Tutuklama kararı verilen hastane sahibi firar etti
İstanbul'da, bebeklerin ölümleri üzerinden haksız kazanç sağladıları ve SGK'yı dolandırdıkları iddiasıyla 22'si tutuklu 47 sanığın yargılandığı Yenidoğan Çetesi davasının 13'üncü gününde ara karar açıklandı.
Mahkeme heyeti, tutuksuz yargılanan sanıklardan TRG Hospitalist Hastanesi doktorlarından Mehmet Gürül, TRG Hospitalist Hastanesi İdari Müdürü Murat Mantuş ile doktor Şeyhmus Çelik'in tutuklanmasına karar verdi.
Heyet, tutuksuz sanıklar Birinci International Hastanesinin sahibi Ali Aksu, Esenler Güney Hastanesinin mesul müdürü doktor Ali Dirik, hemşire Serenay Şenkalaycı ve hemşire Ceren Hatice Kırım hakkında ise tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkarılmasına hükmetti.
4 FİRARİ SANIK HAKKINDA YAKALAMA
Sanıklar Mehmet Gürül, Murat Mantuş ve Şeyhmus Çelik duruşma salonunda tutuklanırken, duruşmada bulunmayan sanıklar Ali Aksu, Ali Dirik, Serenay Şenkalaycı ve Ceren Hatice Kırım hakkında tutuklanmalarına yönelik yakalama kararı çıkarıldı.
GEÇEN HAFTA SAVUNMA İÇİN MAHKEMEYE GELMİŞLERDİ
Öte yandan, haklarında yakalama kararı çıkarılan firarilerin geçtiğimiz hafta görülen duruşmaya savunma vermek amacıyla geldikleri öğrenildi.
Gazeteci Ceylan Sever twitter hesabı üzerinden; "Serenay Şenkalaycı 2. Dalga operasyonunda da firari. Diğer tüm firari olan tutuksuz sanıklar gibi o da geçen hafta kendi ayağıyla duruşma salonuna gelmiş ve savunma vermişti." dedi.
SAVCI YAVUZ ENGİN'İ TEHDİT ETTİRENLER ARASINDA YER ALDI
Aynı zamanda hakkında tutuklama talep edilen ve firarı halde bulunan Birinci Hastanesi sahibi Ali Aksu'nun ismi soruşturmayı başlatan savcı Yavuz Engin'i tehdit ettiren isimler arasında yer almıştı.
Hazırlanan iddianamede hakkında ortaya atılan pek çok suçlama bulunan Ali Aksu'nun hastanede yapılanlardan, SGK'ya yönelik usulsüzlüklere kadar tüm süreçle ilgili bilgisi olduğu hatta talimatı ile bunların yapıldığı iddialar arasında yer aldı.
OPERA BEBEĞİN ÖLÜMÜNDE SORUMLU TUTULDU
Opara bebeğin ölümüyle ilgili hazırlanan iddianamede ismi bulunan Ali Aksu, Şeyhmus Çelik'in savcılıkta alınan ifadesinde Opara bebeğin mesai saatleri dışında Fırat Sarı'nın talimatı ile yoğun bakıma girişinin yapıldığını, sabah işe geldiğinde bebeğin 06.00 civarında eks olduğunu öğrendiğini, ancak bebeğin ölüm saatinin 13.30 olarak yazıldığını, nedenini sorduğunda Fırat Sarı'nın ve Ali Aksu'nun böyle istediğini anlattığı yer aldı.
