Sakarya Tank Palet’in devri için çarpıcı rapor: Güvenlik için risk

Sakarya Tank Palet’in devri için çarpıcı rapor: Güvenlik için risk
CHP Bilim Platformu’nun hazırladığı “Sarayın Yerli ve Milli Masalı: Tank ve Palet Fabrikası Vatandır; Özelleştirilemez” başlıklı politika notunda gerçekler göz önüne serildi.

CHP’nin Sakarya’daki Tank Palet Fabrikası’nın özelleştirilmesiyle ilgili hazırladığı politika notunda fabrikanın ulusal savunma sanayii için ne kadar stratejik öneme sahip olduğu gözler önüne serildi.

Cumhuriyet’ten Mahmut Lıcalı’nın haberine göre, CHP Genel Başkan Yardımcısı Ömer Fethi Açıkel başkanlığında CHP Bilim Platformu, Sakarya’daki Tank Palet Fabrikasının özelleştirilmesi konusunda politika notu hazırladı. “Saray’ın Yerli ve Milli Masalı: Tank ve Palet Fabrikası Vatandır; Özelleştirilemez” başlıklı politika notunda fabrikayla ilgili ayrıntılı bilgilere yer verildi.

Özelleştirilme işlemi şaibeli: Özelleştirmenin yapılış şekli baştan sona hukuksuz ve şaibe bulunuyor. Tank Palet Fabrikası’nın işletme hakkının verileceği şirket hiçbir şeffaf ihale süreci olmaksızın yapıldı. Karar, 1. Ana Bakım Fabrika Müdürlüğü’ne bir genelge ile bildirildi. Özelleştirmenin nasıl gerçekleştirildiği, bir ihale süreci olup olmadığı ise bilinmiyor. Bugünkü bedeli 20 milyar doların üzerinde olan Tank Palet Fabrikası ortada meşru hiçbir sebep yokken yerli ve yabancı yandaşlara devredildi.

Fırtına obüsleri: 1967 yılında inşaatına başlanan fabrika 1973 yılında hizmet vermeye başlamış, geçmişte M48 tanklarının farklı modellerinin ve M44T ve M52T KM obüslerin modernizasyonunu gerçekleştirdi. Fabrika, yakın dönemde ise Fırtına Obüsleri’nin ve Fırtına Obüsleri’ne otomatik mühimmat yükleyen Poyraz isimli araçların üretimini yaparak, 2011 yılına kadar 281 Fırtına Obüsü’nü Silahlı Kuvvetler’e teslim etti. Fabrika, gelecek dönemde ise 140 adet Fırtına Obüsü için de sipariş almış durumda. Bu çerçevede 1’inci Ana Bakım Merkezi, yalnızca Fırtına Obüsleri’nin üretimi ile ülkemize 1 milyar doların üzerinde ekonomik katkı yapmış, dış ticaret açığının 2 milyar doların üzerinde azalmasını sağladı.

En verimli işletme seçildi: Fabrika, alanında dünyada sayılı tesislerden biri olmasıyla öne çıkıyor. Milli Verimlilik Merkezi fabrikayı, son on yıl içerisinde üç kez Türkiye’nin en verimli işyeri seçti. Tank Palet Fabrikası Türkiye’de emsali bulunmayan bir fabrika olduğu için özel sektöre devredilmesi halinde rekabete dayalı bir gelişme sağlanmayacak.

Özelleştirilme ulusal güvenlik sorunu: Devredileceği özel şirketin hisselerinin yarısının yabancı bir ülkenin ordusuna ait olması ulusal güvenlik açısından büyük bir tehdit oluşturuyor. Fabrikada Altay Tankı’nın prototipinin yüzde 60’ı üretildi. Dünyanın tüm gelişmiş ülkelerinde savunma sanayinde stratejik öneme sahip fabrikaların teknik kapasiteleri, bilgi birikimleri, üretim altyapıları özel önlemlerle korunuyor. Tank Palet Fabrikası’nın özelleştirilmesi ile tüm bu alanların yabancı bir ülkenin erişimine sunulması büyük bir ulusal güvenlik açığı anlamına gelmektedir.

Beyin göçü yaşanıyor: ATAK (1995), Fırtına Obüs Projesi (1995), MİLGEM (1996) gibi savunma sanayimizin stratejik projeleri AKP iktidarının öncesinde başladı. Bugün gelinen noktada ise AKP rejimi ülke yönetimini giderek liyakatten uzaklaştırdı ve hızla bir keyfi tek adam rejimine dönüştürdü. Bunun sonucunda ise savunma sanayiisindeki yetişmiş insan kaynaklarımızı beyin göçü ile kaybetmeye başladı. Yalnızca 2018 yılında savunma sanayiindeki 50’ye yakın mühendis Hollanda’ya göçtü.

‘BU ÖZELLEŞTİRME ULUSAL GÜVENLİK SORUNUDUR’

CHP’li Açıkel, Türkiye gündemini yerli ve milli söylemleriyle oylamaya çalışan AKP iktidarının milli savunma sanayiinin en temel fabrikasını yurtdışı ortaklı bir şirkete keyfi ve rant amaçlı bir şekilde özelleştirdiğini ifade etti. Açıkel, bu konuda CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun 9 soru yönelttiğini ancak bu sorulara yanıt verilmediğini belirterek, “Türk halkının milliyetçilik söylemleriyle kandırılmaya çalışıp, milli tanklarımızı üreten fabrikamızın başka bir ülkenin ordusunun ortak olduğu bir şirkete teslim edilmesi kabul edilemez. Bu özelleştirme ulusal güvenlik sorunudur” diye konuştu.