'Marmara depremine milli güvenlik sorunu gibi bakmak lazım'

'Marmara depremine milli güvenlik sorunu gibi bakmak lazım'
Prof. Dr. Şükrü Ersoy, beklenen Marmara Depremi'ne ilişkin açıklamasında buradaki depremin çok önemli olduğunu belirtti ve "Kıtalararası bir sorun olabilir. Bu yüzden Marmara depremine bir milli güvenlik sorunu gibi bakmak ve hazırlanmak lazım" dedi.

Fatih'te Bezmialem Vakıf Üniversitesi'nde 'İstanbul'da Deprem ve Tsunami Tehlikesi' konulu panel düzenledi. Panelde konuşan Yıldız Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi Dekanı ve Doğa Bilimleri Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Şükrü Ersoy deprem ve tsunami hakkında dikkat çeken bilgiler paylaştı.

'Zamanı bilmiyoruz'

Türkiye'de pek çok fay zonu bulunduğunu ve bu zonların büyük depremler oluşturabileceğini belirten Prof. Dr. Şükrü Ersoy, bunların tarihte deprem oluşturduğunu ve gelecekte de oluşturabileceğini söyledi. "Dolayısıyla fay zonlarını çok iyi tanıdığımız için nerelerde stres var, nasıl deprem olacak, yaklaşık ne aralıklarda olacak bunu yer bilimciler biliyor" diyen Prof. Dr. Ersoy, "Bizim bilemediğimiz tam zamanı, tam büyüklüğü ne olacak bunlar konusunda bilgimiz yok. Marmara'da yakın gelecekte 7'den büyük deprem olacak diyoruz ama hangi gün olacak bilmiyoruz. Bunu da dünyada hiç kimse bilmiyor" dedi.

'Kentsel dönüşümde hakem devlet olmalı'

Depremle ilgili gerekli önlemlerin alınmadığını ifade eden Prof. Dr. Ersoy, "Kentsel dönüşüm dediğimiz çok önemli bir proje var bunu henüz her yerde faaliyete geçmiş, bitmiş değil. Yapılarımızı depreme karşı güçlendirmezsek nasıl dirençli şehirler elde edeceğiz? Depremleri sağlam yapılarda yaşamamız gerekiyor. Sağlam yapıları bir an önce hazırlamalıyız ki yıkımlar ve can kayıpları yaşanmasın. Bu durumlarda hakemlik görevi devlete düşmektedir" diye konuştu.

'Bir deprem geçmişte olmuşsa gelecekte de olabilir'

Türkiye'nin yüzde 100'ünün deprem bölgesi olduğunu belirten Prof. Dr. Ersoy, "Marmara'da geçmiş tarihte büyük depremler var. En büyük deprem de küçük kıyamet denilen 1509 depremi. Yıkımları ve ölü sayıları fazla dolayısıyla bu deprem bir daha tekrarlanırsa, bu depremin 7.7 olduğu düşünülüyor. 7.7 ise Kocaeli depremi gibi 2.8 kat daha büyük bir deprem demektir. O yüzden 7.7 çok yıkıcı olabilir. Bir deprem geçmişte olmuşsa gelecekte de olabildiğini gösterir. Böyle bir potansiyel Marmara'da var. Doğrultu atımlı fayların verebileceği maksimum büyüklük 8 büyüklüğüdür" dedi.

'Marmara Denizi'nin içinde büyük bir deprem bekleniyor'

Prof. Dr. Şensoy, “Marmara Denizi'nin içerisinde gelecekte büyük bir deprem bekleniyor. Bu İzmit Körfezi'nin çıkışıyla Tekirdağ açıkları arasındaki bir bölgede olacak. Belki tek parça belki de birkaç parçalı bir fay kırılması, bir deprem yaşanabilir. Marmara depremi çok önemli çünkü nüfus potansiyeli, yapı stoğu ve ekonominin kalbinin burada atması… Önemli bir para girdisi var. Dolayısıyla buradaki tedarik zinciri kırıldığı zaman Türkiye bundan çok etkilenir. Kıtalararası bir sorun olabilir. Bu yüzden Marmara depremine bir milli güvenlik sorunu gibi bakmak ve hazırlanmak lazım" ifadelerini kullandı.

'Türkiye sınırları içerisinde 8'den büyük deprem olmaz'

Prof. Dr. Ersoy, "Türkiye sınırları içerisinde 8'den büyük deprem olmaz, imkansız. Sadece Güneybatı Anadolu'da, Yunan Adaları, Girit ve Rodos'un oralarda 9'dan büyük ya da yakın deprem olabilir. Bu da bizi etkileyebilir" dedi.

Kültürel yapılara dikkat çekti

Türkiye'de 5.5'ten büyük deprem oluşturabilir fay sayısının 500'e yakın olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Ersoy, "İstanbul medeniyetler şehri. Pek çok eser bırakmışlar. İstanbul surları, Ayasofya, Fatih Camii ve buna benzer pek çok kültürel yapılar var. Bu yapılar İstanbul'un çevresindeki her depremden etkilenmişler. Gelecekte de bu yapılar etkilenebilir" diye konuştu.

İstanbul için kritik uyarı

Prof. Dr. Ersoy, "İstanbul şimdiye kadar yaşadığı depremleri merkezi kesimde yaşadı. Türkiye'nin en sağlam kayaçları üzerindeki yapı stoğunda depremler yaşandı. En son 1894'te deprem olmuştu. Şimdi gelecekte deprem bekliyoruz ama yapı stoğu eski yerinde değil. Artık genişledi daha geniş alanlara yayıldı. Aynı zamanda zeminler de değişti. Daha çürük zeminler üzerinde yapı stokları var. Bu yüzden İstanbul geçmişte yaşadığı depremlerden daha yıkıcı depremleri görecektir dediğimizde bir kehanet olmaz" ifadelerini kullandı.

Kaynak:Demirören Haber Ajansı (DHA)