Pancar hasadı yapan çiftçi dertli. 'Verim ve kalite düşük fiyat çok az'
Her yıl bir milyon 850 bin ton civarında şeker pancarı üretimiyle Türkiye’nin Konya’dan sonra en fazla şeker pancarı üreten bölgesi olan Yozgat, Sorgun ve Boğazlıyan ilçelerindeki fabrikalarla birlikte Çorum şeker fabrikalarının ham madde ihtiyacını karşılıyor.
Bu sezon kuraklık, hastalık, sel, don olaylarıyla mücadele eden çiftçi, diğer tarımsal üretimden de ciddi oranda zarar etti. Çiftçiler, umut bağladığı şeker pancarı üretiminde de hayal kırıklığı yaşamaya başladı. İYİ Parti Yozgat Milletvekili Lütfullah Kayalar, şeker pancarı tarımının yaklaşık 350 bin çiftçinin hayatını etkilediğini belirterek, şeker pancarında verim kadar kalitenin de çok önemli olduğunu söyledi. Kayalar, yaptığı yazılı açıklamasında, şöyle dedi:
'ŞEKER FABRİKALARI ÖZELLEŞMEDEN ÖNCE KOTA SORUNU YOKTU'
“Gübreleme, ekim, söküm, bakım, sulama ve hasada kadar tüm işlemler üretici tarafından yapılmaktadır. Girdi maliyetleri karşısında açıklanan pancar fiyatı çiftçinin maliyetini bile karşılayamamaktadır. Maalesef çok büyük bir çiftçi kesimi önümüzdeki sene artık ekim yapmak istemediklerini ifade ediyorlar. Bu şu demektir; pancar üreticisi eğer ekimden vazgeçerse bunun tekrar geriye dönüşü sekiz seneyi bulur. Çünkü pancar münavebeli bir ekimdir, üç senede bir ekilir. Ülkemizin en önemli sorunu üretimdir. Çiftçinin küsmesi önümüzdeki dönemlerdeki pancar üretiminde fevkalade büyük bir düşüş meydana getirir. Şeker Fabrikaları özelleşmeden önce kota sorunu yokken, özelleştikten sonra çiftçilerimiz kota sorunu yaşamaya başlamıştır. Geçtiğimiz yıllarda verim kaybından dolayı kotalarını tamamlayamayan çiftçilerimiz de cezalı duruma düşmüştür. Çiftçi Bağ-Kur primlerini ödeyemez hale gelmiştir. Nakliyeciler kesilen cezalardan yakınırken, çiftçiler ise şeker pancarı için açıklanan fiyatların düşük olmasından şikayetçiler.”
'DEVLET TOHUM YARDIMINDA BULUNSUN DİYE BEKLEDİK'
Yozgat’ta bu yıl yaşanılan sel ve doludan en fazla zarar gören bölgelerden Şefaatli ilçesinin Paşaköy Köyü çiftçilerinden Emre Alparslan, diğer tarımsal ürünlerin sel ve doludan büyük oranda zarar gördüğünü, ürün alamadıklarını kaydetti. Emre Alpaslan, şunları anlattı:
“Bu yılki verimlerimizde çok büyük sıkıntı var. Özellikle bahar ayından sonraki yağan yağmurlarda olağanüstü bir afet yaşadık, çok büyük bir dolu afeti yaşadık, ekinlerin yüzde 99’u zarar gördü, ürün alamadık. Pancar üretiminde de çok büyük sıkıntılar çektik. Tarlaların hasta olması, verimin düşük olması, bu polar oranların çok düşük olması, 14-15. Bu yıl çiftçinin tamamen batakta olduğunu biliyorum. Devletimizin yardım bekliyoruz. Bu seneki afet nedeniyle sadece bir 350 lira bir para yardımında bulunuldu, devlet tarafından. Bu da çiftçinin hiçbir derdine derman olmadı. En azından bekliyordu ki; bir tohum yardımında bulunsun.
Mazot, gübre desteğinde bulunur diye düşündük. Ama ne yazık ki böyle bir olay olmadı. Polar oranımız çok düşük. Verimlerimiz dekar başına iki üç durumuna düştü. Doğal afetin çok büyük zarar oldu. Sulama Birliği'nin suları geç bırakması, dört su bırakması, barajdaki suyun sıkıntılı olması bizi bu durumlara düşürdü. Devletimizden sulama birlikleri için biraz daha özen ve düzen alması gerekiyor. Suyun yeterli olabilmesi için gerekirse pancar ekimi yaptırılmaması, suyun konforlu kullanılması, vahşi sulamadan kaçmamız gerektiği konusunda vatandaşın bilinçlendirilmesi gerekiyor.”
