TTB Başkanı Fincancı'nın tutukluluğunun devamına karar verildi

TTB Başkanı Fincancı'nın tutukluluğunun devamına karar verildi
TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı’nın "örgüt propagandası" yaptığı iddiasıyla 7 yıl 6 ay hapis cezası ile tutuklu olarak yargılandığı davanın ilk duruşması gerçekleşti. Fincancı'nın tutukluluğunun devamına karar verildi. Duruşma 29 Aralık'a ertelendi.

Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Kuzey Irak’ta kimyasal silah kullandığına ilişkin iddiaların araştırılması gerektiğini söyledikten sonra hedef gösterilen ve tutuklanan Türk Tabipleri Birliği (TTB) Başkanı Şebnem Korur Fincancı, hakim karşısına çıktı. Mütalaasını açıklayan duruşma savcısı, Fincancı'nın iddianamedeki suç ile 7,5 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını talep edildi. Fincancı'nın tutukluluğunun devamına karar verildi. Duruşma 29 Aralık'a ertelendi.

İfade özgürlüğü vurgusu

İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, savunmasını yapan tutuklu sanık Fincancı, suçlamayı kabul etmediğini belirtti.
Mahkemede “Bir insan hakları savunucusu olarak ifade özgürlüğü ve toplumun haber alma hakkını savunma sorumluluğum vardır” diyen Fincancı, şöyle konuştu:
“Bu yaşıma kadar elimden geldiğince bir yurttaş, bir adli tıp hekimi olarak görevlerimi eksiksiz yerine getirdiğime inanıyorum. Yıllarımı verdiğim adli tıbba hele ki zehirli toksik silahlar hakkında birçok makale yazmış biri olarak, bilimsel bir tartışma yerine linç girişiminde bulunanlara bir çift sözüm var. Bir adli tıp uzmanı olarak paylaştığım görüşüm kriminalize edilmeye çalışılmaktadır. Propaganda iddiası ile suçlandığım yayın 7 dakikalık bir konuşmadır. Bana sorulan sorulara yanıt verdim. Ben yayında kısaca bir ön tanıdan söz ettim. Yayında belirttiğim tıbbi görüş bir ön tanıdır. Hak kullanımı suç olamaz.”

'Bu ülkenin insanıyım'

Mütalaaya karşı söz verilen Fincancı, "Cezaevi şartları tabii ki çok zor ama benim gibi bir insan hakları savunucusu için bulunmaz nimet. Gazeteye hapishane gözlemlerimi de yazıyorum. Sadece mahpusların değil çalışanlarının da sorunları da var. Biraz daha uzun yazarım o yüzden sorun yok. Ama tutukluluğun devamında kaçma şüphesi akla ziyan bir şey. Siyasiler tarafından hakaret içerikli ifadeler kullanıldı. Ben Almanya'dan dönmeyebilirdim. Ama ben bu ülkenin insanıyım. Bu topraklarda doğdum büyüdüm. Bu toprakların insanına borçluyum. Ayrıca TTB'nin merkez konseyi üyesiyim. Sayın savcı ayrıca bu görevin devlet tarafından verdiği bir görev dedi. Ben bu yaşıma kadar devletin verdiği bir görev yapmadım. Merkez Konseyi Başkanlığına beni meslektaşlarım seçti. Benim bir yere kaçma durumum yok. Esas hakkında daha sonra beyanda bulunacağım" dedi.

Hakimin ifade tarzına itiraz

Mahkeme başkanı, Fincancı'ya 'sen' diye hitap edince avukatlar itiraz ederek, nezaket kuralları gereği müvekkillerine 'sen' yerine 'siz' diye hitap etmesini istedi. Hâkim ise "Ne diyeyim, sanık kendisi" dedi. Avukatlar ise müvekkilleri sanık olduğu için istediği gibi hitap edemeyeceğini söyledi.

‘Soruşturma bağımsız değil’

Fincancı, Meclis’te yapılan soruşturmanın bağımsız olmadığını vurguladı: “Tanıya erişebilmek için de etkili ve bağımsız bir soruşturma ve belgeleme gerekmektedir. Neyse ki Milli Savunma Bakanlığı, Meclis'te soruşturma yapacağını söyledi. Ama bağımsız mıydı? Hayır. Bir insan hakları savunucusu olarak ifade özgürlüğü ve toplumun haber alma hakkını savunma sorumluluğum vardır. Bir kamusal entelektüel olarak soru sorma, kamuya hakikat bildirme talebim bilim insanı sorumluluğunun yanı sıra yurttaş olmamın sorumluluğundandır. Hekimlik insana dair. İnsanlığa karşı suçların karşısında durmaktan, zeytinimize, arımıza sahip çıkmaya, savaşlardan iklim değişikliğine kadar her türden halk sağlığına zarar veren unsurun karşısında durmaktır. Nazım Hikmet'in de dediği gibi yaşamak ciddi iştir.”

Kelepçeyle yolculuk

Şebnem Korur Fincanc, 5 buçuk saat boyunca kelepçeyle yolculuk ettirilmesine tepki gösterdi: "Defaten başvurulara rağmen ne yazık ki İstanbul'a getirilme şartlarım ihlale yol açacak haldedir. 64 yaşındayım, pek çok sağlık sorunum var. O sevk araçlarının hepsine tanıklık ettim. En rahat araçla getirdiklerini söylediler. Amortisörü yok aracın ve benim fıtığım var. Şu anda ağrım var örneğin. Tek silahım kalem ve beynim. Kelepçeyle ve hareket sınırı olan kelepçeyle 5,5 saat, tüm yol boyunca yolculuk ettirdiler."

Bakanlığın katılma talebine ret

Milli Savunma Bakanlığı avukatı, duruşmaya katılma talebinde bulundu. Ancak mahkeme heyeti, Milli Savunma Bakanlığının suçtan zarar gören sıfatı olmadığı gerekçesiyle talebini reddetti. Bunun üzerine bakanlık avukatı yeniden söz alarak "Sanığın sözleri, TSK'ya asılsız bir iftiradır. Katılma gerekçemizi bildirmek istiyoruz" dedi. Mahkeme başkanı itirazlarını sonra yapabileceğini belirterek talebi reddetti. Bunun üzerine MSB avukatı salondan ayrıldı.

29 Aralık'a ertelendi

Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, Fincancı'nın suç süphesinin devam etmesi, tutuklulukta geçen sürenin makul süreyi aşmadığı, alternatif koruma tedbirlerinin yetersiz kalması, adli kontrol tedbirinin de yetersiz kalacağı gerekçeleriyle tutukluluk halinin devamına karar verildi. Duruşma, sanık ve avukatlarının mütalaaya karşı savunmada bulunmaları için 29 Aralık'a ertelendi.

Fincancı'ya destek

Fincancı'nın yargılandığı dava öncesi, Çağlayan meydanında basın açıklaması yapıldı. TTB 2. Başkanı Doç. Dr. Ali İhsan Ökten, "Türk Tabipleri Birliği ve tabip odalarımızın örgütsel bütünlüğü ile buradayız. Dr. Şebnem Korur Fincancı'nın derhal serbest bırakılmasını, hakkındaki suçlamaların düşürülerek ilk duruşmada beraatini bekliyoruz" dedi.

Basın açıklamasına Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ve Fincancı'ya destek için gelenler katıldı.

Kaynak:Demirören Haber Ajansı (DHA)