Madencilerden termik santralin özelleştirilmesine karşı miting

Türkiye Maden İşçileri Sendikası, Çayırhan Termik Santrali'nin satışına karşı çıkmak için KİAŞ Kömür İşletmeleri önünde miting düzenledi. Türkiye Maden İşçileri Sendikası Genel Başkanı Nurettin Akçul, “Eğer bu özelleştirme girişimi durdurulmazsa, gerekirse kendimizi madene kapatacağız, bizim olan bize kalıncaya kadar madenden çıkmayacağız." dedi.

Türkiye Maden İşçileri Sendikası, Çayırhan Termik Santrali'nin özelleştirilmesine karşı KİAŞ Kömür İşletmeleri önünde miting düzenledi. Sendika Genel Başkanı Nurettin Akçul, “Eğer bu özelleştirme girişimi durdurulmazsa, gerekirse kendimizi madene kapatacağız, bizim olan bize kalıncaya kadar madenden çıkmayacağız. Mücadelemiz sadece bununla da kalmayacak yer üstündeki arkadaşlarımızla da yollara düşüp sesimizi duyurana kadar haykırmaya devam edeceğiz” dedi. ANKA’ya konuşan bir işçi ise, “Satış durdurulmadığı takdirde sesimizi sonuna kadar çıkartacağız. Gerekirse buradan Ankara’ya yürüyeceğiz” ifadelerini kullandı.

Türkiye Maden İşçileri Sendikası, Çayırhan Termik Santrali’nin satışına karşı KİAŞ Kömür İşletmeleri önünde miting yaptı. Çayırhan Maden İşletmesi işçileri ve bölge halkı kortej eşliğinde Çayırhan Termik Santrali nizamiyesinden KEİŞ Maden İşletmeleri’ne kadar yürüdü. Nallıhan Belediye Başkanı Ertunç Güngör ve Beypazarı Belediye Başkanı Özer Kasap mitinge katılarak destek verdi.

ayoihan.webp

"KAZANILMIŞ HAKLAR YOK SAYILMIŞ"

Türkiye Maden İşçileri Sendikası Genel Başkanı Akçul, gerçekleştirdiği konuşmada, “Bu maden aynı zamanda ülkemizin ortak zenginliğidir, halkımızın malıdır. Ancak bugün bu madenin ve santralin kapısına özelleştirme adı altında kilit vurmak isteniyor. Net olarak ifade etmek istiyorum bunun adı özelleştirme değil, varlık satışıdır, ülkemizin geleceğini satmaktır. Emekçilerin ve bu bölgede yaşayan her insanın ekmeğiyle oynamak demektir." ifadelerini kaydetti.

"Aldığımız bilgilere göre burası birilerinin adrese teslim şartnamesiyle adeta bedavaya satılmak isteniyor. Üstelik gerçek değerinin çok altında bir satış söz konusu. Sadece 800 lojman promosyon gibi ikram ediliyor. Maalesef şartnamede işçiler yok sayılmış, kazanılmış haklar yok sayılmış." açıklamasında bulunan Akçul, lojmanlarda aileleriyle yaşayan yüzlerce işçinin 4 ay sonra tahliye edileceğini söylediklerini ifade etti.

"BU İŞLETMELERİ SATMAK ÜLKENİN GELECEĞİNİ SATMAK DEMEKTİR"

Akçul, "Birlikte olursak hakkımızı savunabiliriz. Geleceğimiz için, emeğimiz için, bu ülke için birlikte sesimizi yükselttiğimiz sürece bizi duymak zorunda kalacaklar. Bizi duymak zorundalar, Çayırhan’ın çığlığını duymak zorundalar. Hep birlikte buradan bir kez daha karar vericilere ve yetkililere ve kamuoyuna sesleniyoruz: Kâr eden bu işletmeleri satmak demek ülkenin geleceğini satmaktır. Bu madenleri, santrali satmak demek yöremizin, çocuklarımızın, gelecek nesillerimizin hakkını da gasp etmek demektir. Madencinin ve halkın hakkını gasp edenler karşılarında maden emekçilerinin, enerji emekçilerinin çelikten iradesini bulacaklar." açıklamasında bulundu.

mitibg.png

"GEREKİRSE ANKARA'YA YÜRÜYECEĞİZ"

Mitingin ardından konuya ilişkin konuşan 20 yıldır santralde çalışan Ersin Tuğrul, “Burası satıldığında alıcı firma işçilerin kazancından, fabrikaya alacağı malzemelerin kalitesinden düşürerek buradaki üretim sekteye uğrayacak. Burası peşin para. Elektriği üretiyoruz, tele yüklediğimiz anda paraya dönen bir şey” diye konuştu. Tuğrul, “Sanayimizi geliştirmemiz için bizim enerjiyi özelleştirmememiz lazım. Enerjinin bir diğer adı da madendir. Madenden kömür çıkacak ki bu enerjiye dönüşsün. Enerji sanayide sanayicinin üretim koludur. Tarımda ayrı bir rol oynar. Buranın varlık satışının bir an önce durdurulup devletin tekelinde üretime devam etmesi gerekir. Satış durdurulmadığı takdirde sesimizi sonuna kadar çıkartacağız. Gerekirse buradan Ankara’ya yürüyeceğiz” ifadelerini kullandı.

"ÖZELLEŞTİRMEYİ 20 YIL ÇEKTİK"

TESİŞ Çayırhan Şube Sekreteri Hüseyin Aydınloğlu ise gerçekleştirdiği açıklamada, “Biz burada toprağımızın da satılmasını istemiyoruz, özelleştirmeyi de istemiyoruz. Çünkü özelleştirmeyi biz 20 yıl boyunca çektik. 20 yılın sonunda 4,5 senedir de eski giden firmayla halen mahkemeliğiz, mahkeme kapılarında sürünüyoruz. Aynı olayları yaşamak istemiyoruz. Ücretlerimizin düşmesini istemiyoruz. Hiçbir arkadaşımızın işten çıkartılmasını istemiyoruz.” ifadelerini kullandı.

Kaynak:ANKA Haber Ajansı