Kanal İstanbul sürgününde yeni imar planı: Bakanlık Şahintepe'de geri adım attı

Kanal İstanbul sürgününde yeni imar planı: Bakanlık Şahintepe'de geri adım attı
Kanal İstanbul ve Yenişehir projeleri nedeniyle sürgüne maruz bırakılmak istenen Şahintepelilerin imar uygulamasına yönelik açtığı davada Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı geri adım attı. Avukat Deniz Özen, imar uygulamasının hukuken mümkün olmadığını belirterek, bakanlığın yeni bir imar uygulaması yaptığı bilgisini paylaştı. Kartal, yeni dava hazırlığında olduklarını söyledi.

Tartışmaların odağında olan ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın tüm uyarılara rağmen "İnadına yapacağız" dediği Kanal İstanbul'un bir ayağı olan Başakşehir'in Şahintepe mahallesinde yerlerinden edilmek istenen vatandaşların isyanı da mücadelesi de devam ediyor. Kanal İstanbul ve Yenişehir projeleri nedeniyle sürgün dayatılan mahallelilerden 275'i 14 Nisan 2022'de Bölge İdare Mahkemesi’ne dava açtı. Şahintepe'deki sürgün ve dava sürecini Sosyal Haklar Derneği'nden (SHD) Avukat Deniz Özen, halktv.com.tr'ye anlattı.

Şahintepe'de İmar Kanunu'nun 18. maddesinin uygulanmaya çalışıldığını ve davaya da bu durumun konu olduğunu belirten Özen, kanunun "hamur uygulama" olarak tanımlandığını söyledi. Özen, "hamur uygulama"yı ise şöyle anlattı:

"Bu uygulamayı, birden fazla parseli bir araya toplayıp -yaygın olan ada bazında uygulama yapılmasıdır- belli alanları sosyal donatı alanı olarak belli alanları konut+ticari alan olarak lejantlara ayırıp; kişinin parseli teknik imkânsızlıklar nedeni ile mümkün olamıyor ise bitişikteki bir parsele ya da parsele en yakın yapı adasında eşdeğer yer sağlanarak transfer edilmesi eğer bunlar mümkün değil ise kamulaştırma yapılması olarak özetleyebiliriz."

ahintepe.jpeg

'Tapudan kesinti yapılarak sürülüyorlar'

Özen, İmar Kanunu'nun 18. maddesiyle Şahintepe'den sürülmek istenen mahalleliye eşdeğer alan sağlanmadığını dile getirerek, "Şahintepeliler 20 kilometre ötede Hacımaşlı Mahallesine (çok daha değersiz bir yere çok daha düşük imar hakkı veren bir bölgeye) tapularından otomatik olarak kesinti yapılarak sürülüyorlar" dedi.

Parsellerin ilçe sınırları değişiyor

Kanal İstanbul nedeniyle yapılan düzenlemeler kapsamında Arnavutköy ilçesinden 12 mahalle, Başakşehir ilçesinden de 3 mahalle olmak üzere toplamda 15 mahalle uygulamaya dahil ediliyor. Söz konusu ilçe sınırlarına dikkat edilmeden tahsisler yapılıyor, Başakşehir ilçe sınırları dahilinde bulunan parseller yapılan imar uygulaması ile Arnavutköy ilçe sınırlarına taşınıyor, Arnavutköy ilçe sınırları dahilinde bulunan parseller de Başakşehir ilçe sınırlarına taşınıyor.

'Mülkiyet hakkına doğrudan müdahale ediliyor'

Avukat Özen, parsellerin ilçe sınırlarının değişmesinin mahallelinin sahibi oldukları taşınmazların da ilçesinin değiştirilmesine neden olduğunu söyleyerek, "Anayasa’nın 35. maddesi ile güvence altına alınan mülkiyet hakkına doğrudan müdahale ediliyor. Yukarıda açıklandığı üzere teknik bir zorunluluk halinde dahi parsel transferi en yakın ve eşdeğer yer sağlanarak yapılması gerekirken Şahintepelilerin parselleri İmar Kanunu ve ilgili yönetmeliklere aykırı olarak kilometrelerce uzağa ve farklı ilçelere taşınıyor" ifadelerini kullandı.

İmar uygulamasında DOP çıkmazı

'İmar planına dahil edilen parsellerden yapılan kesinti' anlamına gelen Düzenleme Ortaklık Payı (DOP) ile Başakşehir ilçe sınırlarında kalan bir parsel malikinden kesintisi yapılan düzenleme ortaklık payı ile, Arnavutköy sınırları dahilinde bulunan bir Belediye Hizmet Alanı, Eğitim Alanı, Sosyal Kültürel Tesis Alanı, İdari Tesis Alanı, Yönetim Merkezi gibi alanların oluşturulması sağlanıyor. Ancak parsel malikinin farklı ilçede olması sebebi bu alanlarda sunulacak hizmetlerden bir fayda sağlayamıyor. Bu da DOP'un tanımı ve amacına aykırı olarak vatandaşın hakkını ihlal ediyor.

