Yenidoğan Çetesi üç kardeşi ölen Cemre bebeğin kör olmasına sebep oldu
İstanbul merkezli hastanelerde, SGK’dan fazla para alabilmek için yenidoğan bebeklere gereksiz işlemler uygulayıp yoğun bakım servisine sevk eden Yenidoğan Çetesi’nin en az 10 bebeği öldürdüğü açığa çıktı. Skandal, tüm ülkeyi derinden sarsarken söz konusu çetenin bağlantılı olduğu 9 hastaneye kilit vuruldu.
Yenidoğan Çetesi’nin faaliyetleri nedeniyle mağdur olan ailelerden biri de Kocaeli’de ortaya çıktı. Geçtiğimiz yıl dördüz doğum yaptıktan sonra 3 çocuklarını kaybeden Okutucu ailesi, Yenidoğan Çetesi hakkında hazırlanan iddianamede sağ kalan bebeklerinin çetenin ihmali sonucunda kör olduğunu öğrendi. Ailenin avukatı Tayfun Budak, Gebze’de 3 bebeğin ölümüne yol açan hastane hakkında 1 yıldır soruşturma izni alamadıklarını ve çete hakkındaki davaya da dahil olacaklarını iletti.
Kocaeli’nin Darıca ilçesinde yaşayan Hamide ve Akın Okutucu çifti, Yenidoğan Çetesi tarafından bebeklerini kaybettiklerini öğrenerek yıkılan ailelerden biri oldu. Geçtiğimiz yılın mayıs ayında Gebze’deki özel bir hastanede dördüz sahibi olan çiftin 3 bebeği de 3 ay içinde yaşamını yitirdi. Okutucu ailesi, sağ kalan Cemre bebeği başka bir hastaneye naklettirdi.
Yenidoğan Çetesi soruşturması nedeniyle ruhsatı iptal edilen Bağcılar Medilife Hastanesi’ne götürülen Cemre bebek, tedavisinin ardından taburcu edildi fakat bebeğin sol gözünde kalıcı görme kaybı oluştu. Aile, avukatları Tayfun Budak aracılığıyla Gebze’deki özel hastanede 3 bebeklerinin ölümü hakkında suç duyurusunda bulurken aradan 1 yıl geçmesine rağmen Sağlık Bakanlığı tarafından soruşturma izni verilmedi.
Çeteye ilişkin hazırlanan iddianamede çocuklarının adının geçtiğini ve Medilife Hastanesi’nde kaldıkları süreçte soruşturma kapsamında tutuklanan şüphelilerin ihmalleri nedeniyle Cemre bebeğin sol gözünde kalıcı görme kaybı oluştuğunu öğrenen aile, bu davaya da katılmak için başvuru yaptı.
‘BİR ÇOCUĞUMUN KAFATASI PATLADI’
Doğum ve sonrasında yaşadıklarını anlatan anne Hamide Okutucu, “Ben Mayıs 2023’te dördüz doğum yaptım, erken doğum oldu. 1 tanesi 2-3 gün sonra vefat etti. ‘Kanama oldu. Ondan dolayı öldü’ dediler. Onu kabullendik ama daha sonraki üçüz çocuklarım gayet sağlıklıydı. İlk önce Erdal bebeğimi kaybettim. Erdal bebek için ‘Mikrop kaptı’ dediler. Kafatası dahi patladı. Çocuğu almak istedik, çocuklarımı vermediler. Ben, ‘Hocam anlamadığınız bir şey vardır belki, alalım başka yere götürelim’ dedim. Kabul etmeyerek, ‘Burada gerekli tedavi yapılıyor. Mikrop kapmış, anne sütünden kaynaklanıyor’ dediler. Ben derin dondurucudaki bütün sütleri ‘Mikrop kapmış’ dedikleri için çöpe attım.” açıklamasında bulundu.
Daha sonra Erdal bebeği kaybettiklerini belirten anne, “Gömdükten sonra hastaneye gittiğimde Cemre'yle, Emre'nin gayet sağlıklı olduğunu söyleyerek benim kucağıma verdiler. ‘Bunlar gayet sağlıklı hiçbir şeyleri yok. Tahlilleri de temiz çıktı. Entübeden de çıkarttık’ dediler. Hatta benden tulum istediler. Hastanede tulum giydireceklerini söylediler. Ben ertesi gün tulum alıp gittiğimde ikisini de tekrardan entübe ettiler. Sonrasında da mikrop kaptığını söylediler. Ben, ‘Dün iyiydi bu çocuklar, nasıl bir günde mikrop kapıyor?’ dedim. Ondan sonra Emre gitgide kötüleşti. Sürekli kan veriyoruz, sürekli antibiyotikler alıyor. Bu sefer, ‘Sütten değil, aileden ırsi’ dediler. Bizim ailemizde ne eşimin tarafında ne benim tarafımda irsi hiçbir hastalık yok” dedi.” ifadelerini kullandı.
‘ÇOCUĞUMU VERMEK İSTEMEDİLER’
Okutucu, çocuklarının birer birer ölüm haberlerini aldıklarını ifade ederek “Diğeri vefat etmeden önce bunların iyi olduğunu söylemişlerdi. O vefat etti, aradan 1 gün geçtikten sonra bunların da kötü olduğunu söylediler. Ben bebeklerimi almak isteyince, ‘Kendiniz hastane bulacaksınız’ dediler. Sonra ‘Alamazsınız’ dediler. Ben hastane aradım, fakat çocuklarda hastane mikrobu olduğu için bir türlü hastane bulamadım. O sırada Emre bebeğimizi kaybettik. Ondan sonra Cemre çok kötü oldu. Cemre'yi de kaybetmek üzereydik. Ondan sonra Cemre için Ümraniye Hastanesi'ne gittik. Ümraniye Hastanesi'nde yer olmadığını söylediler. Sonra Göztepe'ye gittik. Göztepe'de de Cemre’de de hastane mikrobu olduğu için hastaneye almak istemediler.” ifadelerini kaydetti.
