MEB'den bir vakıf protokolü daha: Anayasal suç işleniyor

MEB'den bir vakıf protokolü daha: Anayasal suç işleniyor
Milli Eğitim Bakanlığı'nın Deniz Feneri Derneği’yle, ‘İyilik Okulu’ protokolünü başlatması tepki çekti.

Deniz Feneri Derneği ve İmam Hatipliler Derneği (ÖNDER) ile Milli Eğitim Bakanlığı arasındaki protokolü MEB Din Öğretimi Genel Müdürü Nazif Yılmaz bu hafta imzaladı.

Sözcü'den Sultan Uçar'ın haberine göre; protokolle, ortaokul ve liselerdeki okullarda, ‘İyilik Hareketi' adı altında bir dizi etkinlik yapılacak.30 sayfadan oluşan protokolde 8. maddenin 11. bölümüne göre; 2019-2020 Eğitim/Öğretim yılında dernek gönüllüleri okullarda dernek adına yardım toplama faliyeti yapabilmesine imkan verilecek.

Deniz Feneri'yle el ele iyilik

Deniz Feneri Derneği gönüllüleri adı altında dernek okullarda fotoğraf ve video kaydı yapabilecek.

MEB Din Öğretimi Genel Müdürlüğü, il ve ilçe milli eğitim müdürleri de etkinlikleri katılacak. Öğrencilere ayrıca, ‘İyilik Günlüğü’ ve ‘Genç İyilik Ödülleri’ gibi çeşitli ödül ve plaketler takdim edilebilecek.Öğrencilerden günlüklerine kendi iyilik hareketlerini yazmaları istenecek. Öğrencilere, ‘İyilik Kumbarası' yazan kumbaralar da dağıtılarak haçlıklarıyla iyilik yapabilecekleri öğretilecek. En çok iyilik yapana rozet takılacak.

Deniz Feneri Derneği kurs açacak

Protokolün 9. maddesine göre ise okullarda Deniz Feneri Derneği, kurslar açabilecek. Şiir, hikaye, kısa film, kompozisyon, makale, kısa film, belgesel, oyun ve senaryo yazma gibi dersler de verilecek. İyilik Haftası kutlanması için İyilik Kulüpleri kurulacak. İyilikle ilgili güzel sözlerin yer aldığı sergiler, atasözleri, ayet ve hadislerin yern aldığı İyilik Sergisi/Duvar Gazetesi de çıkarılabilecek.

Okullar, ‘İyilik Okulu Proje Uygulama Raporu' da yazacak. Proje 81 ilde uygulanacak.

Dernek başkanı başarılar diledi

Deniz Feneri Derniği Genel Başkanı Mehmet Cengiz katılımcı tüm okullara ve öğrencilere başarı diledi. Başkan Cengiz, “2020 ödüllerinde buluşmak dileğiyle” temennisinde de bulundu.

"Anayasaya aykırı bir durum, iptal davası açıyoruz"

Eğitim Sen Genel Başkanı Feray Aytekin Aydoğan ise protokolü şöyle değerlendirdi;

*MEB, dernek ve vakıflarla protokollerini bir an önce sonlandırmalıdır. Eğitim, eğitimciler eliyle sürdürülmelidir.

*Bu pedogojik formasyon alan öğretmenlere de, öğrencilerin bilimsel laik eğitim almaları önünde engel oluşturduğu için çocuklara da haksızlıktır. Ayrıca bu anlaşmalarla Anayasal bir suç da işleniyor.

*En son TÜGVA'nın MEB'le imzaladığı prokolün iptali istemiyle dava açtık. Dava şu an devam ediyor. Eğitim Sen olarak biz bir karar aldık. Üyemiz öğretmenlerin hiçbiri bu protokollerin içerisindeki eğitimlerde yer almayacak.

*Okullara, çok sayıda isimle dernekler ve vakıflar giriyor. Kim ne yapıyor bilmiyoruz.

*Biz daha önce MEB'le protokol imzalayarak okullara giren Ensar Vakfı ve Hizmet Vakfı'nın protokolleriyle ilgili dava açtık. Danıştay'da eğitimin Anayasa'ya göre devlet tarafından verilmek zorunda olduğuna hükmederek, başka kişi ve kuruluşlara devredilemeyeceği yönünde karar alıyor.

*Ancak her gün yeni bir protokol duyuyoruz. Bunu da bugün paylaştılar. Protokoller suistimale çok açık Danıştay, MEB'e ve hükümete Anayasa'daki sorumluluğunu hatırlatıyor. Öğrencilerimizin çeşitli kişi veya kurumlarca görüntülerinin alınması, çekimlerinin yapılması da bir suçtur. MEB hem kendisi bunu yasaklıyor hem de bu son protokolle Deniz Feneri'ne öğrenci görüntü ve videosunu çekebilmeleri için izin veriyor. Bu başlı başına bir çocuk hakları istismarıdır.