Timur Soykan Narin'in katledildiği Tavşantepe Köyü'nün gizemini Kayda Geçsin de anlattı
Narin soruşturması sürüyor. Jandarma, emniyet ve istihbarat ekiplerinin koordineli şekilde yürüttüğü soruşturma adım adım ilerliyor. Soruşturmanın ailenin konuşmaması sebebiyle tıkanmış olması kamuoyunun dikkatini çekiyor.
Halk TV'de Şule Aydın'ın sunduğu Kayda Geçsin programında Gazeteci Timur Soykan, Narin'in köyü olan Tavşantepe Köyü'ndeki gizemli sırrı tek tek açıkladı.
KÜÇÜCÜK KÖYDE YÜZLERCE CEVAPSIZ SORU
"Narin cinayetinde köydeki sessizlik ve organize bir durum olduğu kaygısı insanı dehşete düşürüyor. Bu sebeple orada Tavşantepe'deki sırlara bakmamız gerekiyor. Çok küçük bir köyde bir olay oluyor ve yanıtlanmayan yüzlerce soru var. İlk olarak şunu söyleyelim. 90 haneli bir köyden bahsediyoruz. Bugün Narin'in boğularak öldürüldüğünü öğrendik. İfadelerle yeni gözaltılar oluyor. 30 gün sonra Nevzat Bahtiyar'ın evi aranıyor. Ana bir soru var Neden sonuç alınamıyor? Bu Tavşantepe köyünde ne var? Bu cinayet soruşturmasının nasıl karartıldığını anlatırsak süreci anlayabiliriz. bu cinayet organizasyonunda kimler var sorusu çok önemli. Kimlerin kararttığını anlarsak katile de yaklaşırız. İlk dikkat çeken şey mesajların silinmesi. Salim Güran cinayetin bir numaralı şüphelisi. 12 gün sonra gözaltına alınıp tutuklandı. Onu şüpheli yapan Nevzat Bahtiyar'ın ifadesi ama sadece o değil. Beyaz arabasında Narin'in izleri bulundu. TR de cinayet soruşturmalarında telefonları dijital verileri hayatımızdan çıkaralım çoğu olayı çözemeyiz. olayların yüzde 90 cep telefonunda çözülür. O delillere o kadar alıştı ki emniyet, siz onları devreden çıkartınca sonuç alınamıyor. Köyde bu konuda çok önemli bir temizlik yapılmış. Bir kayıp vakası varken 23 Ağustos'ta Salim Güran telefonundaki tüm mesajları özel bir program yükleyerek siliyor. Sonra farklı gerekçeler söyledi ama bu nasıl refleks. Burada bir destek var. Bu işleri çok iyi bilen birinin desteği. Salim oğlu akrabaları kaya soyadlı kişiler hepsi arama kayıtlarını mesajları vesaire siliyor. Köyde bir telefon temizliği söz konusu. Cinayetle mi ilgili bilmiyoruz. Her şeye şüpheli yaklaşacağız."
İFADELERE AİLE MECLİSİ Mİ KARAR VERDİ?
"Narin'in öldürüldüğü alanı gören 15 ev var. Bir tane tanık yok. Köylüler konuşmuyor. Farklı ifadeler veriyor. Burada bir sır olduğu düşünülüyor. Bu sırrın sebebi bir aile meclisi kararı olduğu izlenimi veriyor."
ARAÇTAKİ İKİ KİŞİYİ KİMSE SORMUYOR
"Narinin kaybolduğu alan köyün en hareketli yeri. Orada şöyle bir durum dikkat çekiyor. Salim Güran köyün gençlerini davetiye dağıtmak üzere çevre köylere ilçelere hatta şehirlere gönderiyor. Köydeki kişilerin sayısı azalıyor. Bu bilinçli mi biliyoruz. Tolga Şardan'ın bir haberi var. Diyor ki Salim Güran cesedi ön yolcu koltuğunda taşırken arkada ağabey Enes Güran ve iki arkadaşı vardı. Bu kişiler hakkında Nevzat Bahtiyar'ın konuşmamasının nedeni ne? İfadeyi okurken anlam veremedim. Şüpheliye sorarsınız şüpheli ya var der ya yok der. 'Arka camlar filmliydi ben görmedim' demez. Eğer Tolga Şardan'ın haberindeki gibiyse neden bu kadar gizem var sorusunun yanıtını bulabiliriz. Aşiret düzeni olduğu yerlerde böyle olur. Suçu kendi içinde çözüp erkekleri koruma refleksi gelişir. Bu çok olur. Eğer Enes Güran yani abi o sırada arka koltuktaysa ve yanında iki kişi varsa. O iki kişi nerede bilmiyoruz. Bu durumda çok gizemli bir durum ortaya çıkıyor. O zaman tüm suskunluk yemininin nedeninin buradaki organizasyon olduğunu söyleyebilir. O arkadaki üç kişi Salim Güran'la beraber veya olmadan katil olabilirler. Sadece Enes Güran'ın tespit edildiği söyleniyor."