Oradaki bir asistanın kendilerine yardımcı olduğunu belirten Okutucu, “Sağlık Bakanlığını arayıp sevk ettirebileceğimizi söyledi. Çocuğumu Gebze’deki özel hastaneden almak istediğimde vermek istemediler. Ama asistan bayan telefonda doktor diliyle konuşunca hemen 112’ye bildirdiler. Ondan sonra bir hafta boyunca hastane bekledik. Bağcılar Medilife Hastanesi çocuğumuzu kabul etti. Oraya sevk edildi çocuk. Oraya gittiğimizde kolunun yanık olduğunu orada gördük, öğrendik biz. Burada söylemediler bize. “ açıklamasında bulundu.
“Biz 1 hafta boyunca ‘Cemre ölecek’ diye bekledik. Çünkü hiç besleme yapmamışlar, çocuğun kolunu yakmışlar, mikrop almış, hastane mikrobu kapmış.” ifadelerini kullanan anne, 1 hafta sonra Cemre bebeğin iyileşmeye başladığını ve çocuklarını 15 gün sonra aldıklarını belrtti.
Anne “Gebze’deki hastanede çocuğumun gözü ROP olmuş. Biz öğrendiğimizde hastalık 4’üncü evredeydi. O sırada ameliyatı yapacak doktor Amerika'daydı. Geldiğinde 5’inci evre oldu ve Cemre’nin gözü görmüyor. Bu hastaneden kaynaklanıyor” ifadelerini kaydetti.
“ÇEVREMİZDE O KADAR HASTANE VARKEN NEDEN ORAYA GÖTÜRÜLDÜ?”
Gebze’deki özel hastane ile Bağcılar Medilife hastanesinin ortak çalıştığını düşündüğünü ifade eden baba Akın Okutucu, “Ben 112 ile Gebze’deki hastane ve Özel Medilife Hastanesi’nin bir olduğunu düşünüyorum. Çünkü o kadar hastane varken çevremizde, neden Gebze’den direkt Medilife Hastanesi’ne çocuğum götürüldü? 2-3 gün içinde direkt oradaki doktor kabul ediyor. Akıl alır gibi değil. 112’nin onay vermesi o tarafın iyi olduğunu gösteriyor. Bu kadar şey o özel Medilife Hastanesi’nde yaşandığı halde, bu süreç devam ederken benim çocuğumu neden oraya gönderdiler?” açıklamasını yaptı.
Sağlık Bakanı’nın gerçekleştirdiği açıklamada, 2023 yılının mart ayında oraların denetlemede olduğunu söylediğini ve bebeğinin naklinin ağustosta yapıldığını aktaran baba, “O hastanenin denetlemede olduğu dönemde 112 oraya nasıl onay veriyor? Oraya gitmesine nasıl onay verebilir? Biz Darıca'dayız. Darıca'dan Bağcılar'a kadar en az bin tane hastane varken direkt nasıl orası kabul ediyor? Akıl alır gibi değil. Ben bunların bağlantılı olduğunu düşünüyorum. Gebze’deki hastanenin de bu 3 çocukta sırf para için bunu yaptığını düşünüyorum. İlk biri öldü. Sonra diğerlerini beklettiler. Bir şeyler yaptılar. Bunlar bir örgüt. Bizimle ilgilenen Muhammet Bey orada doktor bile değil. Biz onu sonradan öğrendik. Yeni doğan çocukların doktoru olarak gözüküyor ama orada kaydı yok. Ben diyorum ki mesela bunun kaydı niye yok sizde? ‘O dışarıdan gelen bir doktor’ diye cevap veriyorlar. Bunları nasıl yaptıklarını anlamadım” ifadelerini kaydetti.
İHMAL YÜZÜNDEN KÖR OLDU
Türkiye’nin gündemini derinden sarsan Yenidoğan Çetesi soruşturmasının iddianamesinde, tutuklu sanıklar Çağla Durmuş, Ökkeş Baz ve İlker Gönen arasındaki telefon dinleme kayıtlarına da yer verildi. Söz konusu kayıtlarda, şüphelilerin kendi aralarında Okutucu bebek diye bahsettikleri Cemre bebek hakkındaki konuşmaları yer aldı. Kayıtlara geçen konuşmalarda, Cemre bebeğin gözünün ileri derecede kötü olduğu ve bu konuda bazı bilgilerin aileye söylenmemesi gerektiğinin şüpheliler arasında konuşulduğu görüldü. Cumhuriyet Savcısı iddianamede yer alan değerlendirmesinde, “2 hafta sonraki muayenesinin 18.08.2023 günü yapılması gerekirken Çağla isimli hemşirenin bebeğin raporunda hastaneye geliş tarihini 13.08.2023 tarih olarak görmesi sebebiyle bebeği kontrole konuşmaların geçtiği 28.08.2023 günü çağırdıklarını ve ihmalden kaynaklı 10 günlük bir gecikmeden dolayı Okutucu bebeğin gözünün kör olma derecesine geldiği, Ökkeş Baz isimli göz doktorunun bu bebeğin başka bir hastaneye gitmesi halinde oradaki doktor aileye bilgi verirse Çağla isimli şahsın sıkıntı yaşayacağını söylediği” ifadelerine yer verdi.