Öğretmenler iş bıraktı: Bölemezsin de güdemezsin de
Öğretmenler, bugün Öğretmenlik Meslek Kanunu'na karşı ülke genelinde iş bıraktı. İş bırakan öğretmenler ortak basın açıklamalarını okuyarak taleplerini sıraladı.
Bugün 14 eğitim sendikası, Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun iptal edilmesi ve kariyer basamağı sınavının kaldırılması talebiyle iş bırakma eylemi yaptı. Ankara Ulus Meydanı’nda yapılan basın açıklamasına çok sayıda siyasi parti ve emek-meslek örgütü temsilcileri katılarak destek verdi.
İzmir'de de öğretmenler SGK İzmir İl Müdürlüğü binası önünde bugün toplanan Eğitim Sen İzmir Şubeleri üyeleri, Veli Der, Eğitimciler Derneği, Anadolu Eğitim Sen ve Özel Okul Öğretmenleri Sendikası üyeleri, hükümete Öğretmenlik Meslek Kanunu'nun iptal edilmesi için çağrı yaptı.
Bir günlüğüne iş bırakan eğitim çalışanları "ÖMK iptal edilsin", "Yeterli ücret, insanca yaşam istiyoruz" yazılı pankartlar açıp "Gün gelecek devran dönecek, AKP halka hesap verecek", "Direne direne kazanacağız", "Zafer direnen emekçinin olacak" sloganları attı, türküler eşliğinde halay çekti.
Ankara
'Bölemezsin de güdemezsin de'
Eğitim sendikası üyeleri, “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz”, “Direne direne kazanacağız”, “Gün gelecek devran dönecek, AKP halka hesap verecek”, “Zafer direnen emekçinin olacak” sloganları attı. Protestocular ellerinde “Öğretmenlik Meslek Kanunu iptal edilsin, Kariyer hiyerarşisine hayır, Birleşirsek kazanırız” yazılı pankart ve “Bölemezsin de güdemezsin de” yazılı döviz taşıdı.
Açıklamayı, Eğitim Sen Ankara Şubeleri adına Eğitim Sen 3 Numaralı Şube Başkanı Cemal Erdoğan yaptı. Erdoğan, Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun kamuoyu ile paylaşılmasının ardından çeşitli eylemler yaparak yasaya neden karşı olduklarını ve taleplerini dile getirerek bakanlığı ve iktidarı uyardıklarını anımsattı. Erdoğan, şunları dile getirdi:
“Eğitimin ırkçı gerici, cinsiyetçi, müfredat gibi, torpil ile yerleştirilen liyakatsiz yönetim kadroları gibi, giderek ticarileşen piyasacı eğitim gibi, yetersiz derslik sayısı ile sabah 7.30’da başlayıp akşam 19.30’da biten ve ikili eğitim yapan okullar gibi onlarca sorunu varken, öğretmenlerin ve eğitim emekçilerinin barınma, ulaşım, öğle yemeği ve neredeyse açlık sınırına yaklaşan maaşlar sorunu varken Öğretmenlik Meslek Kanunu (ÖMK) diye çıkarılan ve öğretmenin hiçbir sorununu çözmeyen, yeni sorunlar üreten bir dayatma ile karşı karşıyayız. Bu kanun öğretmenlik mesleğini itibarsızlaştıran, ekonomik sorunlara çözüm üretmeyen, eşit işe eşit ücret ilkesini ortadan kaldıran bir kanundur. ÖMK’ye yönelik yoğun tepkilere rağmen MEB ısrarla somut bir adım atmamaktadır. Türkiye’de aynı işi yaptıkları halde farklı statü ve maaşlarla çalışmak zorunda kalan başka bir meslek grubu yoktur. Öğretmenler arasında hala var olan aday, sözleşmeli, ücretli, kadrolu ayrımına yenileri eklenirken eğitim sisteminin rekabetçi ve eleyici yapısına öğretmenlik mesleği de eklenmek istenmektedir. Öğretmen ve eğitim emekçilerinin çalışma yaşamına ilişkin sorunları MEB’in gündeminde değildir.
