Şehrin yüzde 45'i son 25 yılda inşa edilmiş: Tabutlarımızı mı yaptık?
Kahramanmaraş depreminin ardından İBB bölgeye yardım tırları göndermeye devam ediyor. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu bugün Yenikapı’daki Dr. Mimar Kadir Topbaş Gösteri ve Sanat Merkezi’ndeki çalışmaları yerinde inceledi ve gönüllülerle bir araya geldi.
‘Neler yapabiliriz çabası içerisindeyiz’
İmamoğlu burada gazetecilerin sorularını da yanıtladı. İBB’nin bölgede yürüttüğü çalışmalara değinen İmamoğlu “İBB kıymetli bir hizmet sunuyor bölgede. İstanbul’daki 14 CHP’li belediyeyle koordine olma konusunda adım attık. Onlarla da Hatay’da birlikte hareket ediyoruz. Onunla da yetinmiyoruz. Türkiye’de de başta 11 büyükşehir belediyesi olmak üzere diğer belediyelerle de iş birliği içinde neler yapabiliriz. Onun çabası içerisindeyiz” dedi.
‘Dayanışmayı büyütmeliyiz’
Sahada önümüzdeki günlerde sağlık, barınma, beslenme temelli bir takım fiziksel ihtiyaçların geliştirilmesi gerektiğini belirten İmamoğlu “Sürdürülebilir bir hizmetten bahsediyorum. Minimum 1 yıl planlıyoruz. 1 yıl boyunca oraya nasıl bir destek sunmalıyız? Bu desteği sunarken de sadece büyükşehir belediyesi eliyle değil, diğer belediyelerin de eliyle ama esas vatandaşlarımızın o yardımlaşma duygusunun hem anlamlı bir şekilde koordine ederek oradaki insanlarımıza ulaştırmayı sağlama misyonumuzu da yerine getiriyoruz. Yenikapı’da ve Kartal’da yerimiz var. Şuana kadar 20 bin gönüllü görev aldı. Bunun sayısı artacak. Artmalıdır da bu dayanışmayı büyütmeliyiz” dedi.
‘Kendimi davet ettireceğim’
İmamoğlu’na Ankara’nın bölgede CHP’li belediyelerin çalışmalarına yönelik bir direncin olup olmadığı sorusu üzerine de şöyle konuştu:
“Bu zorlukların kamuoyu önünde tartışmanın doğru olduğunu düşünmüyorum. Şu anda bu işin koordinasyonunu sağlayan AFAD diye bir kurum var. Biz AFAD’a elimizden ne geliyorsa yardımcı olmak için can siper çalışıyoruz çalışacağız. İşleyiş eksiklikleri ya da daha iyi olması için neler yapmamız gerektiği hususunda önümüzdeki günlerde bunu da masaya yatıracağız. Çünkü bu afetin şu acı ve ne yazık ki sıkıntı günleri geçtikten sonra bizim an itibariyle başka afetlerde bu yaşananları yaşamamak adına konuşmazsak ya da bir masaya gelmezsek ki ben o daveti yapacağım ya da kendimi davet ettireceğim, yapmazsak yarınlarda bizi daha büyük kaoslar bekler. İstanbul halkının sorumluluğunu üstlenmiş bir belediye başkanı olarak buna tahammülüm olamaz. O yüzden bunları doğru bir zamanda tartışmayı ve o zaman sizlerle de paylaşmayı doğru buluyorum.”
’90 bin bina ağır hasar alabilir’
İmamoğlu, beklenen büyük Marmara depreminde İstanbul’un hazırlarına ilişkin ise “Bilim Kurulu aslında var olan dayanışma çalışma ilişki içinde olduğumuz kurum kuruluş ve şahsi olarak bilim insanlarımızla toplandığımız bir masa. Biz bu Bilim Kurulu’nu da genişleterek var olan bilgilerimizi, bu 4 yıla yakın zamandır yaptığımız çalışmaları, daha önce yapılmış çalışmaları bütünleşik haliyle bu ayın sonunda kamuoyu huzurunda açıklayacağım” dedi. Son yaptıkları saha tespit araştırmalarında depremde 90 bin binanın çok hasarlı ve ağır hasarlı olması muhtemel olduğuna dikkat çeken İmamoğlu, özetle “Bunlar güçlendirilebilir. Bunlar kentsel yenilemeye tabi tutulabilir. Ki bazıları kaçaktır, uygun değildir tümden yıkılabilir. Kamulaştırılabilir. O bakımdan biz bu çalışmaların hepsini adım adım bu ayın sonunda kamuoyu paylaşımıyla bir eylem planı içinde ne yapıyoruz, neleri yapacağız açıklayacağız. Şu tarafını sadece söylemek isterim. Bunun sorumlusu sadece Büyükşehir Belediyesi, tek başına mümkün değil. Yasanın öyle bir ortamı yok zaten. Bunun sorumluluğu x ilçede ya da belediye başkanında değil, olamaz. Bu işin sorumluluğu hükümettir, o da olamaz tek başına” dedi.
