Yakayı ele verdi hapsi boyladı! İranlı sahte polis restoran basıp ‘haraç’ istedi
Bakırköy 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen dava dosyasına göre olay 15 Kasım 2021 gece yaşandı. Saat 01.00 sıralarında, Afgan asıllı Abdullah Noori’ye (24) ait Beylikdüzü’ndeki ‘BY Noori’ isimli restorana iki kişi geldi. Restoranın kapanma hazırlıkları yapılırken, gelen kişilerden biri polis olduğunu ve işletme sahibinin kim olduğunu sordu. Çalışanlar Noori’ye haber verdi. Kısa süre sonra Noori ile işyeri sorumlusu olarak çalışan Mert Sevimli (29) gelen iki kişinin yanında belirdi.
Ruhsat ve vergi levhasını istedi
Bu kişilerden biri polis olduğunu, işyeri açma ruhsatı ile vergi levhasını görmek istediğini söyledi. Noori bu kişiyi oturabilecekleri bir masaya davet etti. Çalışanı Sevimli ise istenen evrakları getirdi. Noori ile temasta olan bu kişi, iddiaya göre, evraklarda eksiklik olduğunu ancak sorunu çözebileceğini söyledi. Noori ne gibi bir eksiklik olduğunu sordu; devamında da sivil giyimli olan kişiye, polis kimliğini görmek istediğini söyledi.
Şiveden şüphelendi ikinci kez ‘kimlik’ sordu
Bu kişi cüzdanını çıkardı ve üzerinde polis rozeti olan bir kartı Noori’ye gösterdi. Bir süre sonra Noori, bu kişinin şivesinden şüphelendi ve yeniden kimliğini görmek istediğini söyledi. Bu andan itibaren ortalık karıştı. Polis olduğunu beyan eden kişi bağırmaya başladı. Bu kişi ile Noori arasında arbede oluştu. Mert Sevimli, o anda 155’i aradı. Sevimli, restorana gelen kişilerin kendilerinden haraç istediğini bildirdi. Dakikalar sonra restoranın kapısında 9 kişilik iki polis ekibi belirdi.
Üzerinde polis rozeti ve sahte kimlik çıktı
Polislerin gelmesini bekleyen Noori ve çalışanları, olay yerinden uzaklaşmak isteyen kişilerin restorandan çıkmalarına engel oldu. Bu esnada Shahabi darp edildi. Restorana gelen polis kimlik kontrolü ve üst araması yaptı. Polis olduğunu söyleyen kişinin gerçekte İran asıllı Saeed Shahabi olduğu belirlendi. Shahabi’nin gösterdiği polis rozetinin sahte olduğu anlaşıldı. Bu kişinin cüzdanında M. A. P. isimli bir Türkiye vatandaşına ait sahte kimlik de çıktı. Bu durum, 9 polisin imzasını taşıyan tutanakta da yer aldı.
Restoran sahibi ve çalışanına da dava
Shahabi ile beraberinde gelen İranlı A. D. ile Noori ve Sevimli polis merkezine götürülerek ifadeleri alındı. Yürütülen soruşturma sonrası Shahabi hakkında “Nitelikli dolandırıcılık” ve “Özel işaret ve kıyafetleri usulsüz kullanma” suçlaması ile dava açıldı. Noori ve Sevimli hakkında ise, bu kişinin yaralanmasına neden oldukları gerekçesi ile dava açıldı.
‘Bizi görün; biz de sizi görelim’
Hem şikâyetçi hem sanık konumunda olan Mert Sevimli mahkemedeki savunmasında “Kendisi (Saeed Shahabi) sivil polis edasıyla içeri girdi. İş yerine ait evrakları talep etti. Biz de kamu görevlisi olduğunu düşünerek belgeleri ona ibraz ettik. Sonra kimlik sorduk. Zira hal ve hareketleri ile kıyafetinden şüphelendik. Bir deri kaplamalı polis rozeti sunarak polis olduğunu söyledi. Daha sonra bize, ‘Bedavadan huzur sürüyorsunuz, bizi de görün, biz de sizi görelim’ dedi” diye konuştu. Sevimli, emniyet ifadesinde ise bu kişinin üzerinde silah olduğunu gördüğünü anlattı.
‘Kız arkadaşım rahatsız edildiği için gittim’
Soruşturma sürecinde 7 aya yakın tutuklu kalan Saeed Shahabi ise mahkemede yaptığı savunmada özetle şunları söyledi: “Olay günü kız arkadaşım M. R. beni aradı. ‘Şu anda biz bir bardayız. İçki içmeye geldik. Ancak burada bulunan iki kişi bizi rahatsız ediyor’ dedi. Bunun üzerine kız arkadaşımın yeğeni A. D. ile birlikte işletmeye geldik. Bu arada, yolda gelmeden önce yaptığımız konuşmada kız arkadaşım işletmeye içtiklerinin parasını ödemek istediklerini ancak fazla para istediklerini söyledi.” Kimseden para istemediğini söyleyen Shahabi, kendisine ve kız arkadaşına yönelik saldırıları durdurmak için polis rozetini göstermek durumunda kaldığını öne sürdü.
Cebinde sahte kimlik için ‘garip’ savunma
İranlı Shahabi emniyet ifadesinde ise, üzerinde çıkan sahte kimlik ile ilgili ise “M. A. isimli kişiyi tanımıyorum. Bu şahsın kimliği oraya nereden geldi bilmiyorum” dedi. Shahabi’nin avukatı ise savunmasında “Müvekkilin dolandırıcılık suçunu işlememiştir. Diğer suça yönelik de herhangi bir kastı yoktur. Tek amacı meşru müdafada bulunup kendini ve kız arkadaşını kurtarmaktır” dedi. Geçen 25 Mayıs günü görülen ikinci duruşmaya katılan Abdullah Noori ise, davaya katılmak istemediğini söyledi.
Kaynak:Halk TV Haber Merkezi