'Yoksulluk sınırının üzerinde bir ücret artışı'
Yıllardır ekonomik, sosyal ve özlük haklarımıza ve geleceğimize yönelik taleplerimiz görmezden gelinmekte, insanca yaşam ve insan onuruna yakışır ücret taleplerimiz yok sayılmaktadır. Öğretmenlerin mesleki birikimini ve niteliğini yok sayan kariyer basamakları uygulamasının öğretmenlik mesleğinin saygınlığını daha da düşürmesine karşı hiçbir eğitim emekçisinin, eğitim alanında örgütlü hiçbir sendikanın sessiz ve tepkisiz kalması beklenemez. 14 Ekim’de eğitim alanında örgütlü ve mücadeleden yana olan sendikalar bir araya gelmiş ve ortak talepler belirlenmiştir. 14 sendikanın altına imza attığı taleplerimiz şunlardır; 19 Kasım tarihinde gerçekleşecek kariyer sınavının derhal iptal edilmesi. Eğitim öğretim yılına hazırlık ödeneğinin ayrım gözetmeksizin tüm eğitim çalışanlarına bir maaş tutarında ödenmesi. Tüm eğitim çalışanlarına yoksulluk sınırının üzerinde bir ücret artışı sağlanmasına ilişkin düzenleme yapılması. Kamuda mülakat uygulamasına son verilmesi. Tüm eğitim çalışanlarına sosyal devlet ilkesi gereği ayrım yapılmaksızın; giyim, ulaşım, barınma, beslenme, yakıt, kira yardımı yapılması ve aile çocuk yardımı tutarlarının iyileştirilmesi. Vergi dilimi adaletsizliğine son verilmesi. 3600 Ek Gösterge tüm eğitim emekçilerine verilmesi. Öğrencilerin en temel hakkı olan eğitim, barınma ve beslenme haklarının, sosyal devlet anlayışıyla devlet güvencesine alınması ve kamusal eğitim sağlanması.
'Eğitim sendikalarının ortak sesi duyulmalı'
Bugüne dek görmekteyiz ki Milli Eğitim Bakanlığı eğitim alanında örgütlü sendikaların sesini duymamakta ısrar etmektedir. Her konuda olduğu gibi, Öğretmenlik Meslek Kanunu konusunda da bildiğini okumayı sürdürmektedir. Öğretmenlerin temel haklarını, ekonomik taleplerini ve iş güvencesi başta olmak üzere sosyal, demokratik ve özlük haklarını güvenceye alan yeni bir meslek kanunu hazırlanmalıdır. Ay sonunu getiremeyen, kirasını ödeyemeyen, faturalarını ödemekte zorlanan bir eğitim emekçisinin mesleğini sağlıklı şekilde yapabilmesi ve nitelikli bir eğitim verebilmesi mümkün değildir. Eğitim emekçilerinin ihtiyacı kariyer değil, insanca yaşayacak ücret, sağlıklı çalışma koşulları ve güvenli gelecektir. Milli Eğitim Bakanlığı’na çağrımız; kariyer basamakları sınavını yapmaması ve Öğretmenlik Meslek Kanunu’nu bütün sonuçlarıyla birlikte derhal iptal etmesidir. Eğitim sendikalarının ortak sesi duyulmalı, yapılan yanlıştan çok geç olmadan geri dönülmelidir”
Eğitim Sen Genel Başkanı Prof. Dr. Nejla Kurul da şöyle konuştu:
'Cinsiyet eşitlikçi eğitim hakkı mücadelesi için, ekolojik bir eğitim için bugün buralardayız'
“Bugün 14 sendikanın üyeleri olarak, sendikasız öğretmenlere, eğitim emekçilerine de çağrıda bularak, iktidara yakın sendikaların tabanına da çağrıda bulunarak iş bırakma eylemini ördük. Buna zorunluyduk çünkü aylardır ÖMK’nın öğretmenler ve eğitim emekçileri, öğrencilerimiz ve velilerimiz üzerinde yaratacağı değersizleştirme, hiyerarşiye tabi tutma, eşitsizlik yaratmayla ilgili sonuçlarını anlatmaya çalıştık, ancak anlaşılmadı. O yüzden bugün alanlardayız. Bugün ders zili çalmadı, öğrenciler okullarda öğretmenlerini bekledi. Öyle öğretmenler ki, direnen öğretmenler, ekonomik, demokratik, sosyal hakları için mücadele eden öğretmenlerini bekledi. Dersimiz alanlardaydı, büyük bir halk eğitimi dersi vardı bu alanlarda. Bugün dersimiz ekonomik, demokratik, sosyal haklar dersi, bu ders bağlamında yurttaşların etkinliği, eşitliği dersi. Bu ders çocuklarımızın, gençlerimizin eğitim hakkı dersi. Kamusal, bilimsel, laik, anadilinde, cinsiyet eşitlikçi eğitim hakkı mücadelesi için, ekolojik bir eğitim için bugün buralardayız.
'Mücadeleyi hep birlikte büyüteceğiz'
Yan yana gelmesi güç olan sendikaların ÖMK’nın ve sınavın iptali konusunda, çocuklarımızın eğitim hakkının ihlali konusunda buna karşı çıkmak için 14 eğitim sendikası yan yana geldi. Üstelik bu bir başlangıç, bundan sonra haklarının peşinde koşan eğitim kamu emekçilerinin hakları için mücadeleyi hep birlikte büyüteceğiz. Bugün okullarda, akşam evine dönen öğretmenlerin, velilerin sofralarında hak mücadelesi konuşulacak, konuşulacak. Öğretmenlerimiz ve tüm eğitim emekçileri sadece kendi hakları için mücadele etmiyor, aynı zamanda tüm toplumun ezilenlerinin, emeklerinin mücadelesinin öncüsü olan öğretmenler olarak bu iş bırakma eylemini başlatmış durumda. Yaşasın örgütlü mücadelemiz.”
