Türkiye, Faruk Koca'nın hakem Halil Umut Meler'e yumruklu saldırısını konuştu... Emre Belözoğlu halktv.com.tr'ye açıklama yaptı

Türkiye, Faruk Koca'nın hakem Halil Umut Meler'e yumruklu saldırısını konuştu... Emre Belözoğlu halktv.com.tr'ye açıklama yaptı
Ankaragücü - Çaykur Rizespor maçında sarı lacivertli kulübün o dönemki başkanı Faruk Koca ve yanındakilerin yumruklu, tekmeli saldırısına uğrayan hakem Halil Umut Meler’in, olaylardan başkent ekibinin teknik direktörü Emre Belözoğlu'nu sorumlu tutmasının ardından Emre Belözoğlu halktv.com.tr’nin sorularını yanıtladı.

Kendisinin olayın azmettiricisi olduğu iddialarını reddeden Belözoğlu, “Beni seven kadar sevmeyen var. Bu işin muhalif tarafından beslenenler var. Bir de kendilerince beni oturttukları bir kimlik var. Sosyal medyada ortaya bir şey atılıyor insanlar peşinden gidiyor" dedi.

Halktv.com.tr'ye konuşan Belözoğlu, sorularımıza şu yanıtları verdi:

- Tüm Türkiye yeşil sahalarda yaşananları konuşuyor. Hakem Meler’in yaşadıkları ise korkunç. Siz Ankaragücü’nün teknik direktörü olarak hakem Meler’den özür dilediniz mi ?

Yaşanmamış bir olayı yaşanmış gibi göstermek olmuyor. Görüntüleri izlersen anlarsın. Tam 4 kez özür diledim. Sahada, koridorda özür diledim. Yaşananlara çok üzüldüm. Biz de insanız. Herkesin bir ailesi var. Kendi adıma ve takım adına çok özür dilediğimi belirtip, özür diledim. Daha sonra bana ‘yere düştü tekmeledi’ dediler. Ben şahit olmadığım için görüntülere… 'Ayıp ediyorsunuz yere düşmüş adama tekme mi atıyorsunuz, delikanlı mısınız lan' diyerek iki, üç kişiye de bağırdım. Ben olay anında sahip çıkılacak bir şey de yok. Bir adamın orada dayak yediği olayda sahip çıkılacak bir şey yok. Ama başkanı tanıyorum. İyi bir insan olduğunu biliyorum. Ancak insanların bu olayı başka tarafa çekmeleri, olayın arkasında Emre’de var demeleri üzerine Halil Umut Meler talihsiz bir röportaj verdi. Ancak benim özür dilediğimi o şokla hatırlamıyorsa bilemiyorum. Gerçi beni hatırlıyordur diye düşünüyorum çünkü bana, ‘Emre bana bunu nasıl yaptınız? Dünya kupasına gidemeyeceğim’ gibi şeyler söylüyordu.

- Faruk Koca bir hakemi dövebilecek kadar kötü bir insan mı?

Hayır değil, vallahi değil… Başkanın şeker hastalığı var. Yaptığı hata. Kendisi de bu hatayı kabul ediyor. Bir anlık öfkeyle yaptı. Bunun doğru olduğunu asla söyleyemeyiz.

- Peki siz neden suçlanıyorsunuz?

Seven kadar sevmeyen var. Bu işin muhalif tarafından beslenenler var. Bir de kendilerince beni oturttukları bir kimlik var. Sosyal medyada ortaya bir şey atılıyor insanlar peşinden gidiyor.

‘KIRMIZI ÇİZGİ AŞILDI’

- Yaşanan bu olay sonrası oyuncular eski başkan Koca’ya karşı herhangi bir tavır gösterdi mi?

Burada başkan sevilen bir insan. Evet hata yaptı. Futbolun kırmızı çizgisi var. Başkanın bu kırmızı çizgiyi aştığı konusunda herkes hem fikir. Benim oyuncularım de çok üzgün. Mesela yarın maç var. Onları toparlamaya çalışıyorum. Benim otobüsüm kurşunlandı takım kaptanıyken, bana bana feribotta 25 kişi saldırdı. Beşiktaş bir tane kınama yayınlamadı. O zaman Türk toplumu neredeydi?

