Kaşıkçı cinayetinin perde arkasında neler oldu? Üst düzey AKP'li bir yetkili halktv.com.tr'ye konuştu

Kaşıkçı cinayetinin perde arkasında neler oldu? Üst düzey AKP'li bir yetkili halktv.com.tr'ye konuştu
Gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetinin dosyası Suudi Arabistan'a devredilerek kapatıldı. AKP içerisindeki önemli bir isim dava sürecinde yaşananlara ilişkin halktv.com.tr'ye konuştu. Kaynağımız, "Konu, kamuoyunda 'Türkiye'ye Suudi Arabistan'dan para gelecek' diye tartışılıyor. Bu çok sığ bir bakış açısı. Evet para da gelir. Erdoğan'ın cebine mi girecek?" dedi

Kaynağımız, "Kral Selman bu cinayet dosyasının kapatılması için Türkiye'ye ne istiyorsa vermeye hazırdı. Hatta Mekke Emiri Prens Halid el-Faysal Türkiye'ye gelerek Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüştü. O dönem Erdoğan buna yanaşmadı" ifadelerini kullandı.

'Para gelir'

2018 yılında gerçekleştirilen Çöl Davosu'nda konuşan Veliaht Prens Muhammed bin Selman'ın açıklamalar yaptığını kaydeden yetkili, "Selman o dönem yaptığı açıklamalarında üstü kapalı Türkiye'ye mesaj verdi. 'Her şeye varım' dedi ve tekliflerde bulundu. Ancak uluslararası toplum bu dosyada Türkiye'yi yalnız bıraktı. ABD'nin o dönemki başkanı Trump hiçbir şey yapmadı. Bu konu Türkiye'nin üzerine kaldı. Gelinen süreçte Türkiye yeni bir dünya düzeni kurmak zorunda. Kartlarını en iyi şekilde dağıtması gerekiyor. Türkiye, Suudi Arabistan ve Mısır arasında görüşmeler var. İslam ülkelerinin birbirinden uzaklaşmasının önüne geçilmesi gerekiyor. İslam dünyası parçalı olmamalı. Konu kamuoyunda 'Türkiye'ye Suudi Arabistan'dan para gelecek' diye tartışılıyor. Bu çok sığ bir bakış açısı. Sonuç olarak evet para da gelir. Ama esas mesele bu değil. Zaten bu para Erdoğan'ın cebine mi girecek? Zaten Erdoğan'a sorarsan ekonomimiz kötü değil ki" dedi.

'Sadece bu davadan dolayı iki ülkenin arası bozuk mu kalsaydı?'

Türkiye'nin Cemal Kaşıkçı dosyasında elinden geldiğini yaptığını öne süren yetkili isim, "Türkiye'nin cinayetin ardından sergilediği ilk tavır yüz akıydı. Tüm kapıları Suudi Arabistan'a kapattı. Bu olayı tüm dünyaya duyurdu. Elinden geleni yaptı. Soruşturma balatıldı. Dava açıldı. Ancak elimizde bir sanık yoktu. Sanıklar olmadan yargılama yapılıyordu. Sanıkların ifadesi dahi alınamadı. Türk mahkemeleri karar veremez durumdaydı. 4 yıldır bu dosyada bir yol alınamıyordu. Sadece bu davadan dolayı iki ülkenin arası bozuk mu kalsaydı? Bu Suudilerin Türkiye'de ilk cinayeti. Ancak dünyada ilk cinayetleri değil. Başka ülkelerde de cinayet ve kaçırma vakaları var" diye konuştu.

'Kesenize dokunulursa rahatsız olmaz mısınız?'

Türkiye'nin, ABD kadar güçlü bir devlet olmadığını aktaran yetkili, "Adalet tesis edebilmek içinde güçlü olmak gerekir. Türkiye onlar kadar güçlü olsaydı durum daha farklı olurdu. Büyük konuşmak için güçlü olmak gerekiyor. Bizim bir yaptırım mekanizmamız yok. Bu dosya gitti diye 'Prens Selman aklandı' diye bir şey yok. Ayrıca bu davanın açılması Suudi Arabistan'a 1 trilyon dolara mal oldu. Halen imajlarını düzeltmek için para harcıyorlar. Prens Selman Kaşıkçı cinayeti soruşturmasından büyük zarar gördü. Eskiden planladığı hiçbir şeyi yapamaz durumda. Eğer bu cinayet dünyaya duyurulmasaydı Selman, Libya siyasetinde daha saldırgan olurdu. Kendisinin ılımlı İslam projesi vardı. Dünyada kendine alan açmaya çalışıyordu. Ancak şu an bunu yapmasına imkan yok" ifadelerini kullandı.

Yaşanan sıkıntıların Türk işadamlarını zor durumda bıraktığını aktaran yetkili, "Birçok tüccarımız zor durumda. İnsanlar rahatsız. Kesenize dokunulursa rahatsız olmaz mısınız? Uluslararası ilişkiler böyle yürütülmez. Ayrıca Cemal Kaşıkçı Erdoğan hayranı biriydi. Onun dostları Türkiye'nin bu kararını anlayışla karşılıyor" dedi

"Prens Muhammed bin Selman ile Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı yan yana görür müyüz" sorumuza ise yetkili, "Olabilir. Uluslararası ilişkilerde her şey mümkün. Ancak bu durum bizi üzer" diye yanıt verdi.