Öldürdüğü damadını varile koyup mültecilere taşıttı. Bu da Tuzlalı kayınpeder

Öldürdüğü damadını varile koyup mültecilere taşıttı. Bu da Tuzlalı kayınpeder
Öldürdüğü damadını varile koyup mültecilere taşıtan kayınpedere "Haksız tahrik altında kasten öldürme" suçundan 14 yıl 2 ay hapis cezası verildi.

İstanbul Tuzla’da eski damadı Uğur Kahraman’ı (30) tabanca ile vuran ardından varile koyup kamyon ile Pendik’te bir binanın asansör boşluğuna bırakan eski kayınpeder Hüseyin Sezer (48), hakkında "Haksız tahrik altında kasten öldürme" suçundan 14 yıl 2 ay hapis cezası verildi.

TELEFON KAYITLARI KAYINPEDERİ ELEVERDİ

Uğur Karaman ile evlenen Ezgi A. 2019 yılında boşandı. Mahkeme, çiftin 2 kız çocuklarının velayetini babaya verdi. Boşandıktan sonra Adıyaman’a yerleşen Ezgi A. başka biri ile evlendi. Evliliğinin ardından Ezgi, 2021 yılında intihar ederek yaşamına son verdi.

26 Nisan 2022 yılında Uğur Karaman’a ulaşamayan baba, polise kayıp başvurusu yaptı.

Telefon kaydı ve kamera görüntülerini inceleyen ekipler, Uğur Kahraman’ın o gün eski kayınpederi Hüseyin Sezer ile buluştuğu bilgisine ulaştı. Buluşmanın ardından da Sezer’in evine gittikleri belirlendi. Gözaltına alınan Hüseyin Sezer, sorgusunda eski damadının kayıp olmasıyla ilgisinin olmadığını söyledi. Ancak sorgunun son günü işlediği cinayeti itiraf etti. Hüseyin Sezer, sevk edildiği adliyede tutuklanarak cezaevine gönderildi. Anadolu 19. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 9 Ekim Çarşamba günü görülen karar duruşmasına, tutuklu sanık Hüseyin Sezer ve tutuksuz sanık Naciye Sezer ile taraf avukatları katıldı.

"SİNKAFLI SÖZLER SÖYLEDİ"

Geçtiğimiz yıl davanın ilk celsesinde savunmasını yapan tutuklu sanık Hüseyin Sezer, “Kızım ile Uğur Kahraman kaçmak suretiyle evlendiler. O süreçte ben ve Uğur’un babası konuşmamıza rağmen kızımın yaşının küçük olması ve Uğur’un da yaşam şekli itibariyle evliliği sürdüremeyeceği kanaatine vardığımızdan buna rızamızın olmadığını söyledik. Ancak yine de ne kızıma, ne de Uğur’a dinletemedik ve evlendiler. Evlilikleri sürecinde Uğur aile düzeni ve geçimle ilgilenmediğinden, ben ve eşim çok defa maddi yardımda bulunduk. Olay günü Uğur’un bir kısım işleri için ve benim araç üzerindeki vergi borcu nedeniyle konulan haciz işlemleri yönünden görüşme yapmak üzere bir planım vardı. Kendisinin daveti üzerine oturduğu siteden aldım. Bir yerlere uğradıktan sonra saat 16.00 gibi benim evime geldik. Evde konuşmaya başladık. Eşim işteydi. Komşum Murat Otu da yanımızda yoktu. Ben Uğur’a, çocuklarının yaşının geldiğini ve eğitim sorunları olduğunu söyledim. Ancak kendisi bana sinkaflı sözlerle küfredip, ‘Kendi çocuklarına babalık yaptın mı da benim çocuklarıma babalık yapacaksın’ diye sözler söyledi. Bir şey demedim ve sakin olmasını söyledim. Kendisi hiddetli ve benim durumumla alay eder şekilde, ‘Sen yarım adamsın. Kendi eşine de kocalık yapamıyorsun, zaten ayrı yatıyormuşsun’ diyerek tahriklerine devam etti. Yine sakin olmasını söyledim. O da bana, ‘Biraz erkek ol. Sana o kadar laf söylüyorum, susuyorsun’ dedi. Bende, ‘Evet senden korkuyorum’ diyerek geçiştirdim. Yine sinkaflı sözlere devam etti. Ben o arada gergin olduğum için bir iki defa kahve içtim. Saldırgan davranışlarına devam edince evden uzaklaşmasını söyledim. Ben böyle dedikçe kendisi daha çok üzerime geldi. Bende, kendisinin bana verdiği ve emanet olarak bulundurduğum silahı alıp geldim. Silahı elimde görünce bu defa, ‘Ne yapacaksın, beni mi vuracaksın? Yapacak olsan daha önce yapardın’ diyerek küfür etti. Ben de o anki gerginlikle silahla kendisine ateş ettim. Kendisini başından vurdum. Sonra yere yıkıldı. Ben o anki şokla ne olduğunu anlamadan ağlamaya baladım. Kızıma ve Uğur’a üzüldüm, torunlarıma üzüldüm. Ne kadar süre geçti bilmiyorum ancak başında uzun süre ağladım. Daha sonra, eşim saat 19.00 gibi işten çıktığından eşimin gelip durumu görünce sinir problemleri yaşayıp başkaca sıkıntılar çıkacağını düşündüğümden çare aramaya başladım" dedi.

