"Ne Yazık ki Kötü Çocuk Oldum"
Ankaragücü - Rizespor maçında sarı lacivertli kulübün o dönemki başkanı Faruk Koca ve yanındakilerin yumruklu, tekmeli saldırısına uğrayan hakem Halil Umut Meler, olaylardan başkent ekibinin teknik direktörü Emre Belözoğlu'nu sorumlu tuttu. Halil Umut Meler'in Hürriyet'e yaptığı açıklamaların ardından Emre Belözoğlu'ndan da açıklama geldi.
"KÖTÜ ÇOCUK OLDUM"
Ankaragücü Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, sarı lacivertli takımın bugünkü antrenmanı öncesinde basın mensuplarına yaptığı açıklamada ise şu ifadeleri kullandı:
"Kendisinin bahsettiği olaydan sonra bugüne kadar 14 maçıma birinci hakemlik yaptı. Hiçbir olayımız olmadı, hiçbir şey yaşanmadı. Biz hayır olan şeyleri hatırlamaya çalışıyoruz, bize kin olarak gelecek olayları unutmaya gayret eden bir insanım. Hayatım boyunca hep aksiyonun içinde anlık kararlar alarak ne yazık ki kötü çocuk oldum. Ben hiç plan yaparak maça çıkmadım. Beni seven veya sevmeyen herkes bilir ki ben kendi işimi kendim hallederim, kimseyi kullanmam. Sayın başkanımız da kimsenin talimatıyla iş yapacak biri değildir."
"ÖZÜR DİLEDİĞİME DAİR GÖRÜNTÜLER ORTAYA ÇIKACAKTIR"
"Kendisi ailesinden ve kendisinden özür dilemediğimi ifade etmiş. Yakında kendisinden özür dilediğime dair görüntüler de çıkacaktır. Futbol, hiç kimsenin ailesinden önemli değildir. Ben ailesiyle beraber sağlıklı ve mutlu bir yaşantısı olmasını temenni ediyorum. Ama haklı olanın acelesi yok. Bence çok acele etti kendisi. Ben maçtan sonra da yakın arkadaşları aracılığıyla ulaşmaya çalıştım, telefonla da aradım. Müsait olmadığını ilettiler bana."
"BEN DE KIRGINIM"
"Halil Umut Meler, provokasyondan bahsetmiş. Bir ara kendi maçlarını izlerse provokatif tarafın bizim olmadığımızı net görebilir. Ben bu maç da dahil olmak üzere kendisini provoke edecek hiçbir hal ve tavırda bulunmadım. Karşılıklı olarak sahanın içinde her futbolcunun her teknik adamın yapmış olduğu davranışı, bu işin provokasyonu gibi göstermeye çalışmak gerçekten uzaklaşmaktan başka bir şey değildir. Komik de değildir. Çok üzgün ve yaşamış olduğu duyguyu anlamaya, yardım etmeye çalışan biri olarak ben de kırgınım."
"YAPMAMASI GEREKEN BİR RÖPORTAJDI"
"Bir şey yapmak isteyen yan kulübedeki meslektaşına gitmez. Benim orada hakeme gitme isteğimi kimse durdurmadı, böyle bir şey yaşanmadı. Sahanın içinde bunlar yokmuş gibi davranıp, olayın azmettiricisi gibi gözüktürülmeye başlanmam. Haklı olduğuna inanıyorsa, yapmaması gereken bir röportajdı bu. Gerçeklerin bir gün ortaya çıkmak gibi bir huyu vardır. Bir şey yapmak istersem, beni kimse tek koluyla durduramaz."