Türkiye Basın Özgürlüğü Endeksinde Yemen'in gerisinde

Türkiye, 116. Basın Bayramı'nı kutlarken, 2024 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi'nde Filistin, Venezuela ve Yemen gibi ülkelerin gerisinde kalmış durumda. Sınır Tanımayan Gazeteciler'in verilerine göre Türkiye, 180 ülke arasında sadece 158. sırada yer alıyor. Bu durum, ülkedeki medya özgürlüğünün vahim durumunu gözler önüne seriyor.

24 Temmuz 1908'de sansüre karşı ilk direnişin simgesi olan gün, şimdi "Basın Özgürlüğü için Mücadele Günü" adını taşıyor. Ancak günümüzde, Türkiye'de medya mensuplarına yönelik hak ihlalleri artarak devam ediyor. Son altı ay içinde 219 gazeteciye karşı yapılan hak ihlalleri, ülkenin demokrasi ve ifade özgürlüğü konusundaki sıkıntılarını ortaya koyuyor.

2024'TE 16 GAZETECİ HAPSE GİRDİ

Uluslararası Basın Enstitüsü'ne göre Türkiye'de şu anda cezaevinde 13 gazeteci bulunuyor. Yargı süreçlerinde ise gazetecilere yönelik adaletsizlik ve keyfi uygulamalar sürüyor. 2024 yılında yapılan 110'dan fazla duruşmada, sadece 15'inde beraat kararı çıkarken, 16 gazeteciye hapis cezası verildiği kaydediliyor.

Türkiye'de medya kuruluşlarına yönelik baskılar da artarak devam ediyor. Basın İlan Kurumu tarafından 141 gazete veya haber sitesine getirilen erişim yasakları, ifade özgürlüğüne yönelik ciddi tehditler oluşturuyor. Radyo ve Televizyon Üst Kurulu'nun (RTÜK) medya kuruluşlarına verdiği yüksek miktarda para cezaları da bu baskının bir göstergesi.

DEMOKRATİKLEŞMENİN ÖNÜNDEKİ ENGEL

Sınır Tanımayan Gazeteciler Türkiye temsilcisi Erol Önderoğlu, Türkiye'nin basın özgürlüğü endeksindeki düşük sırasının, medya bağımsızlığına verilen önemin yetersizliğini gösterdiğini belirtiyor. Önderoğlu'na göre, Türkiye'de medyanın çoğulculuğu ve kamuoyu görüşlerinin dikkate alınmaması, demokratikleşme sürecinin önündeki en büyük engellerden biri.

Türkiye'de basın özgürlüğü, yargı bağımsızlığı ve ifade özgürlüğü gibi temel demokratik ilkelerin sağlanması için acil adımlar atılması gerektiği bir kez daha ortaya çıkıyor. Ancak bu adımların atılabilmesi için siyasi iradenin, demokratik değerlere gerçek anlamda saygı duyması gerekiyor.