Türk öğrenciler anlatıyor: Bizi taradılar
Rusya-Ukrayna Savaşı devam ederken Ukrayna'da yaşayan Türk vatandaşları da tahliye edilmeyi bekliyor.
Halk TV ekranlarına yayınlanan, Ayşenur Arslan'ın hazırlayıp sunduğu Medya Mahallesi programına Ukrayna'daki Türk öğrenciler Skype bağlantısı ile katıldı.
Ukrayna'nın Sumi kentinde yaşadıklarını ve orada öğrenim gördüklerini aktaran dört öğrenciden Muhammed Nizam Güler, Sumi'de tıp öğrencisi olduğunu söyleyerek, "Bilet almıştık, dönecektik ama biletlerimiz iptal oldu" dedi.
Güler ayrıca, "Biz burada kaç gündür çok zor durumdayız. Geceleri sığınaklarda geçiriyoruz. Gündüzleri nadiren eve gelebiliyoruz. Bu bizim için çok zor bir durum" ifadelerini kullandı.
Öğrencilerden İbrahim Orak ise diş hekimliği öğrencisi olduğunu belirterek, mahsur kalmış durumda olduklarını ifade etti.
Orak sözlerine şöyle devam etti:
"Hiçbir şekilde çıkışımız yok, telaşlıyız. Ailelerimiz telaşlı. Beklemedeyiz. İnşallah en kısa zamanda tahliye ederler, tek temennimiz bu"
Bir diğer öğrenci Hakan Ertaş ise, "Sabahları erkenden kalkıp ekmek, su almaya gidiyoruz. Önümüzde 100 kişi oluyor. Biz marketin içine girene kadar zaten bir şey kalmıyor. Kişi başı 1 ekmek, sınırlı sayıda veriyorlar. Erzağımız bugün yarın bitecek. Her akşam bombardıman oluyor burada" şeklinde konuştu.
'Arabamızı taradılar'
Sumi kentinde can güvenliklerinin kalmadığını, şehrin etrafının tamamen Rus askerleri tarafından sarıldığını belirten Güler, "6-7 araba, kendi imkanlarımızla çıkmaya çalıştık. Üç tane Rus kontrolünden geçtik, hiçbir sorun yoktu. Dördüncü kontrol noktasına giderken arkadaşımızın arabasını taramaya başladılar. Ümidimizi yitirmiştik. Çok şükür, demek ki rabbim yanımızdaydı. Arabamız çok kötü zarar gördü. Bizi bıraktılar. Biz de kaçıp geri geldik" dedi.
'Dirimizi alamazsanız cenazemizi alın'
Öğrencilerden İbrahim Orak konuyla ilgili şöyle konuştu:
"Arabayı ben kullanıyordum. Üzerimdeki ceket sol tarafından, kol tarafından yırtıldı ve mermiler arkamda kıyafetlerimin olduğu bavula isabet etti. Eve geldiğimizde fark ettik. Şu an burada hiçbir şekilde güvenliğimiz yok. Çok geç oluyor. İlk gün, ikinci gün bizi buradan tahliye etmeleri lazımdı. Her geçen gün önceki güne şükretmeye başladık. Şu an köprüleri, yolları bir patlatsalar, hiçbir şekilde buradan tahliye edilemeyiz. Bizim tek isteğimiz bu. Buradan yetkililere seslenmek istiyorum, bizim dirimizi alamazsanız cenazemizi alın lütfen tek isteğimiz bu"
'Geri dönüş olmuyor'
Ayşenur Arslan'ın Dışişleri'nin kendileriyle temas kurup kurmadığını sorması üzerine Güler şöyle konuştu:
"Şöyle temas kuran var; her gün ayrı ayrı bizden bilgilerimizi istiyorlar. Gönderiyoruz. Tek dedikleri şey, 'Biz size geri dönüş yapacağız' ama hiçbir şekilde geri dönüş olmuyor"
'Son iki gündür sadece bugün su içebildik'
Erzak konusunda da sorun yaşadıklarını söyleyen öğrenciler, günde bazen 1 öğün yiyebildiklerini ve son iki gündür sadece bugün su içebildiklerini aktardı. Çok zorlandıklarını belirten öğrenciler, "Konsolosluğun geri dönüş yapmaması umudumuzu yitirmemize neden oluyor, bir an önce tahliye olmamız gerekiyor" dediler.