‘Biz tabutlarımızı mı yaptık’
İmamoğlu, hükümetin deprem toplantılarına önceki yıllarda çağrılmadığının anımsatılması ve tablonun değişip değişmeyeceğinin sorulması üzerine “Değişir. Değişmek zorunda. Artık tabiri caizse milletin gözü dönmüş. Haksızlığa tahammülü yok. Gördük işte. Bu şehirlerin yüzde 45’i son 22 yılda inşa edilmiş. Biz ne yaptık? Tabutlarımızı mı yaptık? Benim yakınımın içinde olduğu sakat bir binadan insanlar 2 buçuk yıldır tahliye edilemiyor. Nedir 3, 5 insanın inadı ya da daha çok kazanacağı… Bu da olamaz. Biz bugün benim elde ettiğim bilgiler üzerinden söylüyorum. Hatay’ın yüzde 55’i bitti. Yıkılan ve yıkılmak zorunda olan en az yüzde 55, yüzde 60. Bundan utanmayacak mıyız? Onun için ‘efendim İmamoğlu toplantıya giremeyecekmiş’ falan. O kapıyı devirir, gireriz içeri” yanıtını verdi.
‘Hatay’a bu kötülüğü kim yapabilir’
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bölgede mart başında konut inşaatlarına başlanacağını yönelik açıklamasının hatırlatılması üzerine İmamoğlu “Mart ayında hızlıca başlanacak denen mesele, planlamanın olmadığı bir iştir. Hatay’a bu kötülüğü kim yapabilir? Sizin binlerce yıllık, insanlık tarihinin olduğu bir şehir örneği. Ya da Adıyaman ya da Maraş… Burada bir planlamayı ortaya koymadan hemen beton binaları dikeceğiz diyen anlayış zaten bugün bu binaların yüzde 55’ini 60’nı yok etti. Önce planlama… Kusura bakmayın, burası bir siyasi mesaj, siyasi rant, bir seçim vaadi verilecek alan değil. Bakın bunun farkına varsın herkes. Ben bunu demiyorum, ben tam tersini öneriyorum ülkemizin uluslararası deneyimlerin bir araya geldiği masalarda acil bir planlama kültürünün şehirler adına devreye alınması şarttır. Burada başlayın. Bunu başlatalım. Yapım işi kolay iş. Müteahhit işi kolay. bulunuyor, yapılır. Para da bulunur” dedi.
'Bugüne kadar gittiğimiz evlerin yüzde 40'ına sokulmadık, şimdi herkes çağırıyor'
İmamoğlu, konutların depreme dayanıklı olup olmadığını kontrol ettirmek isteyen İstanbullular için 'acil tespit' konusunda destek vereceklerini belirtti. İmamoğlu, yaklaşık 2 yıldır çalışmalarının sürdüğünü ve 11 ilçede ciddi anlamda yol aldıklarını ifade ederek, "Acı bir durumu söyleyeyim, daha önce sahada yaptığımız acil tespit çalışmalarında evlerin yüzde 40'ına sokulmadık. Şimdi tabii herkes çağırıyor. Bir anda on binlerce binaya cevap veremeyebiliriz" diye konuştu.
‘Yurtlarımızdan gençlerimizi çıkarmayacağız’
İmamoğlu gazetecilerin sorularının ardından çalışmaları inceledi. Bu sırada çalışmalara katılan gençler İmamoğlu ile deprem sonrasında internetin yavaşlatılması ve üniversitelerin kapatılması nedeniyle yurtlardan çıkarılmalarına ilişkin sorunlarını paylaştı. Gençleri dinleyen İmamoğlu “Enkazın en ağır anlarında birinde internetin yavaşlatılması acı bir karardı. Bu kararı alan kim var ise vesile olan kim var ise yargılanmalı” dedi. İmamoğlu üniversitelerin kapatılmasına ilişkin ise “İkinci Dünya Savaşı'nda yıkılan Almanya ‘ayağa kalkamaz’ iddiasına yine Almanya'da bir önemli şahsiyet ‘hayır ayağa kalkarız çünkü bizim üniversitelerimiz var’ diyebilecek kadar üniversitelere önde tutarken biz Türkiye'de bütün üniversiteleri online'a getirdik. Olacak iş değil. Derhal açılmalı. Hatta biz o bölgede hayatını kaybetmemiş olan bütün gençlerimizi, Türkiye'nin başka yerlerine eşgüdümle dağıtıp onların da eğitimlerine devam etmesini sağlamamız lazım. Çünkü ‘biz yapamadık, siz yapın’ dememiz lazım. Bunu diyeceğimize kapattık üniversiteleri. Hadi bakayım yurdu terk et. Biz yurtlarımızda ekstra imkanlarla bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Ve biz yurtlarımızdan gençlerimizi çıkarmayacağız bu sene sonuna kadar hiçbir şekilde. Eğitim devam ediyormuş gibi çıkarmayacağız. Israrla da her gün ‘acilen üniversiteleri eğitime açın’ diye buradan bağıracağız. Kulaklarını delene kadar bağıracağız” dedi.