'DOP'ta kesintiler yapılmadan tahsis ediliyor'

DOP'taki detayları anlatan Özen, "İmar Kanunu gereği düzenleme ortaklık payı yüzde 45 oranında hesaplanmış olmasına rağmen bu kesinti imar uygulamasında elde edilmesi planlanan donatı alanlarını karşılamaya yetmediğinden, uygulama alanının gerçek düzenleme ortaklık payı oranı yaklaşık olarak yüzde 60 oranlarına ulaşıyor, aradaki yüzde 15 oranındaki fark ise düzenleme ortaklık payından karşılanamadığından birçok parselden düzenleme ortaklık payı kesintilerinin yapılmadan doğrudan park, kanal koruma kuşağı, su yolu vb. donatı alanlarına tahsisler gerçekleştiriliyor" ifadelerini kullandı.

'İmar uygulaması hukuken mümkün değil'

Yargılamaya konu olan imar uygulamasında hisse dağıtımının hukuka aykırı biçimde yapıldığının altını çizen Özen, "İmar uygulaması öncesi aynı nitelikte bulunan parsellere uygulama sonucunda farklı nitelikler ve imar durumları kazandırılıyor. Söz konusu imar uygulamasının askı süreci usulüne uygun şekilde gerçekleştirilmiyor. Söz konusu imar uygulaması külliyen hukuken mümkün değil, böyle bir uygulama yapılamaz" diye konuştu.

'İtirazlar zımnen reddedildi'

Şahintepe'deki mahallenin imar planı askı sürecindeyken itiraz ettiklerini belirten Özen, kanunen itirazların en geç 17 Mart 2022 tarihinde yayımlanması gerektiğine dikkat çekti. Özen, hiçbir itirazın yanıtlanmadığı bilgisini paylaşarak, "Dolayısıyla itirazlar idare tarafından zımnen reddedilmiş oldu" dedi.

500 mahalleli davacı oldu

Özen, 14 Nisan 2022 tarihinde 275 davacının Sosyal Haklar Derneği ile birlikte, 200'ün üzerinde mahallelinin de muhtar ile birlikte Bölge İdare Mahkemesi'ne giderek dava açtığını hatırlatarak, "Şu aşamada yaklaşık 500 davacı dava açtı. Biz dava dilekçemizde hukuksuzlukları açıkça ve detaylıca tarifleyerek söz konusu imar uygulamasının öncelikle ve ivedilikle idarenin ilk savunması dahi beklenmeksizin yürütmesinin durdurulmasını ve yargılama sonunda iptalini talep ettik" ifadelerini kullandı.

fpajyypxeaiw0zw.jpeg

'Bakanlık Şahintepe'de geri adım attı'

Mahkemenin, bakanlığın ilk savunmasını Şahintepeli davacılardan birine 18 Mayıs 2022'de tebliğ ettiği bilgisini paylaşan Özen, yaklaşık 20 davacıya tebliğ edilen bakanlık savunmalarının içeriğini şöyle anlattı:

"Bakanlık İmar Uygulaması’na mahalleli tarafından yapılan itirazların değerlendirme sürecinin devam ettiğini dolayısıyla ortada kesin ve icrai bir idari işlem olmadığını iddia ediyor. Oysa ki İmar Kanunu’na göre itirazların değerlendirilip cevap verileceği son tarih itiraz tarihinden itibaren 30 gündür. Buna göre davacı askı sürecinin son gününde bile itiraz etmiş olsa 17.03.2022’ye kadar yanıtlanmayan her itiraz zımni olarak reddedilmiş sayılır. Yani bu savunma sebebi geçersizdir.

Yine Bakanlığın bir başka ve bizim için en önemli savunması ise dava konusu parsellerin imar uygulama düzenleme sahası dışarısına çıkarılmış olduğu, itiraz değerlendirmesi sonucu yeniden yapılacak askı sürecinde söz konusu parsellerin imar uygulamasına dâhil edilmeyeceğidir.

Bu noktada açık bir şekilde şunu söyleyebiliriz ki Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Şahintepe’de geri adım attı. Bakanlık yeni bir imar uygulaması yapıyor."

Şahintepeliler yeni dava hazırlığında

Avukat Özen, önümüzdeki hafta itibarıyla bakanlık savunmalarına cevap vermeye başlayacaklarını belirterek, "Bununla birlikte 2019 sonunda yine bakanlık tarafından yapılan bir 18. Madde uygulaması daha var biz bu uygulamaya karşı da dava açmaya hazırlanıyoruz" dedi.

'Can Atalay davaları Silivri'den takip ediyor'

Şahintepelilerin sürgün mücadelesine hukuki destek sunan avukatlarından biri de Can Atalay. Ceza yağan Gezi direnişi davasında mahkeme Can Atalay'ın da 18 yıl hapsine hükmetti. Avukat Özen, mahallelilerin avukatı Can Atalay'ın davaları Silivri’den takip ettiğini ve hukuk dayanışmasını sürdürdüğünü söyledi. Özen, "Bizler de halkın kendi davasına sahip çıktığı bu süreçte hep yanlarındayız, Kanal İstanbul spekülasyonuyla mallarına çökülmek istenen mahallelilerin hak mücadelesini hep birlikte örmeye, devam ettirmeye kararlıyız. Mahallede toplantılarımıza devam ediyoruz" ifadelerini kullandı.

Kaynak:halktv.com.tr