MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, MHP Merkez Disiplin Kurulunca (MDK) Nazif Okumuş, Ahmet Malkan, Ali Şanalmış, Ali Baykan, Atilla Kaya, Suat Başaran ve Tahsin Eren'in parti üyeliğinden çıkarıldığını bildirdi.

'Döneklik, vefasızlık, disiplinsizlik, ahlaksızlık...'

Yalçın, yaptığı yazılı açıklamada, MHP'de geleneksel bir hiyerarşik yapı bulunduğunu ifade eden Yalçın, "Döneklik, vefasızlık, disiplinsizlik, ahlaksızlık, aylaklık, fitne ve tefrikaya meyyal olmak gibi kötü huylara malik kişiler partimizde ve teşkilatlarımızda asla barınamamışlardır." ifadesini kullandı.

'Liyakatsizlikleri sebebiyle teşkilatlarımızdan ayıklanan isimler'

Liyakatsizlik ve gevşeklik göstererek ana gövdeden kopanların marjinalleşerek yok olduğunu savunan Yalçın açıklamasına şöyle devam etti;
"MHP üyesi olup geçmişte partimizin saflarında görev alan ancak daha sonra liyakatsizlikleri sebebiyle teşkilatlarımızdan ayıklanan bazı isimler, son yıllarda hemen her kurultay öncesinde veya her seçim döneminde ortaya çıkarak camiamız içinde fitne ve tefrika üretmek için çaba sarf etmişlerdir.

'Merdiven altı oluşumlarla hala MHP'ye çalışıyorlar'

Bu gibiler, MHP'ye üyelikleri sürerken, gittikleri çıkar mahfillerinde, merdiven altı ve taşeron oluşumlarda hala MHP aleyhinde faaliyet göstermektedir. Kerameti davanın mehabetinde değil, kendilerinde gören ve egolarına yenik düşen söz konusu tefrika ve fitne bağımlıları için, partimizce yasa ve tüzük kurallarının işletilmesi kaçınılmaz hale gelmiştir. MHP Merkez Disiplin Kurulunca, anılan gerekçelerle Nazif Okumuş, Ahmet Malkan, Ali Şanalmış, Ali Baykan, Atilla Kaya, Suat Başaran ve Tahsin Eren’in parti üyeliğinden çıkarılmalarına karar verilmiştir."

Fatih Ertürk ile Günün Raporu programına bağlanan Nazif Okumuş konuya ilişkin açıklamalarda bulundu. Bu durumun şaşırtıcı olmadığını belirten Okumuş sözlerini şöyle sürdürdü;
"Ben hayatım boyunca ülkücü hareketin içerisinde, büyük bir heyecanla ve Türk Milleti'nin değerlerini dikkate alarak, o çağdaşlığını Cumhuriyet değerleriyle de birleştirerek bir hedefe doğru yürümüş ve rahmetli Alparslan Türkeş çizdiği yolda karakterimizi ortaya koymuş insanlarız.

Şimdi bugün MHP yönetiminin bizleri partiden ihraç etmesi, bizden rahatsızlığı o saydıkları gerekçeler değil. O gerekçeleri Türk Milletine sorsunlar, sokağa sorsunlar, sokak bu gerekçelerin hepsini tersdüz eder yüzlerine çarpar.

Biz MHP'nin bugünkü yönetimiyle neden bu hale geldik? Niye böyle bir karar aldılar? Biz MHP'nin Türk milletinin kalbinde yer aldığı o karakterini dikkate alarak buna sarılmış insanlarız.

Milliyetçi Hareket Partisi benim partim, beni Milliyetçi Hareket Partisi'nden atamazlar. Ben MHP'nin Genel Başkanı'nı değişmelidir dedim. Ortaya koyduğu politik tutumların karşısında oldum. Onun etrafında olan insanların yanlışlıklarını ifade etmeye çalıştım.

Ben Devlet Bahçeli'nin siyaset uslübunun, siyasetteki karşılığının azalmasına rağmen, AKP'ye karşı olduğu dönemlerde, Erdoğan'a karşı olduğu için onu tek başına savunan insandım. Bir taraftan onun genel başkanlığına karşıyım, bir taraftan onu ve MHP'yi savunan insanım.

Bahçeliyi uyarıyorum. Bu ona karşı yapılmış bir komplodur

Demek ki bir grubun MHP'nin geleceği ile ilgili planları var. Benim MHP'de bir hesabım yok. MHP bizim partimiz. Biz MHP'nin lideri değişmeli diyoruz. MHP'yi kimseye değişmeyiz diyoruz. Ama onların hesabı var ki, kendi içlerinde bizleri tehlikeli görüyorlar. Bizi parti içinde fonksiyonsuz, üye olmadan herhangi bir olağanüstü durum yaşanacağı zaman ortaya fikriyle varlığıyla çıkmaması gereken insanlar olarak görüyorlar. Vallahi ben buradan Devlet Bahçeli'yi de bu konuda uyarmak isterim. Bu ona karşı yapılan bir komplodur.