- Yeşil sahalarda hoş olmayan görüntülere tanıklık ediyoruz. Siz o sahalara yıllarını vermiş birisiniz. Türkiye futbolu nereye gidiyor dersiniz?

Üzgünüm. Bu fotoğrafın oluşmasından bunların olmasından, teknik adamlarına, Sporcular adına çok üzgünüm. Evet bu benim profesyonel mesleğim ama burada ailemden üç çocuğundan ayrıyım. Sabah sekizde işe geliyorum akşam sekizde çıkıyorum. Bu işin de kendi içinde cefaları var. Herkes dışardan hoş görüyor 90 dakika maç izliyorlar. Ben maç planlıyorum. Benim iyi oynadığım maçtan sonra maç konuşulmuyor, oyuncumun performans konuşulmuyor. Bu bile benim için Türk futbolu asına üzücü bir durum.

- Bu olaya ilişkin Türkiye Futbol Federasyonu da bir soruşturma başlattı. Ne aşamada bu soruşturma?

Onlar kendilerince bir soruşturma yapıyorlar. Benim onlar adıma bir şey söylemem gerekmiyor. Ancak şimdi şöyle düşünün. Birisi sizi dövse ve bu işin bir azmettiricisi olsa siz ifadeniz de bu azmettirenin adını söylemez misin? Bunu gazetede manşet yapıp, popülist bir şekilde söylemek yerine gerçekleri ortaya dökmesi gereken savcı ve hakimlere isim söylemesi gerekmez miydi?

- Ayrıca bir görüntü var. Rizespor’un Teknik Direktörü İlhan Palut ile konuşuyorsunuz. Bu görüntüler üzerine sosyal medyada ikinizin tartıştığı iddia edildi. Palut ile tartıştınız mı?

Ben gitmek istiyormuşum beni tutuyormuş gibi duruyor görüntü. Ancak aramızda hiçbir şey geçmedi aramızda… Bu adam da Ankara’da güçlü bir isim.

- Bu konu dışında dün şike soruşturması kapsamında Fenerbahçe Başkanı Ali Koç’un tanık sıfatıyla ifadeye çağrıldığını öğrendik. Neler söylemek istersiniz?

Açıkçası gündemi takip edemiyorum. Ancak Ali Koç’un isminin bu olaylarla anılmasını dahi doğru bulmuyorum. Ali Koç’u tanıyan herkes onun böyle şeylerle işi olmadığını bilir.

- Türkiye’de futbol sadece futbol değil. Her geçen gün futbolun daha siyasileştiğini düşünüyorum. Siz ne düşünüyorsunuz futbol daha da mı siyasileşti?

Benim dolandırıcılık olayım oluyor CHP açıklama yapıyor. Dolandırılmışım aç gözlü oldum. Kendince herkes kendi siyasetini yapıyor. Sporun içinde olan da kendi siyasetini yapıyor, sporun içinde olmayan da kendi siyasetini yapıyor.

- Dolandırılma konusuna girmişken gerçekten Seçil Erzan’ın tezgahında Fatih Terim’in rolü olmadığını mı düşünüyorsunuz?

Ben Fatih Terim’in bu işin içinde bilerek kalmayacağını düşünüyorum. Fatih Terim’in benim gibi bunun bir fon olduğunu düşünerek bu işe girdiğini düşünüyorum. Onun dışında benim de diğerlerinin de nizama aykırı bir durumu varsa mahkemede bunun hesabını verelim. Ben bu kadınla bir kere görüştüm. Kadın bana ikinci imzayı attı. Aynı bankaya gidip ‘bu imzanın gerçekliği var mı?’ diye sorgulattım. Şimdi herkes ‘Seçil Erzan dosyasını ben patlattım’ diyor ya. Olayı ben patlattım. Ben gittim bankaya. Polisleri, müfettişleri ben çağırdım. Olayı ben çıkardım ortaya.