PROFESYONEL MAFYADAN DAHA ORGANİZE BİR KÖY
"Sahte ihbarlar var. Patates hattı ben biliyorum. Nedir patates hat: tek kullanımlıktır, başkalarının isimleri üzerine alınır. Sonra el altından yasa dışı şekilde satılır. Suç işleyen kişi o hattı kullanır sonra kırar atar. 59 ihbar var arama sırasında. Bu ihbarı yapanların çoğunun patates hat kullandığı iddia ediliyor. Bu tarz olaylarda çok sahte ihbar gelir. Köyde olan 20'ye yakın kişi patates hat kullanıp jandarmaya ihbar yapıp yanlış yönlendirirse en profesyonel cinayette bile böyle organizasyon yok. Siz patates hattı nereden biliyorsunuz. Demek ki sizin bir suç geçmişiniz var. Patates hattı biliyorlar, iz yok etmeyi biliyorlar, kayıt silmeyi biliyorlar. En iyi mafyada bile bu kadar iş yok."
ÇOCUKLARI YALANCI ŞAHİT YAPTILAR
"Yalancı şahit hamlesi de enteresan. İddiaya göre altını çizelim hepsi iddia. Temkinli olmakta fayda var ama burada yalancı şahit hamlesi çok garip. 15.15'te kayboldu narin. Biri çıkıp '17.40 da amcasının evinin kapısını çarptığını' söylüyor. Küçücük bir çocuk çıkıp '18.40 sıralarında Narin'i gördüm oynayalım dedim yorgunum dedi' diyor. Bunları gördüğümüzde akla şu geliyor birileri koruyor bunları. Aile iktidara yakın olunca bunların arkasında koruma kalkanı mı var sorusu akıllara geliyor. Ben böyle düşünmüyorum. Çok ciddi bir irade var bu işin çözülmesi için. Galip Ensarioğlu'nun lafları aklımdan çıkmıyor. Bizim bazen bilmediğimiz bazen de bildiğimizi söylemediğimiz yerler var diyor. Çok ilginç. İlk günlerde en kritik olan olayı çözecek hamleyi yapmak. İlk gündem tüm aile alınır telefonlara el konulur. İnceleme bitirilir delil toplanır. Bir de ailenin dış güçler açıklaması var. Siyasi konumunu muhalefet eleştirisi yapacağı bir konuma kendilerini koyuyorlar. Köyde gördüğümüzden daha büyük bir güç olduğu izlenimi oluşturuyorlar."
KÖYDE BULUNAN 380 MERMİNİN ADINI ANAN BİLE YOK
"En kritik yerlerden biri... Köydeki aşiretin olayı gizlediği izlenimi oluşuyor. 380 mermi olayı şöyle ortaya çıktı. Salim Güran'a neden telefon kayıtlarını sildiğini soruldu. Narin'in babasının ahırında 380 mermi bulunduğunu ve mesajları sildiğini söyledi. Normalde bununla ilgili bir soruşturma başlatılır. 'Silah nereden geldi' diye soruşturulur. Bununla ilgili diğer mermi ve silahların yok edildiği iddiaları var. Nasıl araya kaynadı bilmiyoruz ama şunu biliyoruz. İfade değiştirdi Salim Güran 'hayat kadınları ile görüşmelerim olduğu için sildim' dedi. Mermiyi oda unutturdu. 380 mermi niye buharlaştı kimse sormuyor."
DOĞRU BİLİNEN YANLIŞLARI DA İFADE EDELİM
"Son olarak köydeki gizemler konusunda dedik ya yanlış şeyleri de doğru kabul etmeyelim. Diyarbakır Barosu başkanı ile görüştüm. Nahit Eren ile. Kendisi dedi ki birincisi ablasının 2009'daki ölümü. Merdivenden düşüyor ve solunum yetmezliğinden ölüyor. Baran Güran da baroya başvurarak baronun soruşturmaya dahil olmasını istedi. Nahit Eren diyor ki, Abla Tülin yüzde 96 engelli imiş. Merdivenden düştükten sonra 15 gün hastanede kalmış ve doktor incelemesi ile hayatını kaybettiği rapor edilmiş. Şüphe gözetilmeli ama bu konuda aşırı komplo teorisine de gitmemek gerekiyor."
Kaynak:Halk TV Haber Merkezi