Para çaldığı iddia edilen gazeteci Metin Özkan: Para değil puro aldım

Para çaldığı iddia edilen gazeteci Metin Özkan: Para değil puro aldım
MHP lideri Devlet Bahçeli'nin eski basın danışmanı, gazeteci Metin Özkan’ın restoranda yemek yediği bir kadının çantasından para çaldığı iddiasına ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında ifade verdi. Para değil puro kutusunu aldığını öne süren Özkan, “Bu durumun beni susturmak, tarafıma itibar suikasti yapmak için terör örgütleri tarafından birileri kullanılarak yapıldığı kanaatindeyim” dedi

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca başlatılan soruşturma kapsamında Ankara’da bir karakolda ifadesi alınan gazeteci Metin Özkan 23 Aralık 2021 tarihinde katıldığı bir televizyon programı sırasında avukat arkadaşı Bahadır Gökçe’nin kendisine mesaj attığını belirterek, “Bahadır olayın geçtiği iddia edilen yerde akşam beraber yemek yemek istediğini yazdı. Restaurant sahibinin de özellikle yemeğe davet ettiğini yazdı. Ben müsait olmadığımı yazdım. Ancak söz konusu restauranta gitmem konusunda ısrar etti. Sonra beni televizyon binasının önünde beklediğini söyledi. Program bitip çıktığımda beni aldı ve mekana gittik” ifadelerini kullandı.

‘Puro kutumu aldım’

“Restaurantta bir tek masa vardı” diyen Özkan, “O masada doğum günü kutlaması için hazırlık yapan 7-8 kişi vardı. Ben ayrı bir masaya oturmak istedim. Ancak mekan sahibi Murat Babayiğit ısrar ederek doğum günü kutlamaya hazırlanan ve daha önce hiç tanımadığım şahısların bulunduğu masaya oturturlar. Masada müşteki (şikayetçi) bayan Ufuk Enginler ve Enginler’in işi diye tanıtılan Ergin Kerse yine başka isimler vardı. Yemeklerimizi yerken saz çalan 2 şahıs geldi. Bu sırada orada bulunan herkes üzerindeki pardesülerini, çantalarını hemen yemek yendiğimiz masanın yan tarafında bulunan küçük masanın üzerine bıraktı. Hatta benim pardesü ve puro kutumu mekanın sahibi Murat Babayiğit o masaya bıraktı. Yemeğimizi yedik, bu arada kutlama yaptılar. Yaklaşık 2 saat sonra ‘kalkalım’ dedim. Masadan kalktık. O sırada hesabın ödendiğini söylediler. Ama kimin ödediğini söylemediler. Devamında mekanın ortaklarından Murat Babayiğit, Vedat Saçaklıoğlu ve beni o mekana götüren avukat Bahadır Gökçe restaurantın bölümlerini bana gezdirdiler. Yemek yediğimiz masanın yanında bulunan üzerinde pardesü ve puro kutumun bulunduğu yere geldik. Restaurantı gezmeden önce pardesümü gitmiştim. Puro kutum orada kalmıştı. Son geldiğimde arkadaşlarla beraber puro kutumu aldım ve cebime koyup, makamdan ayrıldım” dedi.

‘Kurgu olduğunu söyleyip yayın yasağı aldırdım’

O günden 2 gün sonra mekanın ortaklarından Murat Babayiğit’in kendisini arayarak, ‘abi o akşam beraber oturduğumuz doğum günü kutlanan Ufuk isimli bayanın bir miktar parası kaybolmuş. Mekana kadar gelebilir misin?’ dediğini aktaran Özkan, “Bende gittim. Kamera görüntülerini gösterdiler. Bende gülerek, ‘Ya ben puro kutumu aldım. Siz bunu nasıl yorumlamışsınız’ dedim. Sonrasında bayanın parasını başka bir yerde düşürmüş olabileceği söylendi ve olay kapandı. Ta ki 22 Şubat 2022 tarihinde söz konusu puro kutumu aldığım görüntülerin yayınlanmasına kadar hiçbir arayan soran olmadı. Bu görüntüler yayınlanınca ben bana iftira atıldığını ve bunun bir kurgu olduğunu söyleyerek avukatlarım vasıtasıyla yayın yasağı aldırdım. Hakkımdaki suçlamayı kabul etmiyorum. Böyle bir eylemde bulunmadım. Bulunmam mümkünde değil. Benim böyle bir eylemde bulunmam akıl ve mantık dışı olduğu gibi hayatın olağan akışına da aykırıdır. Zira ben ekonomik olarak ihtiyacı olmayan ve hatta ihtiyacı olan insanlara yardımda bulunan biriyim. Suçlamaları kabul etmiyorum” dedi.

‘Tarafıma itibar suikasti yapılacağına dair telefonlar alıyordum’

Sürekli televizyon programlarına konuk olarak katıldığını belirten Özkan özetle şunları söyledi:

“Ülkemizin milli birlik ve bütünlüğü için ve yine ülkeye kastedenlere, terör örgütlerine karşı beyanlarda bulunuyordum. Bu nedenle de zaman zaman tehditler alıyordum. Hatta buna ilişkin olarak tarafıma yabancı menşeili telefon numaralardan telefon açılarak hakkımda itibar suiskasti yapılacağı konusunda tehditler alıyordum. Buna ilişkin olarak Ankara İl Emniyet Müdürlüğü’ne şikayette bulunmuştum. Demem o ki televizyon programlarında yaptığım açıklamalar ve savunduğum hususlar birilerini rahatsız etmiş olacak ki böyle bir suçlama ile karşı karşıya kaldım. Bu durum beni susturmak, tarafıma itibar suiskasti yapmak için terör örgütleri tarafından birileri kullanılarak yapıldığı kanaatindeyim. Hakkımdaki iddiaları kabul etmiyorum. Suçsuzum. Takipsizlik kararı verilmesini talep ediyorum.”