KESK Eş Genel Başkanı Şükran Kablan Yeşil de şunları dile getirdi:
'Bakanlık bütçesinde bir karşılık verin'
“Bugünlerde Meclis’te bütçe görüşülüyor. Neredeyse tamamı bizim vergilerimizden oluşturulan bir 2023 bütçesi görüştürülüyor. Sendikalar ve eğitim emekçileri ÖMK’ye karşı çıkarken insanca yaşayacakları bir ücrete talebini de buradan kuruyorlar. Bugün ücret eşitsizliğini dayatan ve çalışma barışını bozacak olan ÖMK’ye hayır derken bir yandan da başta öğrencileri ve kendileri için insanca yaşayacak bir ücret ve yaşam talep ediyor. Bu talebin karşılığı var mı? Evet var. Bugün Meclis’te Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın bütçesi görüşülüyor. Bu bütçeden öğrenciler başta olmak üzere her gün 1 öğün ücretsiz yemek, ücretsiz ulaşım talebini Meclis bütçede görüşsün. Birkaç gün sonra Eğitim Bakanlığı bütçesi görüşülecek Meclis’te, bugün bütün Türkiye’de yükselen insanca yaşam, güvenli, güvenceli yaşam talebine bakanlık bütçesinde bir karşılık verin. Bütün ülke halklarının bütçe hakkını gasp eden tek adam rejimi, sarayda ranttan, talandan, sermayeden yana bir bütçeyi bizlere dayatacağına emekten halktan yana bir bütçe için bugünden itibaren çalışmaya başlasın.”
İzmir
İzmir'de de öğretmenler, Öğretmenlik Meslek Kanunu'nun (ÖMK) ve kariyer basamakları sınavının iptal edilmesi için bir günlüğüne iş bıraktı. "ÖMK iptal edilsin" yazılı pankartlar açan ve "Direne direne kazanacağız" sloganı atan eğitim çalışanları "Milli Eğitim Bakanlığı’na çağrımız; kariyer basamakları sınavını yapmaması ve Öğretmenlik Meslek Kanunu’nu bütün sonuçlarıyla birlikte derhal iptal etmesidir. Eğitim sendikalarının ortak sesi duyulmalı, yapılan yanlıştan çok geç olmadan geri dönülmelidir" açıklamasını yaptı.
'Öğretmenlerin sorunları bakanlığın gündeminde değil'
Öğretmenler adına ortak basın açıklamasını Eğitim Sen İzmir 5 No'lu Şube Başkanı Özcan Çetin okudu. Açıklama şöyle:
"Öğretmenlik mesleğini itibarsızlaştıran, öğretmenlerin ekonomik sorunlarına çözüm üretmeyen, eşit işe eşit ücret ilkesini ortadan kaldıran, öğretmenler arasındaki ayrımcılığı ve eşitsizliği derinleştiren Öğretmenlik Meslek Kanunu (ÖMK) düzenlemesine yönelik yoğun tepkilere rağmen, MEB ısrarla somut bir adım atmamaktadır. Türkiye'de aynı işi yaptıkları halde farklı statü ve maaşlarla çalışmak zorunda kalan başka bir meslek grubu yoktur. Öğretmenler arasında halen var olan aday, sözleşmeli, kadrolu, ücretli ayrımına yenilerini eklenirken, eğitim sisteminin rekabetçi ve eleyici yapısına öğretmenlik mesleği de eklenmek istenmektedir. Öğretmenlerin, eğitim emekçilerinin çalışma ve yaşam koşullarına ilişkin sorunları Milli Eğitim Bakanlığı’nın gündeminde değildir. Yıllardır ekonomik, sosyal ve özlük haklarımıza ve geleceğimize yönelik taleplerimiz görmezden gelinmekte, insanca yaşam ve insan onuruna yakışır ücret taleplerimiz yok sayılmaktadır."