"KEMERİNDEN TUTUP VARİLİN İÇİNE KOYDUM"

Hüseyin Sezer, “Varili yatırıp Uğur’u kemerinden çekip varilin içerisine koydum. Daha sonra sırtımı kapıya dayayıp oradan kuvvet alıp varili ayağa diktim ve ağzını kapattım. Varili, taşımayı bildiğimden ve evimin zemin katta olmasından da yararlanarak yuvarlamak suretiyle evin arkasındaki müştemilata bıraktım. Eşim işten geldiğinde sokakta karşıladım. Ramazan günüydü ve evde yemek olup olmadığını sordu. Ben de yemek olmadığını söyleyip evden uzaklaştırmak maksadıyla yemeğe götürdüm. Daha sonra eve geldik. Olay mutfakta olduğu için kendisini mutfağa sokmadım. Yatıp uzandı. Ben de o sırada evden çıkıp hava almak istedim. Olayda kullandığım silahı parçalayıp bir beze sarıp evin yakınındaki bir çöp konteynırına attım. Uğur’un telefonunu da alıp evden uzaklaştım. Telefonu da parçalayıp attım. Eşime hiçbir şekilde olayı anlatmadım. Olaydan 4-5 gün sonra varili olduğu yerden alıp evden uzaklaştırmam daha uygun diye düşündüm. Ağır olduğundan 2-3 tanımadığım mülteci buldum ve varili emanet olarak aldığım aracın arkasına yüklettim. Daha sonra babamın oturduğu yerdeki binanın asansör boşluğuna yine tanımadığım birilerine malzeme getirdiğimi ve inşaat işleri ile ilgilendiğimi söyleyip ricada bulunarak varili taşıttım. Pişmanım tahliyemi talep ediyorum" dedi.

18 YILA KADAR HAPSİ İSTENDİ

Mahkeme heyeti, sanık Hüseyin Sezer’i, “haksız tahrik altında kasten öldürme" suçundan 14 yıl 2 ay hapis cezasına çarptırdı. Tutuksuz sanıklar Naciye Sezer ve Murat Otu ise, üzerlerine yüklenen suçu işlemediklerinin sabit olması gerekçesiyle beraat etti.

Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Hüseyin Sezer hakkında, “Haksız tahrik altında kasten öldürmek" suçundan 12 yıldan 18 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılırken, Sezer’e, cesedin varile konulmasında yardım ettikleri iddia edilen eşi Naciye Sezer ve komşusu Murat Otu hakkında ise, “Suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirmeö suçundan 6 aydan 5 yıla kadar hapis" cezası istendi.

Kaynak:DHA