Uluslararası 9 basın örgütü Türkiye'de: RTÜK ceza yağdırıyor ama görüşme talebini reddediyor
Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI), Uluslararası Af Örgütü Türkiye, ARTICLE 19, Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ), Avrupa Basın ve Medya Özgürlüğü Merkezi (ECPMF), Osservatorio Balcani Caucaso Transeuropa (OBCT), Uluslararası PEN, Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) ve Güney Doğu Avrupa Medya Örgütü (SEEMO) temsilcileri, Türkiye'deki basın özgürlüğü ve artan baskıları incelemek için yaptıkları incelemelere dair değerlendirme toplantısı gerçekleştirdi.
12-14 Ekim arasında Istanbul, Ankara ve Diyarbakır'da yapılan görüşmeleri kapsayan değerlendirme toplantısında siyasi partilerle yapılan görüşmelerin detayları paylaşıldı.
Heyet bu hafta Millet İttifakı'nda olan CHP, İYİ Parti, Gelecek Partisi, Demokrat Parti, Saadet Partisi'yle, Emek ve Özgürlük İttifakı'nda olna TİP, EMEP, TÖP temsilcileri ve TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Başkanı AKP'li milletvekili Hakan Çavuşoğlu’yla bir araya geldi.
RTÜK görüşme talebini reddetti
Heyet açıklamasında, görüşme talebi ilettikleri Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, AKP İnsan Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Leyla Şahin Usta ve RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin'in tekliflerini reddettiğini belirtti.
İletişim Başkanlığı görüşme talebine cevap vermedi
Heyet yaptığı açıklamada ayrıca MHP, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK), TBMM Dijital Platformlar Komisyonu ve AKP Milletvekili Hüseyin Yayman ve İletişim Başkanı Fahrettin Altun ile toplantı taleplerine cevap vermediğini söyledi.
TBMM Genel Kurulu’ndan dün kabul edilen ve Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan'ın onaylamasının ardından yürürlüğe girecek olan 'dezenformasyon yasasına' dair de açıklamalarda bulunan heyet, yasanın sansür ve otosansürü arttıracağını belirtti. Heyet 'dezenformasyon yasasının' geri çekilmesi gerektiğini ve Türkiye'de gazeteciler üzerinde kurulan kısıtlayıcı tedbirlerin sonlandırılması gerektiğine dikkat çekerek “Türkiye’de basın özgürlüğünde sürdürülebilir bir ilerleme, yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı sağlanmadan gerçekleşemez. Türkiye’deki ele geçirilmiş savcılık ve mahkeme birimleri, uluslararası standartları karşılamayan ve hayli kötü yazılmış yasalarla birleştiğinde son on yılda habercilikleri yüzünden yüzlerce gazetecinin yargılanması, hüküm giymesi ve tutuklanmasına yol açtı. Cezaevindeki tutuklu gazeteci sayısının geçtiğimiz senelere kıyasla düşmesine rağmen, 2019 yılında ‘hakların korunması çabasında’ sunulan Yargı Reform Paketi, gazetecilerin yargılanmasını ve uğradıkları yargı tacizini durdurmada başarısız olmuştur" dedi.
'RTÜK son dokuz ayda 42 para cezası verdi'
Heyetin gözlemlerinde RTÜK ve Basın İlan Kurumu'ndan bahsedilerek, medya düzenleyici kurumların bağımsız medya kuruluşlarını hedef alarak güçlerini cezalandırmak için kullandığına vurgu yapıldı.
RTÜK'ün ve BİK'in yaptırımlarına dair açıklamada geçen kısım ise şöyle:
Basın İlan Kurumu’nun (BİK), bağımsız gazetelere, resmi ilan ve reklam yayınlamaktan men ederek sürekli keyfi cezalar uygulaması onları önemli gelir kaynaklarından mahrum bırakıyor. Geçtiğimiz Ağustos ayında Anayasa Mahkemesi, BİK’in keyfi yaptırımlarının yapısal bir sorundan kaynaklanan bir hak ihlali oluşturduğuna karar verdi. Daha sonra BİK, karara rağmen bu gazetelerden Evrensel‘in kamu ilanlarını alma hakkını kalıcı olarak iptal etti.
Türkiye’nin yayın düzenleyicisi Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), düzenli olarak bağımsız medyayı hedef aldı. Milletvekili Utku Çakırözer’in raporlarına göre, RTÜK son dokuz ayda 42 para cezası verdi. Bu cezalar neredeyse sadece bağımsız yayıncıları hedef aldı.