Talepleri sıraladılar
Açıklamada; öğretmenlerin mesleki birikimini ve niteliğini yok sayan kariyer basamakları uygulamasının öğretmenlik mesleğinin saygınlığını daha da düşürmesine karşı hiçbir eğitim emekçisinin ve sendikanın sessiz kalmayacağı vurgulanırken, ortak talepler şöyle sıralandı:
"19 Kasım tarihinde gerçekleşecek kariyer sınavının derhal iptal edilmesi, eğitim öğretim yılına hazırlık ödeneğinin ayrım gözetmeksizin tüm eğitim çalışanlarına bir maaş tutarında ödenmesi. Tüm eğitim çalışanlarına yoksulluk sınırının üzerinde bir ücret artışı sağlanmasına ilişkin düzenleme yapılması. Kamuda mülakat uygulamasına son verilmesi. Tüm eğitim çalışanlarına sosyal devlet ilkesi gereği ayrım yapılmaksızın; giyim, ulaşım, barınma, beslenme, yakıt, kira yardımı yapılması ve aile çocuk yardımı tutarlarının iyileştirilmesi. Vergi dilimi adaletsizliğine son verilmesi. Öğrencilerin en temel hakkı olan eğitim, barınma ve beslenme haklarının, sosyal devlet anlayışıyla devlet güvencesine alınması ve kamusal eğitim sağlanması. Bu talepler ve uyarılara rağmen bir düzenleme yapılmaması halinde 2 Kasım 2022 tarihinde bir günlük iş bırakma eylemi yapılması karara bağlanmıştır. Taleplerimiz sadece ortak metne imza atan eğitim sendikalarının değil, tüm eğitim ve bilim emekçilerinin talepleridir."
'Yeni meslek kanunu hazırlanmalı'
Milli Eğitim Bakanlığı'na çağrı yapılan açıklama şöyle devam etti:
"Bugüne dek görmekteyiz ki Milli Eğitim Bakanlığı eğitim alanında örgütlü sendikaların sesini duymamakta ısrar etmekte, bugüne kadar her konuda olduğu gibi, Öğretmenlik Meslek Kanunu konusunda da bildiğini okumayı sürdürmektedir. Öğretmenlerin temel haklarını, ekonomik taleplerini ve iş güvencesi başta olmak üzere sosyal, demokratik ve özlük haklarını güvenceye alan yeni bir meslek kanunu hazırlanmalıdır. Ay sonunu getiremeyen, kirasını ödeyemeyen, faturalarını ödemekte zorlanan bir eğitim emekçisinin mesleğini sağlıklı şekilde yapabilmesi ve nitelikli bir eğitim verebilmesi mümkün değildir. Eğitim emekçilerinin ihtiyacı kariyer değil, insanca yaşayacak ücret, sağlıklı çalışma koşulları ve güvenli gelecektir. Milli Eğitim Bakanlığı’na çağrımız; kariyer basamakları sınavını yapmaması ve Öğretmenlik Meslek Kanunu’nu bütün sonuçlarıyla birlikte derhal iptal etmesidir. Eğitim sendikalarının ortak sesi duyulmalı, yapılan yanlıştan çok geç olmadan geri dönülmelidir."
Tunceli
Öğlen saatlerinde Tunceli’de Sanat Sokak'ta bir araya gelen yüzlerce öğretmen davul zurnalar eşliğinde bir süre halay çektikten sonra toplanarak Seyit Rıza Meydanı'na kadar protesto eylemi gerçekleştirdi. Öğretmenlerin protesto yürüyüşüne, TKP’li Tunceli Belediye Başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu ile birçok siyasi parti ve STK temsilcisi de katılarak destek verdi.
Diyarbakır
Eğitim-Sen Diyarbakır şubeleri, Öğretmenlik Meslek Kanunu'na karşı iş bırakarak Dağkapı Meydanı'nda basın açıklaması yaptı. Açıklama sırasında, "Öğretmenlik meslek kanunu geri çekilsin", "Kariyer basamakları sınavı iptal edilsin" pankartı açılırken, "Meslek kanununa karşı öğretmenler ayakta" sloganları atıldı. Açıklama öncesi Yenişehir İlçesinde bulunan Ali Emri Ortaokulu'na pankart asmak isteyen Eğitim-Sen üyelerine polisler izin vermedi. Eğitim-Sen üyeleri, okul önünde "Direne direne kazanacağız" sloganları atarak izin verilmeyen pankart asımına tepki gösterdi. Açıklamaya kentte buluna sivil toplum örgütleri ve siyasi partiler de destek verdi.
Dağkapı Meydanı'nda yapılan basın açıklamasında Eğitim-Sen Genel Merkezi üyelerinin Türkiye genelinde okunmak üzere hazırladığı ortak basın açıklaması metni okunduktan sonra grup halaylar çekti ve daha sonra olaysız dağıldı.
Doğu ve Güneydoğu illerinin tamamında eğitim sen üyesi öğretmenlerin tamamına yakını iş bırakma eylemi yapaktı, Diyarbakır, Tunceli, Bingöl, Malatya, Van, Elazığ, Erzincan, Mardin, ile birlikte bölge illerinde öğretmenler ve STK temsilcileri sokağa inerek taleplerini dile getirdiler.