Yargıtay tarafından bozulduğu da sanığın tahliyesi için Adana Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilen yazı ile ortaya çıktı.
Dosyaya ilişkin bilgileri paylaşan Avukat Fatoş Hacıvelioğlu, anne ve çocukların tedirgin olduğunu ve yer değiştirmek zorunda kaldığını belirtti.
Evrensel'den Volkan Pekal'ın haberine göre, Hacıvelioğlu, “Yargıtay tahliye ederken mağdurun bundan haberi bile olmuyor. Tamam böyle bir zorunluluk yok ama dava boyunca Osman O’nun kızana ve tanıklık yapan diğer çocuklarına yaklaşımları ortada, 72 yıllık hapis cezası ortada. Böyle bir durumda en azından tebliğ etmeli ki anne ve çocuklar önlem alsın. Devlet nerede o zaman?” diye tepki gösterdi.
"Can güvenceleri olmadığı için yerlerini değiştirdiler"
Av. Fatoş Hacıvelioğlu, devamında şunları söyledi: “Üstelik biz Yargıtay’ın kararı bozduğunu da Adana Cumhuriyet Başsavcılığına gönderdiği yazıdan anlıyoruz. Kararın gerekçesini bil görmedik. Aile can güvenceleri olmadığı için yerlerini değiştirdiler. Bana sordular. ‘Bu adam çoktı diyorlar’ dediler. Ben ihtimal vermedim. Dosyaya bakınca öğrendik. Çünkü ne mağdura tebliğ ediyor, ne mağdur vekiline tebliğ ediyor. Mağdur bunu başkalarından duyunca haberleri oluyor. Şak diye karşısına çıkıp onları öldürse devlet nerede o zaman? Niye tebliğ etmiyorsun, madem tahliye ediyorsun neden korumuyorsun?”