"ZARARIMIZ ÇOK BU SENE"
Şefaatli ilçesinin Paşaköy köyü çiftçilerinden Yusuf Taş da bu yıl verimin çok düştüğüne vurgu yaparak, şöyle konuştu:
“Geçen sene ürünlerimiz çok güzeldi, verimimiz çok güzeldi, polar oranımız çok güzeldi. Bu sene bir doğal afet yaşadık. Doğal afetle birlikte hiçbir hububat ürünü alamadık, köylü olarak, olan yerler de zaten kendini kurtarmadı. Bizim bu köyün asıl geçimi pancar. Pancarda Hüseyin Akay geldi doğal afetten sonra, yanında iki üç personel geldi. Büyük çiftçi abilerimiz söyledi; bu pancar gelişmez, bu pancar olmaz diye. Birkaç kişi dedi ki; bu pancar daha iyi olur, dolu yiyen pancar. Doğal olarak bu dolu olayı bizi iki ay geriden getirdi. İki ay geriden gelmesiyle birlikte şu anda pancarda çok büyük verimsizlik var.
Geçen sene dekardan 8-9 ton aldığımız pancar, bu sene en iyi alan 6-7 ton alıyor. Şu anda zaten yapılan masraflarla birlikte hesaplamamız altıyı başa baş getiriyordu ki, bir iki ton fazla almayla kar edecektik. Onu da yapamadık. Pancarı söküp yolluyoruz. Polar 14-15, daha üstü binde bir geliyor. Geçen sene en düşük polar 17 geliyordu. 17, 18, 19, 20’ye kadar polar gördü. Bu sene en maksimum polar gören 16-17, çok nadir görülüyor o da. Şu anda hemen hemen Paşaköy'ün çoğunluk kısmında pancarlar söküldü, bitmek üzere. Zararımız çok bu sene.”
“PARA ÇİFTÇİNİN CEBİNDEN POLAR OYUNUYLA DİREKT ÇEKİLİYOR”
Yerköylü çiftçi Osman Tuna Arslan, polar oyunu ile çiftçinin cebinden 520-530 lira gibi bir paranın çekildiğini ileri sürerek şunları söyledi:
“Geçtiğimiz yıl bin 750 lira fiyatla şeker pancarı sattık, 16 polar. Artı buna 105 liraydı yanlış hatırlamıyorsam, prim aldık. Bu yıl hükümet şöyle bir politika izledi; şeker pancarı fiyatları açıklanmadan 15 gün kadar önce şeker fiyatlarında yüzde 14,6’lık bir indirime gittiğini açıkladı. Akabinde şeker pancarı fiyatları açıklanmadan iki üç gün önce tekrar şeker fiyatlarına yüzde 20 zam yaptıklarını duyurdular. Zam yapılmadan, indirime gidilmeden ve zam yapılmadan önceki fiyata nazaran 100 liralık şeker, 104 lira olmuş oldu. Anladığım kadarıyla şu oldu; hükümet şeker fabrikalarına demiş ki biz çiftçinin gazını almak durumundayız, fiyat artış talepleri çok yüksek, bu bize olumsuz olarak yansıyacak. Fiyatları artıracağız ama siz maliyetleri düşürün, talimatı vermiş fabrikalara.
Onu da şuradan anlıyoruz; şeker fiyatları açıklanmadan önce bizim çevre köylerden söküm yapıp fabrikaya pancar teslim eden çiftçilerin polar oranları yüzde 16-17 civarında gelirken şeker fiyatları açıklandıktan sonra bu rakamlar yüzde 13-14’lere düştü. Otomatikman üç polar birden geriye geldi. Bu da şu demek oluyor; bir polar 145 liraya falan tekabül ediyor, 520-530 lira gibi bir para çiftçinin cebinden polar oyunuyla direkt çekiliyor, pancar çiftçisinin başına gelen bu. Pancarın toprakta geçen zamanı uzadıkça, havalar soğudukça poların yükselmesi gerekirken henüz bir yükseliş falan göremedik. Diyeceksiniz ki; bu size mi böyle? hayır salt bize böyle değil. Türkiye'nin her tarafındaki pancar çiftçilerinin ortak bir platformu var, Facebook'ta ‘pancar grup’ diye bir grup. O grupta bütün çiftçiler bunu dile getiriyorlar. Açık yüreklilikle herkes de bunu söylüyor.”