TGS: İktidar istiyor ki gerçekler yazılmasın
Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS), bu sabah evleri basılarak gözaltına alınan gazeteciler Müyesser Yıldız ve İsmail Dükel ile ilgili açıklamada bulundu.
TGS açıklamasında; Barış Terkoğlu, Barış Pehlivan, Hülya Kılınç, Aydın Keser ve Ferhat Çelik'i de hatırlatarak bugünkü tutuklamaların öncekilerden bağımsız düşünülemeyeceğini ifade etti.
TGS'den yapılan açıklama şöyle:
Türkiye, bir kez daha sabah saatlerinde gazetecilerin evlerinin basılmasına şahit oldu. TELE1 Ankara Temsilcisi İsmail Dükel ile OdaTV Ankara Haber Müdürü Müyesser Yıldız, bu sabah 07:30 sıralarında Terörle Mücadele polisleri tarafından Ankara'da gözaltına alındı. Gazetecilerin dijital materyallerine yasaya aykırı olarak "imajları alınmadan" el konuldu. Savcılık tarafından 2 günlük gözaltı kararı verildi.
İletişim Başkanı Fahrettin Altun'un "Basın özgürlüğü, demokrasinin bel kemiğidir" dediği bir ortamda yaşanan gözaltı, iktidarın iki yüzlülüğünü ortaya koymaktadır.
Bir süreden beri, iktidar gazete ve televizyonlara yönelik baskıları arttırmış durumdadır. Muhalif medya olarak bilinen basın yayın organlarına her alanda adli ve idari cezalar verilmektedir.
İsmail Dükel'in temsilciliğini yaptığı TELE1'e de bu kapsamda sık sık yayın durdurma cezaları verildi. Mart ayında da Müyesser Yıldız'ın görev yaptığı ODATV'nin Genel Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan, Haber Müdürü Barış Terkoğlu ve muhabiri Hülya Kılınç tutuklandı. Aynı operasyonda Yeni Yaşam Gazetesi'nin genel yayın yönetmeni Mehmet Ferhat Çelik ve yazı işleri müdürü Aydın Keser de cezaevine konuldu. Bugün yapılan gözaltılar, diğer tutuklamalardan bağımsız olarak düşünülemez.
Müyesser Yıldız, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu tarafından twitter'da hedef gösterilen, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar tarafından dava açılan bir gazetecidir. Gözaltına alınmasının gerçek nedeni bellidir. Yıldız'ı susturmaya çalışmak.
FETÖ'nün geçmişteki operasyonlarda kullandığı "Siyasal ve askeri casusluk" kılıfının bugün bizzat iktidar tarafından kullanılmaya devam edildiği görülmektedir.
Gözaltılar, anayasada güvence altına alınan "Basın Özgürlüğü"ne yönelik doğrudan bir müdahaledir. Ve bu durum, demokratik toplum gerekleriyle bağdaşmaz.
Gazetecilerin haber kaynaklarıyla görüşmesi suç değildir. Bunu suç olarak göstermek, aynı zamanda diğer gazeteciler için de gözdağıdır.
İktidar istiyor ki gerçekler yazılmasın, çizilmesin, konuşulmasın. Ancak gazeteciler susmayacak.
Bu operasyonun, yeni bir kumpas sürecinin başlangıcı olmaması için uyarıyoruz.
Türkiye Gazeteciler Sendikası Ankara Şubesi olarak yaşanan gözaltıları kınadığımızı belirtiyor ve arkadaşlarımızın biran önce serbest bırakılmasını istiyoruz.
TGS Ankara Şubesi